Mahkemelerin iş yükü, dosya yığılması, yargılamadaki yavaşlık ve yargılama masrafları noktasından baktığımızda içinden çıkılmaz bir hal alan adalet sistemimiz uzun yargılama süreçlerini de eklediğimizde toplum nazarında hızlı bir şekilde güven kaybetmektedir. 

Unutmamamız gerekir ki geç gelen adalet adalet değildir. Adaletin toplum nezlinde makul olanı zamanında tecilli edenidir. Bu pencereden baktığımızda adalet sistemimizde yeni bir yaklaşıma ihtiyacımızı olduğu yaklaşımı yadsınamaz gir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.

2012 yılında 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile yeni bir kavram olarak hayatımıza girmiş bulunmaktadır. Kanun Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk vasıtası ile taraflar bazı davalar için hakime gitmek yerine arabulucuya giderek uyuşmazlıklar daha kısa sürede ve daha az para harcanarak çözülecek; mahkemelerin de bu yolla iş yükü azaltmayı hedeflemektedir.

6325 sayılı kanunun 13 maddesi gereğince; Arabuluculuk Faaliyetleri;

 Arabulucuya başvuru

Taraflar dava açılmadan önce veya davanın görülmesi sırasında arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler. Mahkeme de tarafları arabulucuya başvurmak konusunda aydınlatıp, teşvik edebilir.

(2) Aksi kararlaştırılmadıkça taraflardan birinin arabulucuya başvuru teklifine otuz gün içinde olumlu cevap verilmez ise bu teklif reddedilmiş sayılır.

 Arabulucunun seçilmesi

Başkaca bir usul kararlaştırılmadıkça arabulucu veya arabulucular taraflarca seçilir

 Arabuluculuk faaliyetinin yürütülmesi

Arabulucu, seçildikten sonra tarafları en kısa sürede ilk toplantıya davet eder.

(2) Taraflar, emredici hukuk kurallarına aykırı olmamak kaydıyla arabuluculuk usulünü serbestçe kararlaştırabilirler.

(3) Taraflarca kararlaştırılmamışsa arabulucu; uyuşmazlığın niteliğini, tarafların isteklerini ve uyuşmazlığın hızlı bir şekilde çözümlenmesi için gereken usul ve esasları göz önüne alarak arabuluculuk faaliyetini yürütür.

(4) Niteliği gereği yargısal bir yetkinin kullanımı olarak sadece hâkim tarafından yapılabilecek işlemler arabulucu tarafından yapılamaz.

(5) Dava açıldıktan sonra tarafların birlikte arabulucuya başvuracaklarını beyan etmeleri hâlinde yargılama, mahkemece üç ayı geçmemek üzere ertelenir. Bu süre, tarafların birlikte başvurusu üzerine üç aya kadar uzatılabilir.

(6) Taraflar arabuluculuk müzakerelerine bizzat veya vekilleri aracılığıyla katılabilirler.

 Arabuluculuk sürecinin başlaması ve sürelere etkisi

Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Dava açılmasından sonra arabulucuya başvuru hâlinde ise bu süreç, mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya tarafların arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını duruşma dışında mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

(2) Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.

Şeklinde hüküm altına alınmıştır.

Devam edecek…

Kaynak: www.MuhasebeTR.com

Dr.Bülent Öz
İK & İş Güvenliği Uzmanı