TMSF ve Borsa İstanbul’un ‘Bank Asya hisseleri devredilmedi’ yönündeki itiraf gibi açıklamalarının yankıları sürüyor. Ticaret hukuku profesörü Sami Karahan, yapılan hukuksuzluğa imza atanların yargıda hesap vereceğini söyledi. Karahan, imtiyazlı ortakların yanı sıra Borsa’daki 18 bine yakın hisse sahiplerine ‘tek tek dava açın’ çağrısında bulundu.

Prof. Dr. Sami Karahan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) Bank Asya’ya siyasi gasp operasyonu düzenlediğinin altını çizerek, Bank Asya ortaklarının bankalarına sahip çıkmaları gerektiğini söyledi. Bütün ortaklara dava açmalarını tavsiye eden Karahan, “Eylül ayından beri söylüyorum, korkunun ecele faydası yok. Şu anda 18 bin civarında ortağın olduğu söyleniyor. Bu ortakların bir bölümü imtiyazlı, bir kısmı da borsadan alanlar. Borsadan alanlar da şimdi mağdurdur. Ne kadar mülkiyet hakkına el koymadık deseler de bankaya el koymuşsun, hisseler düşmüş, bankayı batırmaya çalışmışsın. Ciddi bir mali zarar var. Tüm ortaklar dava açmalılar.” diye konuştu. Prof. Dr. Karahan, sözlerine şöyle devam etti: “Tüm ortakların dava açmasının avantajı, devlet Kentbank davasında 4,5 milyar dolar tazminat ödemeye mahkûm olmuş. Bank Asya, Kentbank’tan 10 kat büyük. Buradan büyük bir tazminat gelecek. Büyük bir tazminat ödemeye mahkûm olacak devlet.”

Tazminatı dava açan ortakların alacağını belirten Karahan, “Dava açmayıp kenarda bekleyenler insanlar bu süreçten yararlanamayacak. O yüzden düşünün, ben bir yatırım yaptım. Şu gün için bir mağduriyet var. Hisselerinizi alamazsınız, satamazsınız, değeri düşmüş. Bu geçici bir mağduriyet. Bunu bir yatırım olarak düşünün, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın açıklamalarına da teşekkür edin. Siyasi bir gasp operasyonu olduğunun açıklanması ileride aylarca, yıllarca elde edilemeyecek itirafları ekranlardan duyurmuş olmaları bu süreci hızlandırdı. Birkaç sene sonra, bu dava uzun sürmez, çok bariz göstere göstere yapıyorlar. Gelecek tazminattan yararlanmaları için dava açmaları gerekir. AİHM’ye gitmek için iç hukuk yollarının tüketilmesi lazım. İç hukuk yollarını hızlandırmak için bir an önce dava açmalarında fayda var. Yoksa birileri tazminatı alır, şimdi mağdur olanlar da gelecekte keşke derler.” diye konuştu. Karahan, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın Bank Asya ile ilgili açıklamalarının ise tazminat davası açmak isteyenler için büyük bir şans olduğunu da sözlerine ekledi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) Bank Asya’ya siyasi bir gasp yaptığını aktaran Karahan, “67 ile başlayan ama 68 ile somutlaşan düzeltici, iyileştirici ve kısıtlayıcı önlemler var. Her bir madde uzun uzun mali yapısı zora giren bankanın yapması gereken işlemleri anlatıyor. Önce 68’dekileri yaptıracaksınız. Sonra 69’dakileri, sonra 70’dekileri. Eğer bunlara rağmen bu iş olmayacak gibiyse 71. maddeye göre bankaya el koyacaksınız ve faaliyet iznini durduracaksınız. 68, 69, 70 uygulanmamış ve 71’den el koymuşsunuz. Bir kere bu operasyonun o an itibarıyla yanlış olduğu ortaya çıkıyor. Siyasi gasp operasyonu olduğu o an itibarıyla belliydi.” diye konuştu.

