Medeni hukuk dersinde hoca en arkada sürekli konuşan bir öğrenciyi ayağa kaldırarak sorar:

-Söyle bakalım iğfal ne demektir?

Öğrenci hiç tereddüt etmeden cevap verir:

-Sizin şu anda yaptığınız şeydir, hocam, der.

Şaşıran hoca:

-Nasıl yani diye çıkışır öğrencisine.

Öğrenci:

-Bir kimsenin bilgisizliğinden, tecrübesizliğinden yararlanarak ona zarar veren davranışlarda bulunmaya iğfal denir, der.


********************************
(2005 Yılında Kadıköy Adliyesinde yaşanmıştır)

Becerikli ve süratli bir hakim, katip ve mübaşir ekibine sahip mahkeme kadrosu, boşanma davalarını seri bir şekilde karara bağlamaktadır. Duruşma kapısının kenarında duran duruşma listesine de uyulmamakta, hazır beklemekte olan kim varsa onlara öncelik verilerek davalar görülmektedir. Arka arkaya davalar karara bağlandıktan sonra duruşma salonunda ve kapının önünde bekleyen kimse kalmaz, öyle ki mübaşire "bizim duruşmamız vardı" diye soracak kimsecikler kalmamıştır. Mübaşir de hesabı hafiften şaşırdığı için koridora çıkıp bağırır: ".....Aile Mahkemesinde davası olan!" Kimsecikler üzerine alınmaz.

Mübaşir açık olan kapıdan içeri bakar. Teşkilat tam kadro hazır müşteri beklemektedir. Döner tekrar koridora bağırır:

- Haydi! Yok mu boşanmak isteyen?

 Sırıtan

********************************************



1940'lı senelerden aktarılan bir hatıra:

Yaşlıca bir Rum kadıncağız sanık kürsüsünde durmaktadır. Duruşma uzadıkça uzar. Kadıncağız şişmanlığı ve ilerlemiş yaşı sebebiiyle, mahalle karısı misali, tanık kürsüsüne yaslanıp belini bükerek ağırlığını bir tarafa vererek durur.

Bu durumu gören hakim (ki sertliğiyle tanınan bir hakimdir): "Hanım düzgün dur!" diye uyarır. Beş dakika sonra kadıncağız dikilmekten yine yorulur, bu sefer ağırlığı öbür tarafa vererek bükük durur.
 
Hakim: "Hanım düzgün dur!"

Kadıncağız tekrar toparlanır. Bu olay birkaç kere tekrarlanır. En sonunda hakim yine "hanım düzgün dur!" dediğince kadıncağız lafı patlatır:

- Aaaa yeter bea! Mahkeme mi yapıyoruz, fotogıraf mi çektiriyoruz?


*****************

TANIK

Bir Ceza Mahkemesindeki duruşmada taraflar çağrıldı.
Taraflardan yalnızca müşteki hazırdı.
Kimlik tespitinden sonra Yargıç müştekiye döndü ve "-olayı gören tanığın var mı" diye sordu.
Müşteki kendinden son derece emin bir şekilde "-Vardır Hakim Bey" dedi.
Yargıç "-ismini söyle de, çağırıp dinleyelim" diye sordu.
Müşteki mağrur bir eda ile "-Cenabı Allah'tır Hakim Bey" dedi.


Kaynak : http://www.vekil.net/