Grup Yorum’u bastılar...
Baktılar bağlamaları var...
Bağlamadaki parmak izlerini aldılar...

*

En tehlikelisi çünkü...
Bomba patladığında, tehlikesi hadi elli metredir...

Bunda “Sol” perdesine bastı mı, tınısı binlerce kilometre uzaktaki mazlumların ta yüreğinde patlar:

“Şu dünyada ölüm var
Yoksulluk var zulüm var
Eğme başın namerde
Yüreğin var dilin var...”

*

Bağlamanın yakalandığı yerde “kozmik bilgilerin” de ele geçirildiğini yazdılar yandaş medyada...
Doğrudur, kozmiktir...
Bastı mı
Grup Yorum’un parmağı bağlamanın perdesine, tınılar uzaya çıkar, evrene yayılır, yer gök inler...

Bir kasaba kızının sesinde, bir askerin nöbetinde, bir öğrencinin kulaklığında, bir ev kadının mutfağında yankılanır:

Günlerim gecelerim
Dost adını hecelerim
Günlerim hey gecelerim
Biter bir gün acılarım...”

*

Medyaya göre, koçbaşı ile on bir çelik kapıyı kırmışlar içeri girmek için... Helikopter havada, gece karanlığında basmışlar çelik yelekli, kasklı, silahlı timler...
Baktılar orada duruyor:
Bağlama...
“Boru” değil...
Üzerindeki parmak izini aldılar...
Ne kadar tehlikeli bi şey...
Çünkü televizyon televizyon dolanıp konuşuyor; yalan dolan, palavra, sahte, ikiyüzlü, dinleyen yok, inanan yok...
Ama
Grup Yorum’un bağlaması penayı tele vurdu mu....
“Cemo...”
“Keskin bıçak...”
“Ah gülüm...”
“Gel ki şafaklar tutuşsun...”
Meydanlara sığmayan insanlar katılıyorlar... Dünyanın en güçlü örgütü harekete geçiyor; vicdanı hür, aklı hür, yüreği hür olanlar...
Hep bir ağızdan bağırıyorlar...

Çığlık çığlık...

“Ateşler tattım geldim
Türküler yaktım geldim
Ay öptü gözlerimi
Korkuyu yıktım geldim...”