Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 67'si tutuklu 275 sanıklı "Ergenekon" davasının 273. duruşması başladı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, gazeteci Tuncay Özkan ve emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un da aralarında bulunduğu 53 tutuklu sanık katıldı.

Eski TBMM başkanlarından Hüsamettin Cindoruk'un, Kemal Alemdaroğlu'nun avukatı olarak katıldığı duruşmaya, sanıkları temsilen de yaklaşık 70 avukat geldi. 

Sanıklar 10.30'da duruşma salonuna alındı. Sanıklar izleyiciler tarafından ayakta alkışlarla karşılandı. Davanın tutuklu sanıklarından Mustafa Balbay ise izleyicilere alkışlamamaları konusunda ricada bulunarak sadece el sallamalarını istedi. Sanıkların el sallamaları üzerine, izleycilerde Balbay, Tuncay Özkan, Mehmet Haberal'ın da aralarında bulunduğu sanıklara el sallayarak karşılık verdi.

Mustafa Balbay: 13 Aralık gibiyim

Mustafa Balbay izleyicilere hitaben şu konuşmayı yaptı: "Son günlerde bana 'Nasılsın' diye soranlara 13 Aralık gibiyim diyorum. Gerçekten 13 Aralık bizim burada 5 yıllık hayalimizdi. Artık 'son 5-6 aydır hukuku halk ile arayacağız' diyorduk. 13 Aralık bunu kanıtladı. Çok teşeekkür ediyorum. 13 Aralık gibiyiz. 2012, 2013'e büyük bir umut devrediyor. 2012, 1 Mayıs'ta başladı 19 Mayıs'ta gençleşti. 9 Eylül'de İzmir'in kurtuluşu kutladık. 29 Ekim'de bir araya geldik. 10 Kasım'da Anıtkabirde bir araya geldik. Ve 10 Kasım Atatürk'ün unutturmak isteyenlerin ölüm günü oldu. 2013'e böyle bir umutla giriyoruz" diye konuştu. Balbay'ın bu sözleri üzerine sanıklardan biri "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye bağırdı. Ancak Balbay, slogan ve alkış tutulmaması konusunda uyarıda bulundu.

Ara kararlar

"Ergenekon" davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu sanıklardan İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek'in avukatı Hasan Basri Özbey'in reddi hakim talebini reddetti ve sarf ettiği sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Mahkeme ayrıca  TBMM Başkanlığı'na müzekkere yazılarak, Darbeleri Araştırma Komisyonu raporunun tüm ekleriyle gönderilmesini talep etti ve Zirve Yayınevi davası" olarak bilinen dava dosyasının Malatya Ağır Ceza Mahkemesi'nden istenilmesine karar verdi.
 
"Yassıada'dan bu yana yargılamada bir gelişme yok"
 
"Ergenekon" davasının tutuksuz sanıklarından Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun avukatı olarak duruşmaya giren eski TBMM başkanlarından Hüsamettin Cindoruk,
 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya öğlen arası verildiğinde cezaevinin önünde basın mensuplarına avukat cübbesiyle açıklama yaptı.

"Ergenekon ve Yassıada davalarını bir mukayese yapmak için buradayım. 50 seneyi aşan Yassıada'dan bu yana yargılamada bir gelişme yok, gerileme var" diyen Cindoruk, 58 yıllık avukat olduğunu belirterek, bu süreç içerisinde siyasi konumlar da elde ettiğini ancak avukatlık mesleğine ara vermediğini kaydetti.

Cindoruk, Yassıada duruşmalarında 18 sanığın avukatlığını üstlendiğini ifade ederek, "Ergenekon ve Yassıada davalarını bir mukayese yapmak için buradayım. 50 seneyi aşan Yassıada'dan bu yana yargılamada bir gelişme yok, gerileme var. Bunları görmek için buradayım. Üzülerek söylüyorum. Kendimi hala yaralı bir mahkeme, yaralı bir yargıyla karşı karşıya buldum. Önce şunu ifade etmekte fayda var. Bir cezaevinde mahkeme olmaz. Bir mahkeme eğer cezaevinde yargılama yapıyorsa, o kusurlu bir mahkemedir. O mahkeme, sadece sanıkları yargılamaz aynı zamanda kendisini yargılar. Bu mahkemenin yeri, İstanbul mahkemelerinin bulunduğu binadır. O nedenle burada yapılan yargılamaya avukatların güvenmesini bekleyemeyiz" diye konuştu.

