Dokuz Eylül Üniversitesinin 6 senedir her yıl yaptığı rutin izin başvurusunu kabul eden HSYK, bu yıl yapılan istemi, ‘Karşıyaka Adliyesinin mevcut iş, kadro durumu göz önünde bulundurarak’ kabul etmeyip reddetmesi dikkat çekti. HSYK'nın Hakim Aydın’ın son bir yıldır iki ayrı üniversitedeki bilimsel çalışma ve kurultayda tebliğ sunmasına da izin vermediği ortaya çıktı.

2009‘DAN BU YANA DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ'NDE DERsLERE GİRİYORDU

Hakim Murat Aydın, hakim ve savcıların fikir, düşünce ve yaşadıklarını paylaştığı ‘adalet.org’ adlı sitede ‘ötekileştirmeye devam’ başlıklı yazısında 2014’deki HSYK seçimlerinde aday olduktan sonra yaşadığı sıkıntıları dile getirdi. Demokrat kimliğiyle bilinen Hakim Aydın, 2009‘dan bu yana Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet Meslek Yüksekokulunda okutulan ‘Büro Yönetimi ve Kalem Mevzuatı’, ‘Tebligat Hukuku’ derslerini verdiğini, bunu da mezun olduğum okula olan vefa borcunun bir gereği ve nitelikli adliye personelinin Adalet Meslek Yüksek Okullarından gelmesi gerektiğine olan inancıyla yaptığını anlattı. Hakim Aydın, “6 yıl her hafta Çarşamba günü öğleden sonra Karşıyaka Adliyesinden çıkıp yaklaşık 25 kilometrelik yolu geçip okula ulaşıyor, dersi bitirip adliye ye dönüyor ve yokken gelen işleri bitirmek için fazla mesai yaparak çalışıyordum. İlave görev nedeniyle değil duruşma kaçırmak, bir işimin meslektaşlarıma yük olmaması için büyük gayret gösteriyordum.” dedi.

'KURUL RAKİPLERİNİ YOK SAYMAYI VE ÖTEKİLEŞTİRMEYİ BENİMSEDİ'

Bu görevi, 2802 sayılı HSKY'nın 48/3 maddesi uyarınca, verilen izin ile yaptığını anlatan Hakim Aydın, “Dokuz Eylül Üniversitesinin 2009'dan bu yana her yıl yaptığı rutin izin başvurusunu kabul eden HSYK, bu yıl yapılan istemi, ‘Karşıyaka Adliyesinin mevcut iş, kadro durumunu göz önünde bulundurarak’ reddetti. 2014’de HSYK üyeliğine aday oldum. Süreci meslektaşlarım yakından izledi. Seçim sonrasında oluşan HSYK, her biri meslektaşı olan ‘rakiplerini’ yok saymayı ve ötekileştirmeyi benimsedi.” ifadesini kullandı.

'VERDİĞİNİZ BU KARAR KENDİNİZE VE MESLEĞİMİZE YAKIŞMAMIŞTIR'

Hakim Aydın, 2014’ün Kasım ayında Bahçeşehir Üniversitesinin düzenlediği ‘Çocuk Adalet Sistemi’ Çalıştayına katılma talebi, 2015’ün Haziran’ında yapılan 12. Adli Bilimler Kongresinde ‘Çocuk İstismarının Önlenmesinde 6545 sayılı Kanunun Getirdiği Yenilikler’ başlıklı tebliği sunmasına ilişkin talebini HSYK 1. Dairesi’nin reddettiğini kaydetti. Hakim Aydın, şöyle dedi: “Yeniden inceleme istemimi uygun görmedi. Şimdi bu ret kararı ile karşılaştım. Meslektaşlarımdan oluşan, bizlerin hak ve adaletini korumak üzere görev almış HSYK'nın bilimsel çalışmalara katılmama ambargo koyacağını düşünmemiştim. Şunu bilsinler, verdikleri bu karar önce kendilerine, sonra mesleğimize yakışmamıştır. HSYK'nın meslektaşlarını bu şekilde ötekileştirmesi kimseye yarar sağlamaz.”

'ÖTEKİ SAYMA ANLAYIŞINA SESSİZ KALMAK KENDİME, MESLEĞİME SAYGISIZLIK OLUR'

Hakim Aydın, "Haklarımı korumak ve daha iyi bir yargı sistemi için çalışmak durumunda olan Yüksek Kurulun bilimsel çalışmaları dahi engellemeye varan ‘öteki sayma’ anlayışına sessiz kalmayı kendime ve mesleğime saygısızlık olarak görüyorum. Bu nedenle kararın yeniden incelenmesini talep ettim. Maddi yarara gelince, üniversitenin iç mevzuatı yüzünden ödemek zorunda olduğu ve eğitim için kullandığım haftalık 42.76 TL ders ücreti almak dışında maddi bir yararım yok.” dedi.

'YAPTIKLARINIZ KURULA YAKIŞIYOR MU, İÇİNİZE SİNİYOR MU?'

Aydın, yaşadıkları karşısında suskun kalan meslektaşları ile HSYK’ya seslenip şöyle dedi: “2014'den sonra oluşan HSYK'nın her icraatını alkışlayan, eleştiriye göğüslerini siper eden meslektaşlarıma: Bu yapılanlar gerçekten içinize siniyor mu? Seçimlerde aday olduğum için yapılan bu ötekileştirme mesleğimize, HSYK'ya yakışıyor mu? Her ortamda bahsettiğiniz daha iyi yargı düzeni, daha adil HSYK bu tür eylem ve işlemler ile hayata geçebilir mi? Bir hâkimin bilimsel çalışmalarına engel olmak yargıyı daha iyi hale mi getirecek?"


CİHAN