Ergenekon davasını hukuksuzluk olarak tanımlayan Kılıçdaroğlu, " Özel yetkili mahkemeler var. ama bu mahkemelere özenle seçilmiş yargıç ve savcılar atandı. Siyasi beklentiler içinde atandı. Benim isteklerimi yerine getireceksiniz denildi. Bu yargıç ve savcılar bu görüşte iş yapıyor. Hukukun üstünlüğüne uygun karar vermeye çalışan hakimler dışarıda bırakıldı. Görev yapan yargıçlar Anayasaya'ya da uymadılar" dedi.

TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİ GİZLİ TANIK YAPILDI

Davadan gizli tanıkların olduğunu ve bunların bazılarının terör örgütü üyesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Başbakan çıkıp ben bu davaların savcısıyım dedi ve nasıl bir siyasi yönlendirmelerin olduğunu gösterdi. Kendi makamını da ilgili savcıya teslim etti. Bu davaların temel özelliği siyasal iktidarın güdümünde yönlendirilmesidir.Bu davalarda ilk kez gizli tanık dinlendi. Yalancılar, iftiracılar tamamı gizli tanık olarak dinlendi. Genelkurmay başkanı İlker Başbuğ gizli tanığı bir terör örgütü üyesidir. Yargılanan kişinin soru sormaya bile hakkı yok. İşte böyle dava yürütülüyor. Süreç AKP iktidarının denetimi ve gözetiminde devam ediyor. Yıllarını terörle mücadeleye vermiş bir kişi abus sabuk suçlardan dolayı tutuklandı. İlk kez bir Genelkurmay Başkanı terör örgütü üyesi olmakla suçlandı" diye konuştu.

AVUKATLARI KONUŞTURMADILAR, YASALAR ÇİĞNENDİ

Avukatların dinlenmeyerek yasaların çiğnendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Savcıların getirdiği tanıklar dinlendi, sanıkların tanıkları dinlenmedi. Yasalar çiğnendi. Bir davanın sağlıklı yürümesi için yargıcı var. İddia makamında olan savcısı var ve savunma makamında avukatı var. Bu üçü bir arada olmadımı sağlıklı bir yargılanma olmaz. Yargıç ve savcı konuşuyor. Avukat konuşamıyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Mahkameye gönderilen belgelerin birçoğunun sahte olduğu ispat edildi ama yargıçlar sahte belgelerle insanları mahkum ediyor.Pek çok hasta tutuklu ölüme terk edildi. İnsan hayatı kadar önemli ne olabilir? Savaşta bile yaralı askerler tedavi edildi. Bunlar tutuklu mahkum da değil. Bu insanları ölüme yatırıyorsunuz. Kuddisi Okkır'ı unutmadık. Öldüğünde ailesi cenaze nakil parasını bulamadı" diye konuştu.

TARAFSIZLIĞINA İNANMAYAN ŞEREFLİ YARGINÇ GÖREVİ BIRAKIR

Yargıç ve savcıların tarafsız olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bugün hala cezaevlerinde bir sürü insan yaşam mücadelesi veriyor. Parlementodan bir yasa çıktı. Klişe tutuklama kararı vermeyin diye. Ama bunu yaptılar mı, yazdılar mı? hayır yapmadılar. Kimseyi takmıyorlar arkamızda kapı gibi iktidar var diyorlar. Milletvekileleri kendi vicdanlarını bir sorgulamalıdırlar. Bir yargıçtan beklenen onun tarafsız ve bağımsız olmasıdır. Vicdanıyla karar vermelidir. Bütün olayları denetleycek, gözlemleyecek. Eğer tarafsızlığı kuşku götürüyorsa o mahkemeden çekilecek. Yargıçları düşünün taraflı olduklarına dair belge çıkmış. Ama görevlerini sürdürüyorlar. Şerefli bir yargıç tarafsızlığına inanmadığı davadan çekilmelidir. Bağımsızlık ve tarafsızlık budur.  Bu mahkemeler adalet dağıtan mahkemeler değil. Bu dava düzmece ve planlı bir iş olduğunu, amacına ulaştığını Tuncay Güney denilen kişi kamuoyunda dile getirdi.

O BELGELERİ OKUMAK İÇİN 288 YILA İHTİYAÇ VAR

Belgelerin okunmadan davada kararlar verildiğini belirten Kılıçdaroğlu, "İlker Başbuğ için timsah gözyaşı döktü, Sadece komuoyunda oluşan tepkiyi yumuşatmaki çin yaptı. MİT müsteşarı için apar topar yasa çıkarttırdı. Çünkü ucu kendisine dokunuyor. Bu davadaki belgelerin sayısı kaçtır? 120 milyon adet world belgesi var. Ben şimdi soruyorum. Bu belgeyi hangi savcı ve yargıç adam gibi okudu ve karar verdi? İnsaf ya, insaf! Görmek ve bakmak için 288 yıla ihtiyaç var. Bunları okumadan ve bakmadan karar veriliyor. Buna yargılama denilebilir mi? Savcı konuştu mu? Hayır hiç konuşamadı. Biz suçluları hiç savunmadık. Yargının adalet dağıtması lazım. Adil olmayan mahkeme devletin dibine konulmuş dinamit gibidir. Adalet yara alırsa, Devlet yara alır" dedi.

-Gerçekten, korkmadan görevini yerine getiren yargıç ve savcılardan da özür diliyorum. İsim benzerliği var. Yargıç olmak kolay değildir.

SAVCI VE YARGIÇLARDAN HESAP SORACAĞIZ

-Tüm milletime söz veriyorum, ne kadar süre geçerse geçsin, adaleti katleden yargıç ve savcılardan eninde sonunda hesap soracağız! Bu ülkeden her yurttaşın adelet talebe var. Biz onun önünde yürüyen partiyiz.

- Siz savcı da değilsiniz yargıç ta... Siz iktidarın taşeronluğunu yapıyorsunuz! sizin verdiğiniz kararların toplum gözünde hiç bir ehemmiyeti yoktur.

GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER

-Mustafa Kemal Atatürk'ün İstanbul boğazına gelen işgal gemilerine karşın söylediği sözü hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Mustafa Kemal Atatürk nasıl onlara 'Geldikleri gibi giderler' dediyse... Biz de onu söylüyoruz. Adaleti katledenler geldikleri gibi gidecekler. Devlet adaleti korumalı, adaletin dağıtılması için engelleri kaldırmalıdır.

-Masanın bir başında Recep Tayyip Erdoğan bir diğer ucunda Abudllah Öcalan var. Dağda kucaklaşanları eleştiriyordun. Şimdi sen kucaklaşıyorsun. Demokrasimizin kara gününü anlattım. Hukukun nasıl katledildiğini anlattım. Devleti hukuktan çıkarıyorsunuz. Biz CHP olarak buna asla ve asla izin vermeyeceğiz.



Kaynak: Haber7