T.C.

NEVŞEHİR

CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI

Medya İletişim Bürosu

       15 Temmuz 2016 tarihi ve devamında "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirme veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önleme" eylemlerine ilişkin kalkışmanın, benzer eylemlerde bulunduğu 17/25 Aralık 2013 tarihlerinde de anlaşılan, Türkiye Cumhuriyeti Devletince tetör örgütü olduğuna karar verilerek deklare edilen Fethullahçı terör örgütü (FETÖ)/paralel devlet yapılanması (PDY) tarafından gerçekleştirildiğinin anlaşılması üzerine Cumhuriyeti Başsavcılığımızca 15 Temmuz 2016 tarihinde kalkışmanın gerçekleştirildiği saat itibari ile derhal soruşturmalara başlanılmış, 16 Temmuz 2016 tarihinde ilk gözaltı işlemi uygulanmıştır.

       Zaman kaybedilmeksizin söz konusu FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik soruşturmalara başlanılarak bu örgüt ile fikir, eylem ve açıklamaları ile gizli veya açıktan destek veren kişi, kurum ve kuruluşlar hakkında tetkik ve incelemelere başlanılarak Anayasa, Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu ve diğer hukuk normları çerçevesinde işlem gerçekleştirilmiştir.

Yapılan tüm bu soruşturmalar sonucunda bu gün itibari ile Cumhuriyeti Başsavcılığımızca sorgulanarak tutuklanması talebiyle Nevşehir Sulh Ceza Hâkimliğine sevk edilerek hâkimlikçe tutuklanmalarına karar verilenlerin 307 kişiye ulaştığı görülmüştür.

       Kamuoyunun 307 kişilik tutuklamaların nasıl ve hangi gerekçelere dayalı olarak tutuklandıklarına dair kafa karışıklığına sebebiyet verecek ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık ve gönül bağı ile bağlı yüce Milletimizin Devletine olan bağlılığını zayıflatmaya yönelik çaba ve girişimlere meydan vermemek gerektiği düşüncesi ile detaylı bir açıklama yapma gereği hasıl olmuştur.

       Cumhuriyet Başsavcılığımızca yapılan soruşturmalarda, FETÖ/PDY terör örgütüne ait "ADLİYE YAPILANMASI", "ASKER YAPILANMASI", "EMNİYET YAPILANMASI", "ÖĞRETMEN YAPILANMASI", "ESNAF YAPILANMASI", "KADIN YAPILANMASI", "ÜNİVERSİTE YAPILANMASI", "SAĞLIK YAPILANMASI", "ÖĞRENCİ YAPILANMASI" gibi bir çok hücresel yapılanmanın mevcudiyeti tespit edilmiş ve elde edilen gizli ve açık tanık beyanları, itirafçı beyanları, FETÖ/PDY terör örgütü tarafından Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yasal düzenlemelerinden yararlanılarak "Yasalmış gibi gösterilmek suretiyle" oluşturulan eğitim kurumları, yurtlar, dernekler, sendikalar, basın kurum ve kuruluşlarına ait kayıt ve belgeler üzerinde yapılan incelemeler neticesinde elde edilen veri, doküman, belge ve bilgiler soruşturma kapsamında soruşturma dosyalarında maddi delil olarak değerlendirilmiş bu şekli ile sonucu gidilerek tutuklu sayısı 307 kişiye ulaşmıştır.

       Bu aşamada, itirafçı olmayı, tanık veya gizli tanık olmayı tercih eden FETÖ/PDY terör örgütü mensubu olmuş, bu mensubiyet çerçevesinde üst düzey, orta düzey ve alt düzey gruplarda yöneticilik yapmış, yöneticilik yapmamış olsa dahi sempatizan üye olarak birçok faaliyetlerine katılmış şüphelileri ifade ve beyanlarında:

       FETÖ/PDY terör örgütü ile bağlantılarının öğrencilik yıllarında başladığı, öğrenci evlerinde veya yurtlarında ucuz bedelle konaklama vesilesi ile temas sağlandığı, öğrencilik süresinin bitmesine müteakip kamu kurumlarında görev aldıkları bu görev alma neticesinde zaman zaman irtibatlarının koptuğu ancak bazılarının çocuklarının eğitimine başlaması üzerine FETÖ/PDY terör örgütünce kurulan eğitim kurumlarına çocuklarına kayıt ettirmeleri ile irtibatlarının yeniden başladığı ve faaliyetlerinin bu şekilde devam ettiği, bu yapıya ait eğitim kurumlarında eğitim hizmetleri dışında velilere yönelik sohbet toplantılarının yapıldığını, bu sohbet toplantılarında FETÖ/PDY terör örgütü ve bu örgütün yöneticileri ile Fethullah GÜLEN lehinde propagandaların yapıldığı, kitaplarının okunduğu, video sohbetlerinin dinlettirildiği, zaman zaman hükümet ve Devlet aleyhinde yolsuzluk iddiası ile konuşmalar yapıldığı böylece taraftar toplanmaya çalışıldığı şeklide ifade edilmiştir.

