I- GİRİŞ:

 

          Bilindiği gibi, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 30.06.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak, bir kısım maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girdiği halde, diğer bir kısım maddeleri ise altı ay, bir yıl ve iki yıl sonra yürürlüğe girecektir.

 

            Çalışma hayatımıza ve iş mevzuatına ilk defa giren İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile “İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut olan güvenlik şartlarının iyileştirilmesi” amaçlanmış ve Kanun, buna münhasır olarak çıkarılmıştır. Bu bakımdan, çalışma hayatında çok önemli değişiklikler yapacak olan bu Kanunla, çalışma ve iş hayatına  yeni bazı önemli kavramlar girmiş, işverenlere yeni bazı çok ciddi  Yükümlülükler getirilmiştir.

 

Bunların amacı, geçtiğimiz yıllarda İstanbul Davutpaşa’da ve Tuzla’da, Ankara Ostim’ de ve başka muhtelif işyerlerinde ve maden ocaklarında meydana gelen ve çok sayıda can ve mal kaybına yol açan ve adeta bir “felaket haline gelmiş” olan  İş Kazaları ile Meslek Hastalıklarını  önlemek ve mümkün olan  en asgari düzeye indirmektir.

 

 Bu yazımızın konusu, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Türkiye’de büyük bir felaket haline gelmiş olan iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemeye yönelik olarak getirilen çok yönlü ciddi önlemler, işverenlere getirilen yeni yükümlülükler ve büyük çaplı cezaların neler olduğunu açıklamaya çalışmak olacaktır.

  

              II- İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU KİMLERİ KAPSAMAKTADIR:

             

            Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerin tamamı, bir kişiyi bile çalıştıran işverenleri kapsamaktadır. Buna göre;

 

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu,  istisna maddesinde sayılan;

-Türk Silahlı Kuvvetleri'nin fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerleri ve çalışanları hariç olmak üzere diğer işyerleri ve çalışanları,

-Genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı'nın faaliyetleri,

-Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri,

-Ev hizmetleri,

-Yanında çalışan işçisi olmaksızın kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar,

-Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında yapılan iş yurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetleri …

Hariç olmak üzere bir işçinin dahi çalıştığı kamu ve özel sektöre ait bütün işleri ve işyerlerini kapsamaktadır.

 

              Görüldüğü gibi, çalışanlar yönünden de işverenler, işveren vekilleri ile çırak ve stajyerler de dahil olmak üzere tüm çalışanlar, faaliyet konularına bakılmaksızın Kanunun uygulama alanına alınmıştır.

 

Öte yandan, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı görevlendirme veya hizmet alımı yükümlülüğünde daha önce aranan en az 50 işçi çalıştırma şartı kaldırılmış,  bu yükümlülük tüm işyerlerini kapsayacak şekilde genişletilmiştir.

 

Ancak, yalnızca 10 kişiden az çalışanın bulunduğu, çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde; iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için yapılacak masraflar, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır.

 

 Bu noktada akla gelen en basit soru: Az tehlikeli sınıfta yer alan ve 2-3 kişi çalıştıran  apartman, büro vb. gibi işyerleri ile 10 ve daha fazla işçi çalıştıran çok tehlikeli ve tehlikeli  işyerlerinde uygulama nasıl olacaktır?  Bu tür işyerlerinin,  bir iş güvenliği uzmanı ile bir işyeri hekimi çalıştırmaları ya da bu hizmetleri dışarıdan almaları mümkün müdür?

 

            III- İŞ KAZALARI İLE İLGİLİ  ÜZÜCÜ OLAN BAZI İSTATİSTİKİ BİLGİLER :

             

Türkiye’de iş kazaları ve meslek hastalıklarından dolayı her yıl binden fazla işçi ölmekte ve bunun sonucunda nice ocaklar sönmektedir.

 

              İş kazaları sonucu, 2009 yılında 1.171 işçi, 2010 yılında 1.444 işçi ve 2011 yılında ise 1.563 işçi hayatını kaybetmiştir. Bunlar toplumumuzu derinden üzmüş ve  iş kazalarının önlenmesi için böyle bir kanunun çıkarılması zarureti doğmuştur.

