HSYK Tetkik Hakimi Mustafa Arslan'ın yazısı HSYK'nın internet sitesinde "hakim ve savcılarının resmi iletişim, bilgi ve tecrübe paylaşım platformu" olarak kurulan Yargı Kürsüsü'nde yayınladı. Yazıda Erdoğan'ın iddia ettiği gibi açıklamanın Danıştay kararına müdahale olmadığı belirtilirken, Danıştay kararının HSYK'nın açıklamasından önce verildiği vurgulandı.

Vatan'dan Kemal Göktaş'ın haberine göre, Arslan'ın yazısında HSYK'nın Adli Kolluk Yönetmeliği ile ilgili olarak 25 Aralık'ta yapılan Genel Kurul toplantısında karar aldığına dikkat çekerek şu bilgileri verdi:

OLAĞAN TOPLANTIDA GÜNDEME GELDİ: Adli Kolluk Yönetmeliğinde yapılan değişiklikler Genel Kurul toplantısında bazı Kurul üyelerimiz tarafından gündeme getirilmiş, yapılan değerlendirme üzerine bir metin oluşturularak HSYK Genel Kurulu olarak açıklama yapılmasına karar verilmiştir.

DANIŞTAY DAHA ÖNCE KARARINI VERDİ: Yapmış olduğum araştırmada bu yürütmeyi durdurma kararının 26 Aralık günü öğle saatlerinde verildiği, yani HSYK Genel Kurulu açıklamasının kamuoyuna duyurulmasından önce verildiği görülmektedir.

HSYK'NIN YETKİSİNİ BAKANLIKLAR KULLANDI: Anayasa'ya göre savcıların adli görevlerine ilişkin olarak Adalet Bakanlığı'nın düzenleme yapma yetkisi bulunmamaktadır. Savcıların adli görevlerine ilişkin olarak düzenleme yapma, genelge çıkarma yetkisi HSYK'ya aittir ve HSYK da oy birliği ile 7 nolu genelgeyi çıkartmıştır. Yani HSYK'nın yetkili olduğu ve düzenleme yaptığı bir konuda Adalet ve İçişleri Bakanlıklarınca Adli Kolluk Yönetmeliğinde değişiklik yapılmıştır. HSYK Genel Kurulunda bu husus da değerlendirilmiş ve açıklama yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.

HSYK'NIN DANIŞTAY'DA TASARRUF HAKKI YOK: HSYK'nın açıklamasının Danıştay'ın kararını etkileyeceği hususuna katılmıyorum. Danıştay üyeleri üzerinde seçimi dışında HSYK'nın herhangi bir tasarrufu bulunmamaktadır. Yürütmeyi durdurma kararı veren üyelerin çoğu önceki Kurul döneminde seçilmiştir.

BAKAN BOZDAĞ DEĞİL, ERGİN'Dİ: Kamuoyunda Kurulun sanki açıklamayı yeni Adalet Bakanı Bekir Bozdağ henüz göreve başlamışken ve MGK'da toplantıda iken acelece ve gizlice yaptığı hususu dile getirilmekte ise de açıklamanın Genel Kurulda kabul edildiği tarihte Adalet Bakanı Sadullah Ergin'dir.