Ellerinde pankartlar...

Gözleri ıslaktır, göreceksiniz...

Bağırırken sesleri düğümlenecek...

Ve kocaman çantaları olacak...

*

O güzergâhtan her gün yaşamdan talebi olan gruplar, kalabalıklar, kızgın ya da üzgün insanlar geçer...

Her birinin derdi vardır...

Bu kez kocaman çantalı o kadınlar geçecek...

Onlara iyi bakın...

Onlar; bilmedikleri, tanımadıkları, görmedikleri insan olmayan canlıların yaşam haklarını talep ediyorlar...

Bugün saat 14.00te eşzamanlı; İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Adana, Çanakkale, Eskişehir, Bandırma, Bolu, Burdur, İskenderun, Kahramanmaraş, Karabük, Malatya, Mersin, Milas, Yalova, Uşakta...

Bağımsız Hayvan Hakları Savunucularıdır onlar...

Devlete, yerel yönetimlere ve insanlara sesleniyorlar...

Bir kuş yuvasının, bir kedi yavrusunun, bir yunusun, bir sincabın, bir karacanın, bir anne köpeğin yaşama hakkını istiyorlar...

Yani genelde insanların aklına en son gelen yerdeler...

*

Ama orası; dünya barışının olduğu yerdir...

Eğer sıra bir kedi yavrusunun haklarına gelmişse... Bir anne köpeğin yavrularını büyütmesini önemsiyorsa insanlık...

Denizdeki yunusun önemi varsa...

Kırlangıç yuvasının yıkılmaması gerektiğindeyse sıra...

O dünya güzeldir...

Çocuklar hayda hayda güvendedir...

İnsanların birbirlerine kıymadıkları, kanın, gözyaşının, acının, çığlıkların olmadığı bir dünyadır orası...

*

Ben onlara Kocaman çantalı kadınlar diyorum...

Açın bakın çantalarını...

Hani belki rastlanacak bir bebek kedi için bir-iki kutu mama... Restoranda kendileri yemeyip, garsondan gizli çantalarına atacakları yiyecekler için kavanozlar, poşetler... Veteriner adresleri ve telefonları...

Bir kutuda kuşlar için yem...

Yaralı bereli hayvanlar için belki biraz ilaç, eldiven, sargı...

Ve her açılışında çantaya damlayan gözyaşları...

*

Sevginin, barışın, güzel bir dünyanın başlayacağı yere insanları çağırıyorlar...

Kocaman çantalı kadınlar...