 

Görüldüğü gibi, 2011 yılında ölen 1.563 işçi sayısı, iş gününe bölündüğünde ortalama günde 5 işçi hayatını kaybetmiştir.

.  

            İş kazaları ile ilgili olarak SGK tarafından tutulan istatistiki bilgilere göre, ülkemizde her 6 dakikada bir iş kazası olmakta ve ortalama her 5-6 saatte bir işçi hayatını kaybetmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik tarafından, bundan bir süre önce yapılan açıklamada; Türkiye’de her gün ortalama 172 iş kazasının olduğu ve bu kazalarda 4 kişinin öldüğü, son on yılda 10.804 işçinin iş kazası sonucu hayatını kaybettiği belirtilmiştir.

 

                  İş kazaları istatistiklerinde Avrupa da ilk sırayı, dünyada ise 3. sırayı Türkiye almaktadır. Yapılan bilimsel araştırmalar iş kazalarının % 50’ sinin kolaylıkla önlenebilecek kazalar olduğunu, % 48‘ inin sistemli bir çalışmayla önlenebileceğini; kazaların sadece % 2’ sinin önlenemeyeceğini göstermektedir. Bu da, iş kazalarının kaçınılmaz bir kader olmadığını; özen, sorumluluk ve teknik şartlara uygun hareket edildiğinde kazaların  % 98‘ inin kolaylıkla önlenebileceği gerçeğini ortaya koymaktadır.

 

            IV- İSG KANUNUNU İLE İŞVERENE GETİRİLEN YÜKÜMLÜLÜKLER:

           

            İs Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile işverene toplam 12 ana başlık ve 50 maddeden oluşan çok ciddi ve oldukça önemli yükümlülükler getirilmiştir.  Bunlardan bazıları şunlardır:

 

            1- İşverenin Genel  Yükümlülükleri:

 

Kanuna göre işveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü tutulmuştur. Buna göre, İşverenlerin sorumluluklarını özetle şöyle sıralamak mümkündür:

 

a) Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dahil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapmak.

 

b) İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izlemek, denetlemek ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlamak.

 

c) Risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmak.

 

d) Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne almak.

 

e) Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri almak.

 

İşverenin sorumlulukları arasında bulunmaktadır.

 

            2- İşverenin İş Sağlığı Ve Güvenliği İle İlgili Yükümlülükleri:

 

İşyerinde mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden çalışanların etkilenmemesi ve korunması amacıyla,   iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sağlanması için işverenin sorumlu olduğu bir kısım yükümlülükleri ise şunlardır:

 

a) Çalışanlar arasından iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirir. Çalışanları arasında belirlenen niteliklere sahip personel bulunmaması hâlinde, bu hizmetin tamamını veya bir kısmını ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak yerine getirebilir. Ancak belirlenen niteliklere ve gerekli belgeye sahip olması hâlinde, tehlike sınıfı ve çalışan sayısı dikkate alınarak, bu hizmetin yerine getirilmesini kendisi üstlenebilir.

 

b) İşveren, görevlendirdiği kişi veya hizmet aldığı kurum ve kuruluşların görevlerini yerine getirmeleri amacıyla gerekli araç, gereç, mekân ve zaman gibi bütün ihtiyaçlarını karşılar.

 

c) İşyerinde sağlık ve güvenlik hizmetlerini yürütenler arasında iş birliği ve koordinasyonu sağlar.

 

                  d) Görevlendirdikleri kişi veya hizmet aldığı kurum ve kuruluşlar tarafından iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevzuata uygun olan ve yazılı olarak bildirilen tedbirleri yerine getirir.

 

e) Çalışanların sağlık ve güvenliğini etkilediği bilinen veya etkilemesi muhtemel konular hakkında; görevlendirdikleri kişi veya hizmet aldığı kurum ve kuruluşları, başka işyerlerinden çalışmak üzere kendi işyerine gelen çalışanları ve bunların işverenlerini ayrı ayrı bilgilendirir.

 

Bu sorumlulukları yerine getirmeyen işverenler İdari Para Cezalarına muhatap olacaklardır.

