Mimarlar Odasının, Kültür Bakanlığı tarafından tahsisi yapılan Beşiktaş/Yıldız'daki binasını, Bakanlığın tek taraflı iptali nedeniyle tahliye etmesi gerektiği iddiasından hareketle, bugün (31.05.2016) Oda yetkililerinin gözaltına alınması; gayrihukuki, gayrikanuni, gayriahlaki bir davranıştır.

Tahliyesi sözkonusu olan mekan, Bakanlık tarafından yapılan sözleşme ile tahsis edilmiştir. Bakanlık ise, tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetmiş ve bu durum yargıya taşınmıştır. Bir kaç gün içinde yargı, talep edilen "yürütmenin durdurulması" istemi hakkında karar verecektir.

Öyleyse bu kamu telaşı nedir?

Konuşulan ve/veya tartışılan konu, bütün neticeleri itibariyle bir gayrimenkulün "tahliyesinden" ibarettir. Ortada kriminolojik bir durum, buna konu bir iddia, bir yaklaşım da yoktur. Bugün, bu saat itibariyle, içinde meslektaşımız Av. Can Atalay'ın da bulunduğu  Oda Yöneticileri ve Mimarlardan oluşan 15 kişi için gözaltı uygulanmaktadır.

Nedir bu kamu telaşı?

Kamu gücünün yurttaşları üzerindeki kullanımını sağlayan güçlerin kendilerini hukukla sınırlamadıkları, hukukun dışına çıktıkları ve giderek basit bir tahliye işlemini kriminalize edecek biçimde davranarak taşıdıkları bu boyut, hukuk devleti olma iddiasının hak edilmesinde en önemli engeldir. Bir hukuk kurumu olarak bundan utanç duyuyoruz. Tahliye sırasında orada bulunan bir avukata bile tahammül edemeyen anlayışın, hukuk algısı merak konusudur.

Bugünkü tavır, tarih itibariyle Gezi Olaylarının 3.yıldönümüne denk düşerken,bizi birkez daha düşündürmektedir.

İstanbul Barosu, Mimarlar Odasının yanındadır. Onların hukuk mücadelelerinde en önemli destekçisi olacaktır. Hukuk Devletini, onlarla birlikte projelendirmek bize borçtur.

Hukuksuzluğa derhal son verilmeli ve yetkililer serbest bırakılmalıdır.

İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI