Barikat...

Hâlâ soruşturuyorlar...

Barikatı kim yıktı?..

*

Polisin kamerasındaki görüntülere bakıyorlar, medyadaki resimleri büyütüyorlar, sesleri inceliyorlar, ifadeler alınıyor, görgü tanıkları dinleniyor, gözaltına alınanlar sorgulanıyor...

Olay yerinde tatbikat bile yaptılar...

Bakıyorlar, barikat nasıl yıkılıyor:

Hüseyin, şimdi sen gel benim barikatımı hani kine ittiriver...

*

Bulamadılar...

*

Başbakana sordulardı:

Barikatı siz mi yıktırdınız?..

Düşündü...

Emri ben vermedim dedi...

Cumhurbaşkanından şüphelendi...

*

Oradan Cumhurbaşkanına gittiler:

Barikatı siz mi kaldırttınız?..

Düşündü...

Biz bir bakıma memleketin huzuru için, sadece tansiyonu yükseltmeyin bakımından talimatımız olmuştur dedi...

*

İçişleri Bakanına gittiler...

Siz mi kaldırttınız?..

Neyi?..

Barikatı...”

O helikopter kaldırmıştı...

İçine girip oturduğu için, haliyle helikopter kalkınca kendisi de kalkmıştı havaya...

Barikatın üzerinde dönüp dururken, havadan son gördüğünde barikat oradaydı...

Helikopter bir tur attı, baktı:

Barikat yok...

*

Vali ile Emniyet Müdürü keza...

Vali Barikatı kim kaldırdı?” diye Emniyet Müdürüne koştuğu için... Emniyet Müdürü de Barikatı kim kaldırdı?” diye Valiye koştuğu için...

Birbirlerini bulamadılar...

*

Peki barikatı kim kaldırdı?..

*

İşte şimdi yürüttükleri soruşturma ile bunu arıyorlar...

İfadeler...

Görüntüler, resimler, filmler...

*

Başbakan istemeden ve emir vermeden bir barikatın kalkacağına akılları bir türlü ermiyor...

Hadi o olmadı...

Cumhurbaşkanı istemeden barikatın yıkılabileceğini düşünemiyorlar...

Çünkü:

O meydandaki insanları, çoğu gibi emir kulu sandılar...

Ve çoğu gibi; pısırık, sinmiş, ürkmüş, tüymüş, satılmış, yalaka, ikiyüzlü, ödlek...

*

Akılları ermiyor bir türlü:

Cumhuriyet çocuklarının barikatları yıkmaya başladığına...