İpekçi’nin biri imam nikâhlı iki eşi ve 12 çocuğu var. Son olarak 2 Ekim’deki duruşmadan da karar çıkmadı. Milyarlık davayı çözecek bilirkişi raporu bir yıldır bekleniyor.

Rizeli Mustafa İpekçi’den geriye kalan servetin paylaşımı için açılan dava 5 yılı geride bıraktı. Mahkeme kararının, 10 klasörden oluşan dosyanın tamamını incelemeye alan bilirkişi heyetinin hazırlayacağı rapora göre verilmesi bekleniyor. Ancak dosyanın kapsamlı olması ve karmaşık bir takım hesap hareketleri nedeni ile bilirkişi raporu bir yıldan bu yana hazırlanamadı. Mahkeme son bir yıldan bu yana yapılan tüm duruşmalarda ‘bilirkişi raporunun beklenmesi’ yönünde karar veriyor. İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen dava ile ilgili son duruşma geçtiğimiz 2 Ekim’de yapıldı. Bu duruşmaya da bilirkişi raporu sunulamayınca bir sonraki duruşma için mahkeme 31 Ocak 2013’e gün verdi. Mustafa İpekçi, 5 yıl önce 77 yaşındayken vefat etti. Çevresinde Hacı Mustafa İpekçi olarak biliniyordu. Ticari hayatına 1953’te İstanbul Fatih’te çorap üretimi ile başladı. Zamanla tekstil ve ticaretin kalbi olan Eminönü Sultanhamam’ın sayılı zenginlerinden biri oldu. 1967’de çorap üreticileri ile Bursa’da İpsan Naylon İplik Çorap ve AŞ. İsimli fabrikayı kurdu, ardından fabrikanın tüm hisselerini aldı. Sanayideki faaliyetlerinin yanı sıra 1980’lerde gizli bankerliğe başladı ve kendisine gelenlere faizle para dağıttı. Serveti o kadar büyüdü ki 2001 krizi sonrasında orta ölçekli bankalardan biri olan Şekerbank’ı satın almak üzere bile pazarlığa girişti.

İMAM NİKAHI İLE EVLENDİ

Mahkemede tanık olarak konuşan çok sayıda banka müdürü, İpekçi’nin haftanın 2-3 günü kendilerine tomarla çek-senet getirdiğini belirtirken, ifade veren bir banka müdürü “Bizdeki mevduatı, toplam mevduatımızın yarısına denk geliyordu, üstelik bir tek bizimle değil çok sayıda banka ile çalışırdı” dedi. Mustafa İpekçi, 1977’de bir bankada çalışan Aysel Kıran ile imam nikâhı ile evlendi. Anılan tarihte Kıran 29 yaşında bekar biriyken İpekçi 47 yaşında evli 9 çocuk babasıydı.

147 MİLYON İÇİN TEDBİR

İpekçi ikinci eşinden de üç çocuk sahibi oldu. İkinci eşe de kiralık bir ev tuttu. 2003’te ikinci eşin olduğu binaya taşındı. 12 Mayıs 2007 günü ise ani bir biçimde vefat etti. Ancak vefatı sonrası ortaya çıkan müthiş servet başta şaşkınlığa yol açarken kısa sürede zorlu bir miras davasına yol açtı. Ortaya çıkan servetin büyüklüğü ise kavganın nedenini ortaya koyuyor. Mahkeme kararı ile tedbir kararı verilen nakit miktarı 147 milyon TL. İstanbul ve Yalova’daki gayrimenkullerin değeri 22 milyon TL, Bursa’daki İpsan Tekstil fabrikasının değeri ise 30 milyon olarak belirlendi. Ancak çocukları babalarının mal varlığının 1 milyar lira seviyesinde olduğunu ifade etti.

Kızı konuştu: Bolluk ve yokluk

İpekçi’nin ilk eşinden olan kızı Leyla Toker Hürriyet Dünyası’na konuştu. 67 yaşındaki Toker, “Ortada çok büyük bir haksızlık var. Bir taraf bolluk içinde bir taraf yokluk içinde. Beş yıldır mahkemeden karar çıkmasını bekliyoruz. Özellikle ben ve diğer kız kardeşlerim adli yardım alarak dava açabildik. Ama diğer taraf çok büyük bir varlığın sahibi. Eşime ait evde oturuyorum. Ne bir emekli maaşım ne de sosyal güvencem var. Yıllarca süren haksızlığın artık bitmesini bekliyoruz” dedi.

Bankada çalıştı kazandı

28 Mayıs 2009 tarihli bilirkişi raporuna göre Mustafa İpekçi’nin hesaplarından imam nikahlı eş Aysel İpekçi ve üç çocuğunun hesaplarına 95 milyon 910 bin TL ile 1.6 milyon dolar aktarıldığı belirlendi. Bu parayı Aysel İpekçi’nin kendi çalışarak kazandığı iddia edilse de davalı taraf avukatları, Mustafa İpekçi ile evlendikten sonra işten ayrıldığını hatırlatarak Aysel İpekçi’nin böylesi bir kazancın hayatın olağan akışına ters olduğunu ifade etti. Mahkemede dinlenen bazı tanıklar ise söz konusu gayrimenkuller ve paraların Mustafa İpekçi’den kaldığını anlattı.

Gizli Banker gibiydi

Dava kapsamında ifade veren tanıklar Mustafa İpekçi ile ilgili çarpıcı bilgiler veriyor. Söz konusu ifadelerden bir bölümü şöyle:

Hüseyin İpekçi: “Borç para verirdi. Ancak parasını almadığı zaman icra yolu ile gayrimenkullerini alırdı. Bankadaki para işlerini kendisi takip ederdi. İnşaat yaptırırken bilinmesin diye tabelasını gizlerdi.”

Mustafa Oğuz: Bizim bankaya geldiğinde faiz pazarlığı yapardı. Bizim şubedeki mevduatı toplam mevduatımızın yarısına denk geliyordu. Paraları kendisi tek başına getiriyordu.

İbrahim Yıldırım: “Mustafa İpekçi gizli bir banker gibiydi. Onun parasını kimse bilmezdi... Parası ile ilgili hiç kimse ile bir şey konuşmazdı.

Arif Boşdurmaz: Kendisinden başka kimseye güveni yoktu. İkinci eşinden olan çocukları namaz kıldıkları için onları severdi.

Remzi Vural: Birgün bana ‘benim ölümümden sonra siz çok uğraşacaksınız. Çocuklarım param için çok uğraşacaklar’ dedi. 2001 krizi sonrası Şekerbank’ı satın almak üzere pazarlık yaptı. Ancak anlaşamadılar. Bunu bana Mustafa İpekçi bizzat söyledi.