Danıştay saldırısına ilişkin süren davada savunmasını yapan Barış Demirtaş önemli açıklamalarda bulundu. ''Danıştay saldırısına ilişkin kamera kayıtlarının silinerek delillerin karartıldığı'' iddiasına ilişkin eski OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri (SGS) Genel Müdürü Orhan Çoban'ın da aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 10 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Sabah'ın haberine göre, Duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan Barış Demirtaş, Danıştay'da kullanılan kayıt cihazının İsrail'de üretilen Regart marka bir cihaz olduğunu aktararak şunları söyledi:

''Danıştay'da kullanılan hard disk'in kapasitesi 80 GB'dir. 80 GB bir hard diskin Danıştay'da kullanılabileceği gün sayısı 6-7 gündür. 8. gün, ilk günkü görüntüler silinir. 9. gün, ikinci günkü görüntüler silinir ve böyle devam eder. Danıştay'da kayıt cihazları akşam şalter indirilmesiyle kapatılıp sabah tekrar açılıyor. Normal kapatılmayan bir cihazın her an arızalanması beklenebilir.''

Cihaz tamir edilmeden Danıştay’a götürüldü
Demirtaş, bir dosyanın geri döndürülemeyecek şekilde silinmesinin saatler alacağını ve bir belgeyi geri döndürülemeyecek şekilde silmek için 25 sefer silme yapılması gerektiğini kaydederek, ''Bu da 6-7 saat sürer. Bilirkişi raporunda, '3 dakikada silindi' deniliyor. 3 dakikada hiçbir zaman geri dönülmeyecek şekilde bir silme işlemi yapılamaz'' dedi.

Bilirkişi raporunda geri dönülmeyecek şekilde silinen dosya sayısının 3 bin 654 olduğunun belirtildiğini ve 2 Mayıs 2006'dan önce oluşan dosya sayısının 3 bin 626 olduğunu anlatan Demirtaş, şu ifadeleri kullandı:

''Bu dosyaların davanın konusuyla alakası yoktur. 2 Mayıs 2006'da 243 dosya oluşmuştur. Cihazda arıza meydana geldiği için bu tarihten sonra dosya oluşmamıştır. 2 Mayıs 2006'da, 18 dakika 23 saniyeden sonra cihaz hiçbir zaman normale yakın kayıt yapmamıştır. OYAK Güvenlik'in müdahalesine kadar 700-750 dosya oluşması gerekirken 16 dosyanın oluşması arızanın olduğunu gösterir. Yani cihaz kayıt yapmamıştır. Yapılan müdahale sonucu arıza çözülememiştir. 16 Mayıs günü cihaz bana getirildi. Cihaz üzerinde 2 saat çalıştım. Yapamayınca, ertesi gün İsrail'deki üretici firmadan destek almaya karar verdim. Ertesi gün İsrail'deki üretici firma ile bağlantıya geçtim. O firmadaki teknik eleman saat 09.00'da çalışmaya başladı. Saat 15.30'a kadar cihazın üzerinde çalıştı. Danıştay saldırısı olmasaydı, saat 15.30-16.00 arasında İsrailli arkadaşım problemi gidermiş, cihazı onarmış, kurulu hale getirmiş olacaktı. Hazır etmesi gerekirdi. Ancak cihaz, onarımı beklenmeden Danıştay'a götürülerek kurulmuştur.''

Bilirkişi raporunda, dava konusu keşif görüntülerinin silinme tarihinin 16 Mayıs 2006 günü saat 19.47.01 olarak belirtildiğini ve saat 19.47.01'de silinen dosyanın saat 19.45.42'de oluşturulduğunun ifade edildiğini belirten Demirtaş, ''Yani silinmeden 79 saniye önce oluşturulmuştur. Bu da, silinen bu dosyanın keşif görüntüsü olduğu ihtimalini yok eder. 16 Mayıs'ta yaratılan dosyalar, keşif dosyası değildir. OYAK Güvenlik'in dosyasıdır. Dosyada yer alan görüntüler de OYAK Güvenlik'in bina görüntüleridir. Danıştay kayıt cihazı 16.30'da OYAK Güvenlik'e alınmıştır. 16.45'te oluşturulan bir dosyanın Danıştay'a ait olması mümkün değildir'' diye konuştu.

Demirtaş, ''S1'' ve ''D1'' disklerini 2009 yılına kadar 3,5 yıl süresince bir kasada sakladıklarını ve 2009'da sivil polis memurları gelip Danıştay'a ait verileri isteyince bir tutanakla teslim ettiklerini kaydederek, ''Polis memurlarının daha sonra yeniden gelerek görüntüleri izleyemediklerini belirtmesi üzerine onların izleyebilecekleri şekilde bir doküman ve CD hazırlanarak kendilerine teslim edildi ve nasıl izleyecekleri anlatıldı. Bu da bizim iyi niyetimizin bir göstergesidir'' dedi.

Son olarak, ''Bunu yapanların hedefi ben değilim elbette ama fillerin kavgasında çimenlerin ezilmesi kaçınılmaz olur'' ifadesini kullanan Demirtaş, tahliye ve beraatini istedi.

habersol