Evi yıkılmış, soğukta sokakta kalmış bir Kürt çocuğa, batıdaki Türk annenin koşturarak gönderdiği battaniye...

Her şeyin üstünde...

Her şeyden önemli...

Her şeyden anlamlı...

*

Yeni anayasa diyordunuz...

Onun yerine koyun battaniyeyi...

Her şeye çaredir...

Olasıdır ki birbirinizi yiyeceğiniz yeni anayasanın maddeleri, ilmek ilmek o battaniyededir:

Ortak duygular...

Ortak yazgı...

Ortak sevinç...

Ortak gözyaşı...

*

Ya da Mecliste yapılacak genel görüşme diyelim..

Bölücü terörü, Türk-Kürt meselesini, sorunun nasıl çözülebileceğini, ne yapılması gerektiğini, Türkiyenin başına ne geldiğini konuşacaklar, belki elli saat...

O battaniyeyi götürün...

Koyun kürsüye...

Anlatsın...

O gece İzmirde, Edirnede, Çanakkalede, Kırklarelinde, Afyonda, Muğlada, Trabzonda, Antalyada...

Ülkemizin dört bir yanındaki evlerde insanların uyumadıklarını, kötü haberler geldikçe dizlerine vurduklarını...

Vanda ağlayanlarla birlikte ağladıklarını...

Kürt anne ile birlikte canlarının yandığını...

Dinlesin Meclis battaniyeden...

*

Olmadı; çıkartın battaniyeyi televizyona...

Oturtun stüdyoya...

Kimse onun kadar anlatamaz...

Kameraya konuşsun...

Oraya çıkıp; ayrımcılığın, bölünmenin, parçalanmanın, düşmanlığın, terörün ve kanın simsarlığını yapan o koca çeneli soytarıya yanıt versin battaniye...

*

Gözleri dolu dolu annenin, yapacak hiçbir şeyi yoksa... Gücü o kadarına yetiyorsa... Çocuğunun üzerinden kaptığı gibi Vandaki anneye gönderdiği o battaniye...

Ülkenin bu ucundaki bir evin buram buram kokusu ile yetişip de vatanın öbür ucunda evi yıkılmış, sokakta kalmış ve üşüyen çocuğa sarılan...

Her şeyin üzerinde...

Her şeyden güçlü...

Her şeyden önde...

Her şeyden anlamlı o battaniye...

Bekir Coşkun/ Cumhuriyet