Kaş'ta 2009 yılında yatılı okulda okuyan S.K., burada tecavüze uğradı. İlk soruşturmadan sonra savcılık konuyla ilgili takipsizlik kararı verdi. Fakat aile Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma derneğine ulaştı, yardım talep etti. Yardım talebi üzerine bir araya gelen kadın avukatlar, feministler dosyaya sahip çıktı. S.K.'ya tecavüz edenler hakkında dava, ancak 2 yıl sonra açılabildi. Bu süreç Antalya Barosu bünyesinde Kadın Hakları Kurulu'nun oluşmasını da sağladı.

Davanın geç açılmasını 11 Mayıs 2011'de ilçede hükümet konağı önünde protesto eden Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi, Eğitim-Sen Antalya ve Kaş Şubesi'nden 18 kadın ve S.K.'nın avukatı Tuncay Koç hakkında dava açıldı. 19 kişiye Kaş Cumhuriyet Savcılığı'nca 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet ve 'Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs' suçlaması yöneltildi. Açılan dava 13 Aralık 2012'de beraatla sonuçlandı.

Bugün 22 yaşında olan tecavüz mağduru S.K.'nın davası, 2011'de Kaş Sulh Ceza Mahkemesi'nde açıldı. Bu sırada soruşturma aşamasında şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan ve suça katıldıkları, delilleri kararttıkları şüphesi bulunan kişiler davada tanık statüsünde tutuldu, haklarında dava açılmadı. Avukatlar, sulh ceza mahkemesindeki yargılamayı görev konusu açısından Yargıtay'a taşıdı. Başvuruyu değerlendiren Yargıtay, yargılamanın görevsiz mahkeme eliyle yapıldığı gerekçesiyle dosyanın ağır ceza mahkemesince görülmesine karar verdi.

Yargılama 4 Aralık 2014'te Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden başladı. İlk duruşmaya Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu Üyesi avukatlar ve Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği avukatları katıldı. Derneğin davaya müdahil olma talebi kabul edildi.

Kimliği açıklanmayan 1 kişinin 'küçük çocukla cinsel ilişkiye girmek' suçlamasıyla tutuksuz yargılandığı davanın bugün görülen ikinci duruşmasında, avukatlar savcılık soruşturmasının genişletilmesi talebinde bulundu. Avukatlar, suç şüphesi altında oldukları halde tanık olarak davaya dahil edilen kişiler hakkında suç duyurunda bulunulmasına karar verilmesini, ayrıca mağdur çocuğun olay tarihinde eylemin anlam ve sonuçlarını anlayabilecek düzeyde olup olmadığının araştırılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, savcılık ve mağdur avukatlarının talepleri doğrultusunda, soruşturmanın genişletilmesine ve davada tanık olarak dinlenen diğer sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına, mağdurun olay tarihinde eylemin anlam ve sonuçlarını anlayabilecek düzeyde olup olmadığının araştırılması için Adli Tıp'tan rapor aldırılmasına karar verdi. Davanın üçüncü duruşması 28 Nisan Salı günü görülecek.




DHA