Yassıada mahkemesi ile "Ergenekon" davasına bakan mahkemenin bir farkı olduğunu dile getiren Cindoruk, "Ergenekon" davasının kararlarında yargı yolunun açık olduğunu, dosyanın Yargıtay'a gidebileceğini, Yassıada mahkemesinde ise yargı yolunun kapalı olduğunu söyledi. Cindoruk, yargı yolu kapalı olduğu için Yassıada mahkemelerinin sonucunda üzüntü verici infazların ortaya çıktığını anlattı. Yargılamayı yapan mahkemenin kararlı olduğunu hissettiğini belirten

Cindoruk, şöyle devam etti: "Mahkeme karara doğru hızla gidiyor. 'Balyoz' davasında olduğu gibi burada da mahkumiyet kararı verecekleri anlaşılıyor. Bu kararlar sadece adaleti temsil edenleri yaralamaz, kararı veren yargıçları da yaralar. O yüzden buradaki yargıç kardeşlere adalet tavsiye ediyorum. Bu mahkeme hakimlerine üzüldüm. Çok eski bir avukat olarak rahatsız olduğumu ifade etmek istiyorum. Benim bu sözlerimi duygusal saymasınlar, hatta bir taraf gibi görmesinler. Bu duygularım 60 yıla yaklaşan bir meslek hayatımın süzmesidir. Herkese hukuk, adalet tavsiye ediyorum. Cezaevinden bu mahkemenin en kısa zamanda merkez adliyeye taşınmasını diliyorum."

-Alemdaroğlu dostum-

Kemal Alemdaroğlu'nun kardeşi, dostu olduğunu söyleyen Cindoruk, bugün mahkemede Alemdaroğlu'nun avukatı olarak bulunduğunu, kendini buradaki tüm sanıkların avukatı gibi hissettiğini dile getirdi.

Cindoruk, bu davadan bir sonuç çıkmasının mümkün olmadığını savunarak, "Sonuçların çıkması için aksine davanın hafifletilmesi gerekir. Dava ağırlaştıkça karmaşık hale geldikçe sonuç bulmakta zorlanırlar. Benim heyete, savcıya büyükleri ve kıdemli bir hukukçu olarak tavsiyem, bu davayı çabuk ama adil bir şekilde bitirmek için hafifletmeleridir. Davaya dava katarak sonuç alamazlar. Üzgün ayrılıyorum" diye konuştu.

Hüsamettin Cindoruk, açıklamasının ardından Silivri Cezaevi'nden ayrıldı.

DURUŞMADAN NOTLAR

Sanıklar 10.30'da duruşma salonuna alındı. Sanıklar izleyiciler tarafından ayakta alkışlarla karşılandı. Davanın tutuklu sanıklarından Mustafa Balbay ise izleyicilere alkışlamamaları konusunda ricada bulunarak sadece el sallamalarını istedi.

Sanıkların el sallamaları üzerine, izleycilerde Balbay, Tuncay Özkan, Mehmet Haberal'ın da aralarında bulunduğu sanıklara el sallayarak karşılık verdi.

Mustafa Balbay izleyicilere hitaben şu konuşmayı yaptı:

"Son günlerde bana 'Nasılsın' diye soranlara 13 Aralık gibiyim diyorum. Gerçekten 13 Aralık bizim burada 5 yıllık hayalimizdi. Artık 'son 5-6 aydır hukuku halk ile arayacağız' diyorduk. 13 Aralık bunu kanıtladı. Çok teşekkür ediyorum. 13 Aralık gibiyiz. 2012, 2013'e büyük bir umut devrediyor. 2012, 1 Mayıs'ta başladı 19 Mayıs'ta gençleşti. 9 Eylül'de İzmir'in kurtuluşu kutladık. 29 Ekim'de bir araya geldik. 10 Kasım'da Anıtkabirde bir araya geldik. Ve 10 Kasım Atatürk'ün unutturmak isteyenlerin ölüm günü oldu. 2013'e böyle bir umutla giriyoruz" diye konuştu.

"Mustafa Kemal'in askerleriyiz"

Balbay'ın bu sözleri üzerine sanıklardan biri "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye bağırdı. Ancak Balbay, slogan ve alkış tutulmaması konusunda uyarıda bulundu.

