Fidel Castro ve arkadaşları Küba’nın görkemli diktatörü Fulgencio Batista’nın “Devrim yapmak, gösteri yapmak yasaktır” çağrısına uyarak tam bağımsız ve özgür bir Küba mücadelesinden vazgeçtiklerini açıkladılar. (1959)

Mohandas Gandi, bir basın açıklaması yaparak, “Hindistan’daki İngiliz sömürgeciliğine karşı yürüttüğü ‘pasif direnişi’ bile artık yürütmeyeceğini, neticede torun torba sahibi olan bir insan olarak geleceği de düşünmek zorunda olduğunu" belirtti. Gandi, “Yasa koyucular gayrimeşru olsa da yasa yasadır” diyerek, bağımsızlık isteyen Hindistanlıları itidale davet etti. (1945)

Patrice Lumumba, “Âlemin tavşanı ben miyim?” diyerek Kongo’daki Belçika sömürgesine karşı mücadeleden vazgeçtiğini açıkladı. “Şimdi ben mücadele edeceğim, sonra beni tutuklayacaklar, ondan sonra da Belçika tertibiyle kurşuna dizileceğim, ne gereği var” diye konuşan Lumumba, “Aklı olan toplantı ve gösteri yapmaz” ifadelerini kullandı. (1960)

Vladimir Lenin, Josef Stalin ve Leon Troçki’nin yakın çevrelerine “Abi Çarlık çok kuvvetli, herkesi izliyor, dinliyor, hafiyeler yolluyor, tüm Rusya adeta korku imparatorluğuna döndü” biçiminde yakardıkları öğrenildi. Stalin’in “Her koyun kendi bacağından asılır hacı, benden sonra tufan” dediği konuşuluyor. (1917)

O zamanların Zaman gazetesinin haberine göre Samsun’a giden Mustafa Kemal’in ani bir hareketle İstanbul’a “geldiği gibi geri döndüğü” öğrenildi. Paşa’nın, Samsun Amasya yolunda karşılaştığı bir köylünün “Sen mi kurtaracaksın memleketi?” sorusuna “Hakikaten ya, ben mi kurtaracağım, bana ne” biçiminde cevap verdiği kaydedildi. Habere göre Mustafa Kemal Paşa, “Tatlı tatlı maaşımı alıyorum, kariyerim iyi gidiyorken ne diye apoletlerimi sökeyim de idam fermanlarına muhatap olayım” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü “Ferman padişahınsa dağlar da padişahın neticede. Fermanlara uymak yurttaşlık görevidir, olay çıkartarak kaos yaratmak isteyen karanlık odakların oyununa gelmemek lazım.”(1919)

29 Ekim 2012’de ne mi olacak?

Eğer Amerikancı AKP iktidarının borazanı olan Ankara Valiliği’ni dinlerseniz ve Cumhuriyetinize sahip çıkmaktan vazgeçerseniz tarih yukarıdaki gibi ilerleyecektir. Yok eğer, vicdanınızı ve aklınızı dinlerseniz, vatan ve cumhuriyet sevginiz kaygılarınızdan daha ağır gelirse, AKP’ye bir tokat atmış olursunuz. “Bana ne” diyebilirsiniz ama yıllarca bunun utancıyla yaşarsınız. 

Haydi yurttaş,
Haydi Ankaralı,
29 Ekim’de Cumhuriyet’in kurulduğu yerde Cumhuriyeti kutla, Cumhuriyet nasıl kutlanırmış tüm dünyaya, dosta ve düşmana göster!
29 Ekim 2012, Saat: 11.00, İlk meclis önü, Ulus/ANKARA

Utku Reyhan
[email protected]
twitter:
@utku_reyhan

ulusalkanal.com.tr