Bir hikâye anlatacağım. Hikâye absürt bir mizansen gibi görünse de, tamamıyla gerçektir. Sadece işçinin adını ve sektörü değiştiriyorum.
Türkiye’nin en büyük parekende erkek giyim şirketlerinin birinde çalışmaktadır Ali. İşyerindeki çalışma koşulları, dayanılabilir düzeyin üzerinde bir baskı içermektedir. Ancak, üst kademe yöneticiler, bir o kadar da çalışanlarına karşı naziktirler. Ara kademe yöneticilerinin ise durumu daha farklıdır, birazdan bahsedeceğimiz gibi. Üst yönetimden periyodik olarak işveren talimatı gelmekte ve çalışanların çalışma düzenlerinde bazı değişiklikler ya da disipline dönük talimatlar yer almaktadır. Söylediğim gibi üst yönetim kibardır, kibarlıkları da dillerine yansımıştır. “Biz bir aileyiz”, “Siz bizim için çok değerlisiniz” gibi... Üst yönetimin bu tavrı için dilimizde güzel bir deyim var, karıncanın beliyle ilgili. Neyse. Ara kademe yöneticilerin ise esinlendikleri kişilerin SS Subayları olduklarını ciddi olarak düşünmekteyim.
Üst yönetim bir, iki, üç... kişiye özel yazılmış yazıları işçilere tebliğ etmektedir. Ancak bu yazıların hiçbirinde imza yoktur. Ali de, ara kademe yöneticisine gidip “Bu sefer tebliğ almayacağım, benden imza istiyorsunuz, önce siz yaptığınız bildirimi imzalayın” der.
Ara kademe yöneticisi “Elbette ki en doğal hakkın bu talep, ver bakalım kağıdı imzalayıp vereyim” der. Ali kağıdı verir.
Ara kademe yöneticisi şahsiyet “Ali’nin ebesine sevgilerle” yazar ve altına da imza atar.
Yazımın başında da belirttiğim gibi hikâye tamamen gerçek. Belge benim elimde. Bu durumda ne yapmalı, nasıl yapmalı?

***

İşveren işçiye hakaret e-de-mez!
 

Şöyle sorular da alıyorum. “Ya avukat bey, işveren hakaret edebilir mi bize?”. Cevabı çok basit soruları severim. Tabii ki hakaret edemez. Kimse kimseye hakaret edemez. Ederse hukuken bunun bir karşılığı vardır. Gerçi günümüz yargı sisteminde taşları bağlayıp köpekleri salabildikleri için, saçma sapan sonuçlarla karşılaşmak da mümkün ama, iş hukuku uygulamasında en azından, işveren işçiye hakaret edemez. Eğer hakaret ederse, işçinin bu durumu belgeleyebilir hâle getirmesi, yani ispatını mümkün kılması gerekmekte. "Bu nasıl olur, tek bir hakaretle bu delillendirme mümkün müdür?" kısmı, meselenin sorunlu yanı. Ama kronik olarak hakaret içerikli konuşulduğunda ya da talimat verilen durumlarda bunun belgelenmesinde fayda var.

***

Nasıl belgelenecek?
 

Son zamanlarda Yargıtay'ın verdiği bazı kararlar var. Kişinin başka delil elde etme imkânı yoksa, bazı kayıt araçlarından yararlanabilir. Ben buna hukuken koşulsuz katılmıyorum. Bazı şerhlerim var. Şöyle ki, karşınızdakini tahrik ederek delil elde edemezsiniz. Elde ederseniz onun delil değerinin tartışılabilir olması yanında, başka hukuki sorunlar da yaşayabilirsiniz. Bu noktada eklemem gerekir ki, her durum kendine özel koşullar barındırır. Bu nedenle hakaretle karşılaştığınızda durumun profesyonel olarak da değerlendirilmesinde yarar var. Bu gibi durumlarda sıklıkla belirttiğimiz gibi, sendikalar ya da diğer demokratik kitle örgütleri size yardımcı olacaklardır.

***

Ali ne yapacak?
 

Ali, öncelikle savcılığa suç duyurusunda bulundu ve kişi hakkında manevi tazminat davası açtı. Davası yakında görülecek. Aynı zamanda, işverenin en üst düzey yetkililerine durum bildirildi ve gerekli disiplin işlemlerinin yapılması, aksi taktirde bundan sorumlu olacakları bildirildi. Süreç devam ettiği için detaya giremiyorum.

***

6 iş gününe dikkat
 

Eğer iş sözleşmesini kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde fesh edecekseniz, 6 iş günlük süreye dikkat etmelisiniz. Aksi taktirde, haklı nedenle sözleşmeyi feshetme hakkınız, hak düşürücü süre geçtiği için ortadan kalkacaktır. Bu süre, hakareti öğrendiğiniz anda başlar. Olayın olduğu günün ertesi gününü birinci gün sayarak ve cumartesi gününü de iş günü kabul ederek gün sayınızı hesaplayabilirsiniz.

***

İşyerinde hakarete uğrarsam ne yapabilirim?

İşyerinde hakarete uğradığınızda, öncelikli hakkınız, haklı nedene dayanarak sözleşmeyi feshetmek. Bu hakkınızı kullanırsanız, kıdem tazminatına -en az bir yıldır çalışıyorsanız- hak kazanırsınız.
Bunun yanında, hakaret işveren vekilinden ya da çalışma arkadaşınızdan, astlarınızdan da gelebilir. Bu durumda, işverene başvurup gerekli hukuki süreci yürütmesi konusunda bir basınç oluşturabilirsiniz. İşveren, size hakaret eden kişiyi işte tutmaya devam ederse, sözleşmeyi fesh etme seçeneğini değerlendirebilirsiniz.
Aynı zamanda, hakaret bir suçtur. Bu nedenle hakaret eden kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda da bulunabilirsiniz.
Hakaretin ağırlığına göre, manevi tazminat talep etme imkânına da sahipsiniz. Manevi tazminat konusunda özellikle, işveren vekili olmayan kişilerden işyerinde maruz kaldığınız hakarete karşı manevi tazminat davasını kime yöneltebileceğiniz -işverene mi, hakaret edene mi- sorunsalının çözümü, her olayda ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken noktalardan biri.

İzzet OTRU

Birgün