Seçim sonuçları belli olduktan sonra avukatlar Baro'nun temin ettiği otobüsler ile Barobahçe'ye gittiler.

Barobahçe dolup taşmıştı, Barobahçe'e büyük bir sevinç gözleniyordu.

Biz de oradaydık. Güç bela Başkan Kocasakal'la konuşma fırsatı yakalayabildik ve ilk açıklamasını ADALETBİZ'e yaptı.

KOCASAKAL diyor ki;

“Her şeyden evvel benim için en sevindirici olan bu Genel Kurulun her zaman olduğu gibi İstanbul Barosu’nun saygınlığına yaraşır bir şekilde, son derece olgunca bir şölen havasında geçmiş olmasıdır. Bu yüzden seçim sürecine katılan başkan adaylarını kutluyorum. Önemli bir demokrasi şölenine katkı verdiler.

Genel kurul önemli bir oy oranı ile bize yeniden görev vererek teveccühte bulundu. Bunda herkesin çıkarması gereken bazı sonuçlar var diye düşünüyorum. Birincisi Genel Kurul,  "yüksek siyaset" vs.. gibi bize yöneltilen eleştirilere ciddi bir cevap verdi. Biz ne yapıyorsak, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı için yapıyoruz. Şunu açıkça söylüyorum;  Genel Kurul bizim hukuksuzluğa teslim olmayaşımızı, duruşumuzu, Cumhuriyet değerlerine, Üniter Devlete, Atatürk İlke ve Devrimlerine sahip çıkmamızı, desteklememizi ezici bir çoğunlukla onaylamıştır. Bu bizim için önemlidir. Bunun yanı sıra meslek sorunları ve hizmetlerle ilgili çalışmalarımızı en azından belirli bir şeyin üstünde görmüştür, onu da onaylamıştır.

Genel Kurul, Türkiye’ye çok önemli bir mesaj vermiştir. İstanbul Barosu’nun antiemperyalist ruhunu, Cumhuriyet sevgisini, cumhuriyete olan bağlılığını, Cumhuriyet değerleri, Atatürk İlke ve Devrimleri bakımından duyarlılığını ortaya koymuştur. Neden? Çünkü, biliyorsunuz  biz hiçbir zaman kimliğimizi saklamadık. Genel Kurulda da “oy almak adına kimseye mavi boncuk dağıtmıyoruz, biz buyuz, seçilirsek aynı şekilde de davranmaya devam edeceğiz, "yüksek siyasetse"; bu "yüksek ve şerefli" siyaseti de yapmayı sürdüreceğiz ve birisi diğerinden öncelikli değildir” dedik. Hem bunu yapacağız, hem meslek sorunları ve mesleğe hizmeti sürdürmeye devam edeceğiz.

Bunları açıkça söylediğimize göre bu durum şunu gösteriyor; İstanbul Barosu Genel Kurulu, bizim önümüzdeki dönem bakımından da çok daha güçlü bir biçimde bu tavrımızı sürdürmemizi onaylamıştır ve istemiştir.  Türkiye’ye mesaj verecek bir Genel Kurul olduğunu düşünüyorum. Ağır bir yük aldık. Bundan sonra hukuk devleti, yargı bağımsızlığı mücadelemizi Genel Kurulun bize verdiği güç ve destek ile sürdüreceğiz. Yalnız kalsak bile; biz bu yolda yürümeye devam edeceğiz demiştik, ama şimdi görüyoruz ki yalnız da değiliz. Bir önemli husus da şu; bu alınan oy bu grubun oyu değildir. Bu grubun oyu bellidir, almış aldığımız oy, grubun oyu'nun üzerindedir. Bu şunu gösteriyor; birçok farklı anlayış bize,  dik duruşumuz, antiemperyalist, anti feodal, anti şövenist duruşumuz ve yapımız sebebi ile oy vermişlerdir. 
Bunun içerisinde sosyalistler de var, komünistler de var, milliyetçi ve ülkücüler de var. Bu önemli bir mesajdır. İstanbul Barosu aynı zamanda Türkiye’nin de bir aynası ve önemli bir parçasıdır. Dik duruş, kimliğini belli etme, demek ki gerçekten olumlanmakta ve desteklenmektedir.

Biz geçen dönem de olduğu gibi, kimseyi dışlamayız. Böyle bir zafer sarhoşluğu içerisinde asla olmayız. Çünkü biz sadece bize oy verenlerin değil, bütün meslektaşlarımızın başkan ve yönetim kuruluyuz. Bunun bilincindeyiz. Bu bilinçle görev yapacağız. Bütün kurullarda bu kucaklayıcı tavrımızı sürdüreceğiz.

İstanbul Barosu Genel Kurulu verdiği bu mesaj ile, dimdik ayakta olduğunu, hukuksuzluklara karşı dimdik ayakta kalacağını göstermiştir.

Ben özellikle; bize oy versin vermesin , Genel Kurula katılarak, iradelerini ortaya koyarak, İstanbul Barosu’na sahip çıktıkları için istisnasız ve ayırımsız tüm meslektaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum” dedi.

 

Biz adaletbiz ekibi olarak,  yeni yönetime ve  ekibine başarılar diliyoruz.

TÜM FOTOĞRAFLARA LİNKTEN ULAŞABİLİRSİNİZ.

https://www.facebook.com/media/set/?set=a.452337354808134.99178.148709258504280&type=1

Adaletbiz/Yeşim TURAN