At izi it izine, sapla saman birbirine karıştı. İki çift laf etmeden önce türlü yanlışları, dezenformasyon ataklarını, çok temel genel etik ve demokratik presipleri bir hatırla(t)madan yazmamak gerekiyor. Demokrasimizin düzeyinin resmidir.
Güya CHP, Ergenekon’un hizmetine girmiş, iki darbeci yüzünden Meclis’e gelmemiş, zaten gelmese de bir şey olmazmış, Ergenekon CHP’yi ele geçirmiş, onlarsız da Meclis elbette çalışırmış... Yahu madem öyle, neden bu panik? Başbakan işini gücünü bırakmış CHP de CHP... Kalemi bayrak bazı yazarlar: CHP bölünsün, CHP bitti, CHP seçmenine kazık attı... Kampanyanın böylesi görülmemiş.

İşin aslı şu 

CHP, Ergenekon sanığı iki kişiyi aday gösteriyor. Suç yok, suçlu yok. Girişimci Kemalist eski bir rektörle, kalemle silahı birbirine karıştıran bir kötü gazeteci. Haberal ve Balbay. Bu insanların durdukları yer mesleki ayıplamayı hak ediyor olabilir. Ama mesleken onları ayıplaması gerekenler bunu yapacaklarına, Yeni Adalet Partisi’ni yani savcıları, polisi, hâkimleri vasi tayin ediyor.
Yazının başındaki cümleyi ortada bir kere daha anımsayalım. Haberal ve Balbay hukuken suçsuzdur. MHP’li ve BDP’li tutuklu milletvekilleri de suçsuzdur. Düşünceleri ne olursa olsun, yerleri Meclis’tir. Zaten tamamı düşünce suçuna yaslanan ve çalakalem hazırlanan iddianamelerle içeri atılmışlardır.

AKP’nin amacı

 CHP ve BDP gelmezse Meclis bal gibi çalışır diyenler bir rüyaya inanıyor. Kendileri de biliyor ki anamuhalefet gelmezse, Kürt sorununun tarafı Meclis’te olmazsa bu Meclis çalışamaz. Kendi kendilerine gelin güvey olurlar. Anayasa projesi rafa kalkar.

Bırakın Meclis’i, memleket durur. Kürt sorunu ekonomiden siyasete bütün ülkeyi rehin alır. O güzel % 11’lik büyümeler unutulur. Kredi notları başaşağı gider. AKP uluslararası ortamlarda gündemini anlatmak yerine her yerde savunmaya geçer. Attığı anti-demokratik adımların neden haklı olduğunu anlatmaktan, başka bir meseleyi bırakın konuşmaya, düşünmeye nefesi yetmez.

AKP bunu biliyor. Meclis çalışır diyorlar ya. CHP’nin gelmemesi önemli değil diyorlar ya. Madem öyle, neden gece gündüz CHP’yi ikna etmeye çalışıyorlar? Nedeni basit. AKP gücünü deniyor. CHP iki vekilini arkada bırakıp gelsin Meclis’e istiyorlar. CHP ve BDP gelirse arkası da gelecek.
Ne olacak belli. Meclis aritmetiği kendi lehlerine değişsin diye elleri çok daha güçlenecek. Siyaset dışı yollarla siyasi eller güçlenecek. İçerideki milletvekilleri hâlâ içeride. Dışarıdakiler neden girmesin? Nereden biliyoruz 5 BDP’linin, 3 MHP’linin, 6 CHP’linin daha içeri alınmayacağını. “Yok artık!” mı diyorsunuz? Ben demiyorum. Görünen köyün kılavuzu olmak istemiyorum.

CHP doğru yolda

 CHP bu gidişatı gördü. Bu nedenle hayır demesi çok önemli. Onurlu, meşru, haklı bir duruş. Yeni CHP’ye yakışan, demokratik prensiplerin tavizsizce uygulanması için elzem bir etik duruş. AKP’nin duruşu yanlış. Demokrasinin gereğini yaparız diyeceklerine, kimse gelmesin, biz işimize bakarız diyorlar.
Ne âlâ! Bu topluma yeni demokrasi sözü veren bir parti, kendisine hayır demiş memleketin yarısına ‘Al mazbatını git’ diyor. Helal olsun.

Radikal