FETÖ'yle mücadelede, kurunun yanında yaşın yanması, sıradan insanların, küçük bir bağ nedeniyle, işinden, ekmeğinden geleceğinden olması üzerine, çok şeyler yazıldı. Özellikle referandumun yaklaştığı şu haftalarda, FETÖ konusundaki genelleyici yaklaşımlar, bazen çok tuhaf noktalara gidebiliyor...

Hakan Şükür ve Arif Erdem'in Galatasaray Kulübü'nden ihraçlarıyla ilgili gelişmeler, bu tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı ve sosyolojik kırılmayı derinleştirdi.

GS Kulübünün Mali Genel Kurulu'nda Yönetim Kurulu bu iki eski futbolcunun FETÖ'yle ilişkileri nedeniyle üyelikten ihracını önerdi.

Genel Kurula katılanlar oy çokluğuyla talebi reddetti. Ret kararı alkışlarla karşılandı. Hükümet ayaklandı. Spor Bakanı, bu karar nedeniyle kulübün geleceğinin tehlikeye düşebileceğini söyleyecek ölçüde ağır bir dil kullandı.

Cumhurbaşkanı, kararın alkışlarla karşılanmasına sert bir tepki gösterdi. Kulüp Yönetimi, "ihraç" kararını açıkladı.

Yaygın operasyonlar 

15 Temmuz'un ardından, yaygın bir işten çıkarma, tutuklama furyası başladı. Bu köşede "kantarın topuzunun kaçırıldığı"nı örneklerle ifade eden birçok yazı yazdım. Şu nokta önemli: 'Sıradan' insanlarla, 'yönetici' kademe ve 'darbeci klik' arasında; bir fark gözetmek gerekiyor.

Hakan Şükür ve GS Genel Kurulu'na gelince... Ruh halini doğru değerlendirmeliyiz. Bazı çevreler, GS klubünü “FETÖ”cülükle suçlayan bir ortam yarattılar. “Genel Kurul”un ihraçlara karşı çıkması, kulübe yönelik suçlamalara karşı psikolojik bir tepki olarak yorumlanabilir...

GS Kulübünün Mali Genel Kurulu'nda Yönetim Kurulu bu iki eski futbolcunun FETÖ'yle ilişkileri nedeniyle üyelikten ihracını önerdi. Genel Kurula katılanlar oy çokluğuyla bu talebi reddetti. Ret kararı alkışlarla karşılandı.

Galatasaray tepkisi 

Hakan Şükür ve Arif Erdem'in irtibatlarının ne ölçüde olduğunu, yargı süreci ortaya çıkaracak. Genel Kurul üyelerinin, bu iki eski futbolcunun ihraçlarına karşı çıkması, hem Türk futbolu hem de toplumsal dengeler adına bir kırılma anıydı. (Üyelerin, onların FETÖ üyesi olup olmadığı üzerinden bir değerlendirme yaptığı ise, söylenemez.)

Sonuç olarak, bir "cadı avı" havasının yoğunlaştığı, açık. Bunun, bir “karşı tepki” yaratmasını, anlamak mümkün. Ülkede dönüşüm ve değişimin sürmesine ihtiyaç var, ama yöntem ve yaklaşım da önemli.

FETÖ'yle mücadele meselesi ciddi sorunlar içeriyor. Operasyonların arkasındaki zihniyeti tartışmayı sürdüreceğiz.
Oral Çalışlar