Can, "Kişinin kendi hakkı, kendi tercihidir. Bu tercihi kullandığı zaman karşısında devleti görememeli. Öyle bir anayasa yapılsın ki, hiç kimse bu anayasaya bakma ihtiyacı duymasın. Hiç kimsenin bir kanun maddesine bakarak aman hakkım şuymuş demeye ihtiyacı olasın." dedi.

Can, AK Parti Bursa Osmangazi İlçe Teşkilatı tarafından Merinos Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Yeni Anayasa" paneline katıldı. Anayasayı bir villaya benzeten Can, şöyle konuştu: "Milletin nasıl yaşayacağına dair bir karar olarak düşünün, ama bu kararı milletle vermiyorsa o binayı birileri dikecek, kendi tasavvuruna göre yapacak. Sen şöyle yaşamalısın ve böyle yaşamanın gerekleri de şunlar."

Panele katılan gazeteci Meryem Gayberi de Anadolu halkının yeni anayasadan beklentisinin sadece huzur olduğunu ifade etti. Yüzyıllardan beri bu toplumda yaşayan insanların hiç bir zaman birbirleriyle problemi olmadığını dile getiren Gayberi, Anadolu toplumunun, Maraş, Sivas ve doğuda yaşanan acılardan sonra sadece huzur olan bir anayasa istediğini belirtti.

Türkiye'nin yeni anayasa arayışının sadece Anadolu'da yaşayanların sorumluluğunu temsil etmediğinin altını çizen Doç. Dr. Ergün Yıldırım ise şöyle konuştu: "Yeni anayasa, 'Arap Baharı' ile birlikte bölgede yükselen demokratikleşmeye, farklı toplumsal kümelerin var olma arayışlarına müjde olacak, onları da kapsayacak bir biçimde olmak zorunda. Bütün bölgedeki insanlar bizden bir sorumluluk bekliyorlar. Artık ideolojiler ve diktatörler dönemi bitiyor. Bu toplumlar, birbirleriyle barış ve diyalog içinde yeni bir bölgesel vizyonla var olmak zorundalar. Anayasa da bunu yansıtacak bir üst hukuksal mekanizma olmalıdır."

Anayasa, güzel bir Türkçeyle yazılmalı

Öte yandan Türkiye Yazarlar Birli-ği'nin (TYB) 17. Genel Kurulu'nda yeni anayasa ve eğitim kültür hayatıyla ilgili değerlendirmeler sunuldu. TYB Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Yıldırım, ayasanın mümkün olduğunca kısa olması gerektiğinin altını çizdi. Yıldırım, şöyle konuştu: "Anayasının güzel bir Türkçeyle yazılması şarttır. 1982 Anayasası'nın Türkçesi dikkat çekecek kadar bozuktur. Anayasada yer alan değişmezliklerin korunması gerekir. Laiklik anayasada kelime olarak yer almamalıdır. Bu kelime konulmaksızın çoğunluğun, azınlığın ve inanmayanların din ve vicdan hürriyetini teminat altına alıcı hükümler konulmalıdır. Dayanıksız kelimeler yerine köklü kelimelere yer verilmelidir."

Cihan/ Adem Elitok-Bursa