ANKARA

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''aHaber'' kanalında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Özel yetkili mahkemelerle ilgili kendisi ve Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları arasında çelişki olmadığını vurguladı.
Arınç, ''Görebildiğimiz kadarıyla özel yetkili mahkemeleri tamamen kaldırmak elbette mümkün değil. Savcıların ve hakimlerin yetkilerine nasıl bir sınırlandırma veya tarif getirilecek, bunu ancak çalışma yapıldıktan sonra göreceğiz'' dedi.
Arınç, özel yetkili mahkemelerin yeni yasama döneminin konusu olacağını ve bununla ilgili hazırlığın birkaç ay içinde sonuçlanabileceğini düşündüğünü belirtti. Arınç, ne yapılacağının ekim sonu itibariyle daha açık ve net olarak görülebileceğini söyledi.

"TMK'da da değişiklik gündeme gelebilir"
Başbakan Yardımcısı Arınç, 250, 251, 252. maddelerde yapılacak bir değişikliğin üzerinde çalışma yapılması ne kadar normal ise Terörle Mücadele Kanunu üzerinde de ciddi bir çalışma yaparak, propagandanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kabul edebileceği bir düzeye getirilmesi gerektiğini söyleyerek, "Ben, Terörle Mücadele Kanunu üzerinde yaşadıklarımızı ciddi bir değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Belki 4. yargı paketi içerisinde TMK'da bir değişiklik de gündeme gelebilir.''

Özal'ın ölümüyle ilgili tartışmalar
Arınç, Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili iddiaları önemli bulduğunu söyleyerek, ''Bir ölüm veya öldürme hadisesinde savcılıklar soruşturma yaparlar ve kesin ölüm sebebinin anlaşılması için mutlaka klasik otopsi yaparlar. Otopsi yapılmaması, birinci soru işareti. 'Ailesi istemedi' diyen bir adama ben gülerim. Ailesinin istemesi şart değil ki" dedi. Arınç, ''İhmal mi var?'' sorusu üzerine, ''İhmali aşan bir şey var gibi geliyor bana" yanıtını verdi.

"Mutluluk duyarız"
Başbakan Erdoğan'ın, Türkçe Olimpiyatları'nın kapanış töreninde Fethullah Gülen'e ''dön'' çağrısı yaptığı anımsatılarak, konuya ilişkin değerlendirmesi sorulan Arınç, binlerce insanın Gülen'i artık Türkiye'de görmek istediğini söyledi. Dönüş kararını sadece Gülen'in verebileceğini belirten Arınç, "Umarım Sayın Başbakan'ın dileği gerçekleşir ve kendisini yakın zamanda Türkiye'de karşılamaktan büyük bir mutluluk duyarız'' dedi.

Darbe dönemi bitti mi?
Türkiye'de darbe döneminin bitip bitmediğinin sorulması üzerine Arınç, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin artık demokraside geldiğimiz nokta itibarıyla kendi görev alanının dışında bir sivil hükümete darbe hazırlayacağını veya cuntacılık yapacağını kesinlikle reddediyorum. Sayın Kurtulmuş, bu haberlerin bu endişelerin etkisinde olarak bu konuşmayı yapmıştır.''


Kürtaj tartışmaları
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in kürtaj konusundaki üslup ve dilin rendice edici olduğundan bahsettiği belirtilerek, kürtajla ilgili gelinen son noktanın ne olduğunun sorulması üzerine de Arınç, şunları söyledi:
Kürtaj, hem annenin sağlığını tehlikeye atması, hem de bebeğin geleceğini adeta karartması, yok etmesiyle ilgili bir konu. Sayın Başbakan bu konuya çok önem veriyor, biz de çok önem veriyoruz. Biz muhafazakar demokrat bir siyasi partiyiz. Muhafazakarlığın içerisinde aile değerlerinin korunması, neslin korunması çok önemli. Kürtaj konusunda bizim yeni bir karar vermemiz lazım. Bunun hem tıbbi bakımdan incelenmesine gerek var, bir de tabi dini bakımdan."
Bunu bilim insanlarının konuşması gerektiğini savunan Arınç, bu konunun sokaktaki insanın konuşabileceği birşey olmadığını söyledi.
Her kadının bedeninin şüphesiz kendisine ait olduğunu vurgulayan Arınç, ancak her kadının kendi bedeninde tasarruf etmesinin caiz olmadığını söyledi. Arınç, konuşmasına şöyle devam etti:
''Kolunu kesmesine izin veriyor muyuz, intihar etmesine, gözünü çıkarmasına izin veriyor muyuz, ötenaziye izin veriyor muyuz? Kaldı ki sadece kadının kendi bedeni değil o bedende taşıdığı ikinci bir can var.
Dolayısıyla Sayın Boyner, kendisiyle davalıyız veya hasım durumunda değiliz. Ama bu konular üzerinde özensiz bazı konuşmalar yapıyor. Bu özensiz konuşmalar kendisine bir zarar verir mi, o verirse verir şahsıyla ilgili ama TÜSİAD gibi bir kurumu da çok zedelendiğini, itibarsız hale getireceğini de düşünüyorum . Dolayısıyla belki görev süresi bitecekken yerine başka birisi bulunmadığı için adeta uzatmaları oynayan TÜSİAD gibi kurumun bu konuşmalar karşısında alacağı tavır bence çok daha önemli.''

AA