[email protected]

Cumhuriyet

AKP ile
Fethullah Gülen hareketi arasında son dönemde yaşanan temel görüş ayrılıkları, şike yasasıolarak bilinen sporda şike cezalarını hafifleten yasa değişikliği ve MİT Müsteşarı Hakan Fidanı savcılar karşısındadokunulmazkılan yasa değişikliği ile kamuoyunun gündemine geldi. Ancak görüş farklılıkları iç politika ile sınırlı değil. Üzerinde çok durulmamış olsa da hükümetinİsrailve İrankonularında derin fay hatları mevcut.

Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin benimsediği dış politikaya Gülen cephesinden gelen muhalefet dış dünya tarafından çok yakından takip ediliyor. Mısırın Ankara Büyükelçisi Abderrahman Salah el Dinin Türkiyeye gelen Müslüman Kardeşler üyesi Mısırlı parlamenter Faruk Mansur onuruna dün verdiği öğle yemeğinde bunun somut örneğini yaşadık.

‘Bunları Gülen de duysun’

İsrail ordusunun Mavi Marmara baskını sırasında da gemide bulunduğunu öğrendiğimiz Mansur, o geceye ilişkin şu ilginç anekdotu paylaştı bizlerle:

Türklere (seferi organize eden İHHyi kastediyor) minnettarız. Geminin ön kısmında bizim yer almamıza kesinlikle izin vermediler. Bir şey olursa bizlerin arkasında ilgilenecek ülkemiz var. Bizden birinin kılına zarar gelse tüm Anadolu arkamızdan ayağa kalkar! diyerek bizi içeride tuttular, kendileri yukarıda durdu. Türklerin gösterdiği bu duruş ömrüm boyunca aklımdan çıkmayacak

AKP hükümetinin 2009 yılından bu yana izlediği İsrail karşıtı politikayı desteklemekle kalmıyor, şöyle özel de bir misyon yüklüyor Mısırlı siyasetçi Mansur:

Erdoğanın Davostaki tavrı, bizler için Arap Baharı için ilk kıvılcımdı. Mavi Marmara gemisindeki adam gibi duruşda, aynı kıvılcımın parçası. Bunların her biri bizlere ilham kaynağı oldu. Mısırda yönetime geldiğimizde Türkiye ile güçlerimizi birleştirmek arzusundayız.

Mansurun, Müslüman Kardeşlerin İsrail karşıtı mesajlarını özellikle duyurmak istediği biri de var! Dileklerini şöyle tamamladı:

Lütfen bu sözlerimi herkesin tek tek duymasını sağlayın. Ülkenizdeki solcular, laikler ve bir de Fethullah Gülene iletiniz..

Siz çatışın, biz anlaşırız

Mansurun partisi Müslüman Kardeşler kısa süre önce yapılan parlamento seçimlerinden birinci çıktı. Haziran sonundaki cumhurbaşkanlığı seçiminde de ya kendi adayları ya da destekleyecekleri isim ülkenin yeni lideri olacak. Mısır aynı zamanda İsrail ile barış anlaşması yapan ilk ve tek Arap ülkesi konumunda. Başbakan Erdoğan ve AKP hükümetinin İsraile karşı dik duruşunu uzun uzun öven Mansura, kendi yönetimlerinde Mısırın tutumunun ne olacağını sorduğumuzda hiç ummadığımız şu yanıtı aldık:

Biz hükümet olarak da, muhalefet olarak da, halk olarak da daha önce imzalanan tüm ikili ve uluslararası anlaşmalara saygılı kalacağız. Kimseyle savaşmaktan yana değiliz!

‘Sünni’ müdahalesine evet

Mısırda Müslüman Kardeşler liderliğindeki yeni rejimin dış politikaya yaklaşımını göstermesi açısından, Mansurun Suriye krizine çözüm önerisinden de bahsetmekte yarar var. Suriyeye dış müdahaleye karşı olduklarını vurgulayan Munsur,Bununla Türkiyeyi kastetmiyoruz. Türkiye ve İslam ülkelerinin müdahalesine karşı değiliz. Yeter ki girdikten sonra geri çıksınlar, Iraka benzemesingörüşünde. Mansurunİslam ülkesitanımı tabii ki sadece sünni ülkelerle sınırlı. Olası müdahaleye İranın katılmasına şiddetle karşı.

Önce para, sonra laiklik

AKPnin dış politikasını takdir eden Mısırlı İslamcılar, konu laiklik olunca aynı hisleri gösteremiyor. Mısırda laik kesimlerin ve dini azınlıkların kaygı ve protestolarını Eski rejimin devamını isteyen basın ve işadamlarının uydurması diye niteleyen Mansur, Başbakan Erdoğanın Kahireden yaptığılaiklikçağrısı için ise şu değerlendirmeyi yaptı:

Biz ancak fert başına milli gelirimiz bugünkünden 5 katına çıkarttığımız zaman o noktaya gelebiliriz. Anayasamızın esası şeriattır ve bundan geri adım atarsak halka anlatamayız.