Tuncay Özkan: "Adalet istiyoruz"

Tutuklu sanık Gazeteci Tuncay Özkan'da izleyicilere, "Türkiye için adalet istemeyi unutmayın. Adalet istiyoruz. Hukuk ve adalet varsa özgürlük var. Ben aşığım, siz de aşıksınız. Bizimkisi bir aşk hikayesi" diye bağırdı. Tutuklu sanık Muzaffer Tekin de, izleyicileri uyararak taşkınlık yapmamalarını istedi.

Perinçek'in avukatı reddi hakim talebinde bulundu

Tutuklu sanıklardan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in avukatı Hasan Basri Özbey'in yaptığı reddi hakim talebi nedeniyle duruşmaya ara verildi. Aranın ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, avukat Hasan Basri Özbey'in reddi hakim talebinin, herhangi bir somut delil sunmadığı gerekçesiyle reddine karar verdi. Mahkeme Başkanı Özese, söz alarak reddi hakim talbinde bulunun Özbey'in duruşmada sarfettiği sözler sebebiyle Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

KİMLER KATILDI?

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, gazeteci Tuncay Özkan, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, emekli Albay Dursun Çiçek ve Danıştay Saldırısı dosyasının tutuklu sanığı Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 44 tutuklu sanık hazır bulundu.

Başbuğ katılmadı

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 22 sanık ve duruşmalardan men cezası alan  İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek duruşmaya katılamadı. Başka suçtan tutuklu bu davadan tutuksuz Sami Hoştan ile birlikte 6 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.

53 sanık avukatı duruşmada

Öte yandan CHP Milletvekilleri Haluk Eyidoğan, Sedef Küçük, Ayşe Eser Danışoğlu, Emre Köprülü ve Recep Gürkan'ın duruşmaya izleyici olarak katıldı. Eski TBMM başkanlarından Hüsamettin Cindoruk'un Kemal Alemdaroğlu'nun avukatı olarak katıldığı duruşmada, sanıkları temsilen de 53 avukat hazır bulundu.

33 avukat gözlemci olarak katıldı

Öte yandan Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Berra Besler ve İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'ın da aralarında bulunduğu İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Mersin ve Tekirdağ barosundan toplam 33 avukat da duruşmaya gözlemci olarak katıldı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon Davası'nda tutuklu sanıklar Aykut Metin Şükre, Erkan Ayyıldız, Kenan Özay ve Selçuk Özkan hakkında "Silahlı terör örgütüne silah temin etmek" suçundan hazırlanan ek iddianame üye hakim Fatih Mehmet Uslu tarafından okundu. İddianamenin okunmasının ardından sanıklar Aykut Metin Şükre, Kenan Özay ve Selçuk Özkan'ın avukatları mahkeye dilekçe sunarak, reddi hakim talebinde bulundu. Reddi Hakim talebini reddeden Mahkeme Heyeti, hakimin reddini gerektirecek bir durum olmadığı, bu talebin davanın uzatılmasına yönelik olduğunu belirtti. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, ara karar okunurken avukat Celal Ülgen'in ayağa kalkmadığını tutunaklara geçirerek, "Burası Türkiye Cumhuriyeti mahkemesidir. Burada yapılan saygı Türkiye Cumhuriyeti'ne yapılmıştır" dedi.

Sanıklar savunma yapmak için ek süre istedi

Mahkeme Başkanı Özese'nin bu sözleri üzerine söz alan Ülgen, "Biliyorsunuz ki sizin yargılanmanız sırasında savunmalarımı oturarak yapıyorum. Avukatın ne zaman oturacağı Ceza Muhakemesi Kanunu'nda bellidir. Hüküm açıklandığı sırada ve yemin edildiği sırada ayağa kalkar. Ara kararlarda ayağa kalkılmaz" şeklinde açıklama yaptı. Tutuklu sanıklar Aykut Metin Şükre, Erkan Ayyıldız, Selçuk Özkan, Kenan Özay ve Mahmut Güzel savunma yapmak için ek süre talep etti. Mahkeme Heyeti'de duruşmaya yaklaşık 1 saat ara verdi.

Dava 10 Ocak'a ertelendi

Aranın ardından mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Aykut Metin Şükre, Erkan Ayyıldız, Kenan Özay, Selçuk Özkan ve Mahmut Güzel'e bir sonraki celseye kadar savunmalarını hazırlamaları için son kez süre verdi. Sanıkların bir sonraki duruşmada savunmalarını yapmamaları halinde susma hakkını kullanmış sayılacağını açıklayan mahkeme heyeti duruşmayı 10 Ocak 2013 saat 09.00'a erteledi.


Haber Kaynağı: CNN Türk