 

            V- YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMEYEN İŞVERENLERE  

                 VERİLECEK İDARİ PARA CEZALARI:

 

            a) İş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi görevlendirmeyen işverene, görevlendirilmeyen her bir kişi için ve görevlendirmediği her ay için 5.000 TL.,

 

b) Diğer sağlık personeli görevlendirmeyen işverene her ay için 2.500 TL.,

 

c) İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili araç, gereç temin etmeyen, işbirliği ve koordinasyon sağlamayan ve gerekli bilgilendirmeyi yapmayan işverenlere, yerine getirmediği her bir  yükümlülük için  ayrı ayrı 1.500 TL. İdari Para Cezası uygulanabilecektir.

 

 Bunların dışında ayrıca;

 

            - İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden çalışma ortamının ve çalışanların bu ortamda maruz kalacağı risklerin tespiti için gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların yapılmasını sağlamak,

 

- İşyerinde belirli risklerden etkilenecek çalışanların durumlarını tespit etmek,

 

- Kullanılacak iş ekipmanı ile kimyasal maddelerin seçimini yapmak,

 

- İşyerinin tertipli, yani çalışmaları engellemeyecek ve tehlike oluşturmayacak şekilde düzenli olmasını sağlamak,

 

- Genç, yaşlı, engelli, gebe veya çocuk emziren kadın çalışanların durumlarını ayrı ayrı tespit ederek, durumlarına uygun gerekli önlemleri almak.

 

- İşyerinde yapılacak risk değerlendirmesi sonucu alınacak iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri ile kullanılması gereken koruyucu donanım veya ekipmanı belirlemek,

 

Zorundadır.

 

İşverenin bu yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde her bir yükümlülük için ayrı ayrı  2.000 TL. İdari Para Cezası  uygulanabilecektir.

 

            VI- SONUÇ VE DEĞERLENDİRME :

           

            İyi niyetlerle hazırlanan bu Kanuna bakıldığında, kağıt üzerinde her şey gayet güzel ve yazılanlar kulağa hoş gelmektedir.

                                   

Ancak; parçalar birleştirilip bir bütüne dönüştürüldüğünde, uygulanması  çok zor olan bazı hükümlerin ve yanlışlıkların olduğu görülmektedir.  Şöyle ki;

 

1- Bu Kanunla,  küçük ve büyük ayrımı yapmadan bütün işyerlerini kapsayacak şekilde işverenlere bir dizi yeni yükümlülükler ve çok ağır cezalar getirilmiştir. 

      

2- Bir kişinin dahi çalıştığı apartman ve bakkal işyerleri ile  avukat ve mali müşavir büroları ve benzeri işyerleri de dahil olmak üzere tüm işyerleri için bir iş güvenliği  uzmanı ile bir işyeri hekimi çalıştırmak, zorunluluğu getirilmiştir. Bu şu demektir: Bir işçinin çalıştığı bir işyerine, bu işçinin iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için iki kişinin daha istihdam edilmesi gerektiği demektir. 3-5 kişinin çalıştığı küçük çaplı işyerleri işverenlerince bu sorumlulukların yerine getirilmesi maddeten mümkün değildir.

 

            3- Kanunla getirilen İdari Para Cezaları da adil değildir. Örnek olarak, 500 kişinin çalıştığı bir işyerinde, bir işyeri hekimi ve iş sağlığı ve güvenliği uzmanı görevlendirilmemesi durumunda her bir kişi için ve aykırılığın devam ettiği her ay için, 5.000 TL. İdari Para Cezası uygulanırken, 1 veya 2 kişinin çalıştığı işyerlerine de aynı ceza miktarları uygulanacaktır. Bu cezaların adil olmamasının yanında, 1000. Tl. ile 80.000 Tl. arasında değişen idari para cezaların uygulanabilirliği de oldukça zor ve  hatta imkansız olacaktır.

 

Tek dileğimiz, Kanunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılması öngörülen, bir dizi yönetmeliklerin çıkarılması sırasında, bu tür aksaklıkların giderilmesi için yeni düzenlemelerin yapılması ve hiç kimsenin istemediği iş kazalarının olmaması için her kesin  bilinçli ve dikkatli hareket etmesidir.                 

             

                                                                      

Ahmet AĞAR

               Sosyal Güvenlik Müşaviri