İkinci Cumhuriyet ile savaş ayrılmaz bir bütün. Bunu anlatıyoruz; ama savaş denen olgu “kapıya dayanmadığı sürece” değil, kapıdan içeri girmedikçe (!) mesajı üstüne alan pek az çıkıyor. Reyhanlı’da sayısının yüze çıktığı söylenen ölüler bu toplumsal vurdumduymazlığı sarsacak boyutta.

Ancak vurdumduymazlığı kırmaya çalışan yalnızca barıştan yana olanlar değil. Savaş hükümeti AKP de kendi adına enerji yarat-maya çalışıyor. Yüzlerinde güller açan, düğün derneğe devam eden bakanların, ekranlarda yarışa kalkan yalan üstadı uzmanların, iktidarın eteklerinin altında yaptıkları işe gazetecilik diyen yalaka takımının yaptıklarından belli. İkinci Cumhuriyet ihtiyaç duyduğu kanı buradan türetmek istiyor.

Saldırının Suriye, El Muhaberat ve Türkiye kökenli solcu birtakım örgütlere mal edilmesi, baştan sona zırvalıktır. Bir kere, sınırın öte tarafı ÖSO çetelerinin kontrolünde. Bunlar olağan bir devletin uygulamalarından daha sıkı denetim kuruyorlar. Bombalı araçlar Türkiye’ye gizlice geçirilmiş olamaz.

Türkiye tarafı için de aynı şey söz konusu. Son zamanlarda bölgede güvenlik güçleri cephanelik “keşfetti”, kontrolden çıkma eğilimindeki çetelere müdahale etti, yani ipleri sıktı. Bu durumda bombalı araçların görmezden gelindiğini düşünmek için nedenlerimiz var. AKP’nin emperyalizm yanlısı, savaş çığırtkanı politikaları katliamdan “genel olarak” sorumlu değil. Özel olarak, Reyhanlı katliamı örneğinde AKP suçlu!

Hükümetin Hatay’ı kaybettiğini 2012 yazından beri söylüyoruz. Dikkat edin; sadece Antakya’dan, Samandağ’dan, Harbiye’den, yani sol geleneğin güçlü olduğu, bu geleneğin laik-Alevi kültürle bütünleştiği yerlerden söz etmedik; Hatay dedik.  

Nerdeyse tamamı Sünni, seçimlerde sağa çok yüksek oranda oy veren Reyhanlı halkının, ölülerinin başında Esat’ı değil Erdoğan’ı suçlaması bunu resmeder.  

Ancak bizim malumumuz olan bu durum iktidar tarafından da okunmuş. Kaybettiklerini çoktan beri anladıkları Hatay’ı silmekten çekinmedi AKP. Hatay’da kaybedeceği bir şey kalmamış ki! Seçim mi?  

O gün gelince seçmenin bombayla ne kadar terbiye edildiğini görecekler. Ölümü gösterdikleri insanları sıtmaya razı etmeye bakacaklar. Olmadı; yüzbinlerce Suriyeli sığınmacıya TC kimliği dağıtmaya başladılar bile.  

İkinci Cumhuriyet savaş la besleniyor. Bu, felsefe değil, son derece somut! Bombaların AKP için besin değeri o kadar yüksek ki! Bu kan gölü içinde kim hatırlayacak kaçırılan Halepli din adamlarını! Rusya-ABD görüşmelerinden çıkan ara sonuçların ne önemi kaldı? İsrail’le kol kola girmek meşru hale gelmedi mi?  

Batının sözde “radikal İslam” korkusu, olsa olsa bu görüntülerle engellenebilirdi.  Uluslararası konjonktür ve Suriye’nin direnişi dış müdahaleyi erteletirken, AKP, bu tablodan yeniden tampon bölgeyle çıkmak isteyecek şimdi.  

Üstelik Türkiye’nin geri kalanı Reyhanlı’yı hâlâ kendinden uzak bir diyar zannedebilir ve kan uzakta kalsın diye AKP’ye istediği savaş onayını verebilir... Bu hesabın tutacağı ise kesin değil. Hatay’ı kaybettikleri gibi Türkiye’yi de kaybederlerse tutmaz.