BORSA VE TMSF, KORKTUĞU İÇİN AÇIKLAMA YAPTI

Prof. Dr. Sami Karahan, TMSF Başkanı Şakir Gül ve Borsa İstanbul’un yaptığı açıklamayı, ileride açılacak tazminat davalarından korktukları yönünde yorumladı. TMSF Başkanı Şakir Gül’ün açıklamalarının bir endişe taşıdığını dile getiren Karahan, “Anladım ki bunlar bu tazminat davalarıyla ilgili bir endişe, bir korku içindeler. Dolayısıyla biz hisselere el koymadık demelerinin sebebi bu.” diye konuştu. Karahan, “Şakir Bey’in açıklamasını iyi görmek lazım. Kendini ve kendi atadıkları yönetim kurulunu sorumluluktan kurtarma girişimi olarak algılıyorum. Şu an için bürokrasi ciddi anlamda korkuyor. Bürokrasinin korkusu, gözlerinden, sözlerinden çok net bir şekilde okunuyor. Tazminat davalarına maruz kalacaklarını biliyorlar. Ama çok geç, hukuku ve kendi geleceklerini mahvettiler. Bunun cezasını hem kendileri hem aileleri yargılama başladığında bir ömür boyu çekecekler. Kendilerine yazık ettiler.” dedi.

Banka sahiplerine iade edilmeli işgali devam ettirecek hiçbir sebep yok

TMSF Başkanı Ercan Şakir Gül’ün açıklamaları ve Borsa İstanbul yönetiminin Kamuyu Aydınlatma Platformu’na yaptığı bilgilendirme, BDDK’nın Bank Asya’ya el konulmasıyla ilgili kararındaki hukuksuzlukları gözler önüne serdi. Bank Asya’nın hisselerinin hâlâ eski ortaklarda olduğunu belirten Bank Asya Genel Müdürü Ahmet Beyaz, “Ortakların hisseleri TMSF’ye geçmedi, dava açacaklar ve haklarını savunacaklar.” ifadelerini kullandı.

Bank Asya’nın hisselerinin hâlâ eski ortaklarda olması ve BDDK’nın hukuksuz kararından önceki durumun devam ettiğinin ortaya çıkmasını değerlendiren Bank Asya avukatı Süleyman Taşbaş, “BDDK ve TMSF kararına istinaden davalar açtık. Ortakların haklarının iadesiyle alakalı alınan şu anki kararın iptali için idari mahkemelerinde davalar açacağız.” dedi.

BDDK’ya müracaatta bulunduklarını belirten Taşbaş, “Dedik ki bankanın şu an belgelerin yüzde 91’i teslim edildi. Ortaya koyduğunuz gerekçe ortadan kalktı. Bankadaki yönetim Kamu Aydınlatma Platformu’na (KAP) bildirimde bulundu. Gerek belgelerin teslimi gerek bankanın faaliyetleri kâr getirdiğine ilişkin. Bu durumda sizin bankanın ortaklık yapısı ve piyasaları kötü etkileyeceğine ilişkin almış olduğunuz kararların gerekçesi kalmadı. Görevden aldığınız yönetim kurulunu göreve iade edin.” ifadelerini kullandı.

Daha önce ortakların ortaklık haklarının teslimi için BDDK’ya beş kez müracaatta bulunduklarını kaydeden Taşbaş, normal şartlarda  bankanın teslim edilmesi gerektiğini, ama şu anda yaşanan siyasi sürecin  kurumları kilitlediğini söyledi. Şu an bankanın işgaline devam ettirecek hiçbir sebep olmadığını söyleyen Taşbaş, “En yetkili insanların açıklamasıyla bankanın ayakta durduğunu, mülkiyet hakkının devam ettiğini, gerek Borsa gerek hakim ortakların telaşlanmasına gerek olmadığı, haklarının korunduğu, kendilerine zarar çıkmayacağı ifade edildi. Onun için banka bir önce sahiplerine iade edilmelidir.” dedi.

71/b uygulanmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Taşbaş, “68.69.70 madde şartlarının ihlal edilmiş olması lazım ki, 71’e geçebilesiniz.” bilgisini verdi.

