Türk Milletinin en önemli sorunu, güven sorunu!

Millet olarak birbirimize güvenimiz yok, birbirimizi tanımıyor olmamızdan, hatta ve hatta kendimizi, kendi benliğimizi tanımıyor, kendi tarihimizi bilmiyor olmamızdan. Belki de çok biliyor olmamızdan.

Gelenek, görenek, örf ve adetlerimize bağlı bir millet olarak biliniyoruz, sadece lafta…

Bizim geleneğimiz, göreneğimiz çıkar ilişkisine dayalı olmuş; parayı veren örften adetten sayılır halde artık.

Geleneğimiz göreneğimiz de öyle vesselam. Cukka neredeyse geleneği göreneği oraya çekiyoruz.

Adam, utanmasa cümle alemce görülsün, bana bir faydası olsun  diye minarede namaz kılacak; sokakta yatan kalkan biri, bir şaraba iki kişi bıçaklayacak; ardına bile bakmadan.

Parayı veren düdük te çalıyor, düdüğü çalacak birini de buluyor, düdüğü yapacak birini de çağırıyor canım ülkemde artık.

Bizim güv en sorunumuz var.

Türküz, bununla övünüyoruz, hayvanlar gibi üç kuruşa çalışıyoruz amma ve lakin güvenemiyoruz birbirimize.

Çıkar ve bencillik; toplumumuza bir lütufu devletin; yıllardır süregelen hatalar, yanlışlar neticesinde.

Bu ülke seni ya kral yaptı; ya da maraba. Ya göktesin ya da dipte.

80 kuruşluk benzin  4 küsür lira, 10 lira maliyetli rakı 100 lira, 5000 lira etmeyen şahine, yıllık sigorta 500 lira. Köprü 5 lira, otoyol 15 lira, arabalı vapur 65 lira.

Bunun adı güvensiz kazanç.

Devlet bile güvenmiyorken milletine, millet ne yapsın birbirine.

 

Sevgi ve Saygılarımla;

Ulaş SABANCILAR

Katılım Büro-Sen Gnl.Bşk.Yrd.