Bursa'da, 20 yıl önce yakalandığı bir hastalık nedeniyle görme problemi yaşamaya başlayan, bu sırada kısmi felç geçiren ve 2 yıl önce de görme yetisini tamamen kaybeden 54 yaşındaki avukat Mutlu Yüksel, çok sevdiği mesleği sayesinde hayata tutundu.

Yüksel, yaptığı açıklamada, 1996 yılında başladığı avukatlık mesleğini çok sevdiğini söyledi.

Yüksel, 20 yıl önce yakalandığı, halk arasında "tavuk karası" veya "gece körlüğü" olarak bilinen "Retinitis Pigmentosa" yüzünden görme yetisinin yavaş yavaş azaldığını, hastalığın başlangıcında yüzde 40 olan görme yetisini de 2 yıl önce tamamen kaybettiğini, bu süreçte işinde de problemler yaşadığını, ortağının kendisini dolandırdığını iddia ederek, bunalımlı bir dönem geçirdiğini anlattı. 

Dört sene önce de kısmi felç geçirdiğini ve yürüme güçlüğü çektiğini dile getiren Yüksel, "Engelime rağmen mesleğimi yapmak zor gelmiyor çünkü ben avukat cübbesini giydiğim zaman kendime geliyorum." ifadelerini kullandı. 

- "Mesleğimi yaptığım zaman çok mutlu ve huzurlu hissediyorum"

Ağır ceza davalarına baktığını ifade eden Yüksel, bir ağır ceza mahkemesi hakiminin mesleğini sürdürmesi yönündeki telkininin kendisini iyice motive ettiğini vurguladı. 

Yüksel, dava dosyaları ve duruşmalara hazırlanırken yardım aldığını dile getirerek, şöyle konuştu:  

"Dosyaları bana okuyorlar davaya hazırlanırken, ben hafızamda tutuyorum hepsini. Katip veya meslektaşım dosyayı okuduğunda hafızama yazarım, nerede yanlışlık var bulurum. O şekilde hazırlanıyorum davalara, biri dosyaları okuyor, felç olduğum için de katibim yanımda yürüyor. Mesleğimi yaptığım zaman çok mutlu ve huzurlu hissediyorum. Mesela duruşmaya girdiğim zaman sinir olurum ama tahliye olduğu zaman da herkese çay ısmarlarım. Bir insanın sorununa çare bulmak beni rahatlatıyor. Avukatlık insanların sorunlarını çözmektir. Ben böyle görüyorum, 20 senedir de bu yüzden kimseden danışmanlık ücreti almadım. İnsanlar gelip sorarlar danışırlar giderler."

- "Ben körlüğümle bile dalga geçerim"

Zaman zaman engeliyle ilgili engellerle karşılaştığını da aktaran Yüksel, "Zaman zaman 'davayı köre mi vereceğiz?' diyenler oluyor ama savunmalarımı gördükleri zaman pişman oluyorlar." dedi.

Kendisi gibi engelli vatandaşların kesinlikle hayattan soğumamaları, sevdikleri işleri yapmaları gerektiğini vurgulayan Yüksel, "Avukat, mimar, doktor olsun, simitçi bile olsa yapsın mesleğini, hayata bağlansın. Mesela ben gırgırı çok severim, herkesi tutuştururum karşısına geçer gülerim. Birgün otobüste giderken şoföre 'Yavaş gidiyorsun' deyip durdum. Adam durdurdu aracı 'Al sen kullan' dedi, gözü görünce tabii pişman oldu, sonra hep beraber güldük. Ben körlüğümle bile dalga geçerim. 'Köre verdiniz davayı' derim müvekkillerime." şeklinde konuştu.

- En büyük yardımcısı katibi

Yüksel'in en büyük yardımcısı, katibi Salih Tülek de yaklaşık 2,5 yıldır avukatın koluna girerek yürümesini ve yönünü bulmasını sağladığını söyledi. Tülek, şunları dile getirdi:

"O çoğu ihtiyacını kendisi karşılıyor, görme engelli olmasına rağmen ofisin içinde her ihtiyacını giderebiliyor. Davalara beraber giriyoruz, engelli olduğu için beni de alıyorlar içeri. Duruşma salonunda da her konuda ona yardımcı olmaya çalışıyorum. Mutlu Bey ile birçok şehre de gittik, beraber olduğumuz zaman hiç sıkıntı yaşamıyoruz çünkü koluma girdiği zaman o yürümüyor ben yürüyorum. Ben ne yaparsam onu yapıyor." 

- Dava dosyalarını meslektaşı ve katibi okuyor

Yüksel'le yaklaşık 8 aydır ortak çalışan avukat Begüm Yoldaş ise davalara hazırlanırken dosyaları meslektaşına okuduğunu ve dilekçelerini yazdığını belirtti.

Yoldaş, Mutlu Yüksel'le çalışmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, "O hayat dolu bir insan, ağır ceza konusunda da çok tecrübeli, ben onun tecrübelerinden yararlanıyorum. Mutlu Bey engelli olmasına rağmen dava süreçlerini çok iyi idare ediyor ve bana birçok konuda da destek oluyor." diye konuştu. 

Kaynak: Bursada Bugün