Kim ne dedi?>>

TMSF, BDDK’nın oyununa gelmemiş oldu

Katılım Bankacılığı Uzmanı Prof. Dr. İsmail Özsoy: TMSF’nin açıklaması, BDDK’nın Bank Asya’yı TMSF’ye devretmesinin kesinlikle geçersiz olduğunu ortaya koyuyor. Yani sermayesi ile Bank Asya’nın mal varlığının kendisine ait olduğunu, sadece yönetiminin TMSF’ye devredildiğini anlıyoruz. Yerinde bir açıklama yapan TMSF Başkanı, “Bankanın sermayesi ortaklarınındır, sadece şu anda yönetimini devralmış durumdayız.” diyor. Bank Asya’nın ortaklarının yüzde 91’inin de evraklarının teslim edilmiş olması dolayısıyla BDDK’da da kalmamış olması gerekiyor. BDDK burada iki türlü yanlış yapıyor. Birincisi ortakların belgeleri teslim edilmiş olmasına rağmen bankayı sahibine iade etmiyor. Tam tersine TMSF’ye devrediyor. Fon’a devrederken de yönetimini değil her şeyiyle, temettü hariç ortakların haklarıyla birlikte devrediyor. Dolayısıyla BDDK burada hukuksuz bir işlem yapıyor. Ama TMSF’nin bu yanlışlığı düzelttiğini görüyoruz. Zannedersem bu doğru çıkışı noktalamak istiyorlarsa eğer bankanın yönetimini Bank Asya’ya devretmek durumunda kalır.  TMSF yetkilileri açıklamaları ile BDDK’nın bankayı kötü yönettin suçlamasını üzerinden atmış oldu. TMSF, BDDK’nın oyununa gelmemiş oldu. Bank Asya’nın mevcut ortaklarının BDDK’yı mahkemeye vermeleri gerekiyor.

Müşteri paniklemesin adalet yerini bulacak

Eski MHP Milletvekili, Devlet Bakanı Tunca Toskay: Anadolu’da güzel bir tabir var, ‘Ecel gelmiş cihana baş ağrısı bahane’ der.. O kurt sizi yemeye karar vermiş, bankayı yemeye karar vermiş.  O kadar da cüretkar bir tutumdalar ki, en azından kısmen de olsa savunulacak bir ekonomik veya hukuki gerekçe oluşturmaya gayret bile etmiyorlar. Ekonomik ve hukuki bir gerekçe ortaya koyamıyorlar ama ‘ben seni yemeye karar verdim’ diyor. Bu adam başımızdan gitmedikten sonra hukuksuzluğun önünü almak mümkün değil. Endişeliyim. Kim ağzını açsa, hakaretten içeri alınıyor, bankaya el koyuyorlar, yok medyayı geliriz dağıtırız diyorlar. Madem bankanın ekonomik problemi yok, sermaye rasyosu yerinde, kârlı bir kurum olduğuna göre mudilerin hiçbir şey olmamış gibi hesaplarını orada tutarak devam etmeleri lazım. Paniklememeleri lazım. Eninde sonunda adalet yerini bulacak.

Tamamen talimatla yapılmış bir işlem

Eski Kentbank Başhukuk Müşaviri, Avukat Mehmet Tural: Hukuki açıdan yorumunu yapacaksak ortaklık hissesinde bir devir söz konusu değilse, bankanın sermaye rasyosunda bir sorun yoksa ortakların gidip ‘Kardeşim o zaman niye bankaya el koydun?’ demesi gerekiyor. Bir an evvel hissedarların idari yargıya gidip bu usulsüz bir el koymadır, hukukî değildir, tamamen talimatla yapılmış bir işlemdir demeleri gerekiyor. Avukatlar işlemin İdare Mahkemesi’ne iptali ve yürütmeyi durdurmasını istemeli. Madem Bank Asya ortaklarının hisseleri hâlâ ortaklarda o zaman banka, ortakları olağanüstü genel kurula çağırmalı. TMSF belki biz el koyduk, senin böyle bir toplantı yapma hakkın yok diyebilir. Ortaklar da “benim ortaklık hisselerim bende, Bankacılık Kanunu kapsamında bankaya el koyacak ortamda yok, ben bankanın sahibiyim, senin yaptığın işlem hukuka aykırıdır” diyecek. Kesinlikle siyasî bir operasyon.

http://www.zaman.com.tr/ekonomi_hukuk-profesoru-sami-karahan-herkes-tek-tek-dava-acmali_2298173.html