       Haklarında soruşturma başlatılarak kuvvetli şüphe delilleri tespit edilen örgüt yönetici ve mensuplarının ilk ifadelerinde ketum davrandıkları, itiraf etmekten çekindikleri ve özellikle yasal düzenlemelerden bilgilerinin olmaması nedeni ile pişmanlık yasasından yararlanıldığında ne gibi faydalarının olacağı konusunda tereddütlerinin olduğu gözlemlenmiş, her türlü yasal fayda kendilerine sunulmasına ve anlatılmasına karşın FETÖ/PDY terör örgütü hakkında yapılan adli soruşturmalara rağmen bu örgütün bu soruşturmalardan aklanacağı ve kurtulacakları yönünde kuvvetle inanç sahibi oldukları gözlemlenmiş ve bu konuda kandırıldıkları tespit edilmiştir. Bu tespitlerin yapılmasına müteakip Cumhuriyet Başsavcılığımızca uygulanan hukuki yöntemler neticesinde bir çok örgüt mensubunun bu direnci kırılmış ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine olan güvenleri tazelenerek itiraf etmelerinin kendilerine ve ailelerine büyük bir fayda sağlayacağını düşünerek Türkiye Cumhuriyeti Devletinin pişmanlık hususundaki düzenlemelerinden faydalanmaya ikna olmuşlar yaptıkları itiraflar neticesinde Cumhuriyet Başsavcılığımızca Nevşehir merkezli diğer illere yönelik operasyonlar başlatılarak önemli neticeler elde edilmiştir.

Somut örnek verilecek olursa, yaklaşık 55 gün önce gözaltına alındığında gerek gözaltı süresince gerekse Cumhuriyet başsavcılığımız sorgusu süresince yöneltilen tüm suçlamaları ve iddiaları reddeden ve inkar eden bir bayan yapılanması mensubu kamu görevlisi tutuklanmış, 55 gün tutuklu kaldıktan sonra kendiliğinden dilekçe vererek itiraflarda bulunacağını beyan etmiş ve yeniden ifadesinin alınması neticesinde itirafçı olarak serbest bırakılmıştır.

       Bir başka somut örnekte ise, Bylock programı kullandıkları için tutuklanan kamu görevlileri arasında bulunan bir şüphelinin Ceza İnfaz Kurumunda geçirdiği tutukluluk süresi içerisinde pişmanlık gösterdiği ve itirafçı olacağının anlaşılması üzerine yasal mevzuat çerçevesinde görüşme yapılmış ve gerçek itiraflara yönelik anlatımlarının olduğunun anlaşılması üzerine derhal ifadesi alınmış alınan ifadesi doğrultusunda yapılan operasyonlar neticesinde örgütün çok önemli isimlerine ulaşılarak tutuklanmışlar ve söz konusu itirafçı adli kontrol kararı verilerek serbest bırakılmıştır.

       Bu somut itiraf eylemlerine benzer bir çok itiraf gerçekleşmiş, tanık ve gizli tanık ifadeleri ile bu itirafların bire bir örtüştüğü, birbirlerini destekler ve doğrular mahiyette olduğunun görülmesi neticesinde Cumhuriyet Başsavcılığımızca yapılan operasyonlarda bir çok üst düzey ve yönetici konumundaki örgüt mensubu göz altına alınarak sorgularının ardından tutuklanmışlar bu tür tutuklamalar neticesinde bu gün itibari ile sayı 307'ye ulaşmıştır.

       Her geçen gün, tutuklu ve gözaltındaki şüphelilerden Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve bu devletin bekasına inanan ve güvenen sayısının arttığı, özellikle kandırılmak suretiyle adı geçen tetör örgütüne iltisak ettikleri, faaliyet içerisinde bulundukları kesinleşenlerin pişmanlık göstererek temas kurdukları en üst düzey yöneticilerden başlamak üzere bildikleri tüm yöneticileri ve bu yöneticilerin faaliyet alanları ile faaliyetlerini itiraf ederek Cumhuriyet Başsavcılığımız soruşturmalarına yardımcı oldukları ve böylece adli kontrol kararı ile serbest kaldıkları, bu serbest bırakılmaları neticesinde aile düzenlerinin yeniden tesis edildiği, yapılacak olan kovuşturmalar neticesinde haklarında verilecek hükmün kesinleşmesine kadar ve kesinleştikten sonra da yaşam standartlarının olumlu yönde seyredeceği güvencesinin hakim olduğu görülmektedir.

       Cumhuriyet başsavcılığımızca yapılan soruşturmalar kapsamında kamuoyuna daha fazla ve ayrıntılı bilgi vermenin mümkün olmadığı, hukukun üstünlüğü çerçevesinde soruşturmalar sürdürülürken masumiyet karinesi ile soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilmemesi için titizlikle çalışıldığı hususlarında,

       Kamuoyunun bilgilerine arz olunur.01/12/2016

     

Adnan TOSUN                

Nevşehir Cumhuriyet Başsavcısı