Al Monitor, "Birleşmiş Milletler öncülüğünde varılan anlaşma" kapsamında geçen yılın Aralık ayında Türkiye'ye getirilen Yusuf ve Muhammed adlı iki militanla konuştu.

Sputniknews'teki habere göre,Türkiye'nin güneyindeki bir kentte yer alan bir otobüs durağında Al Monitor'a konuşan ve kendini Yusuf olarak tanıtan bir militan, yaralarının çok ağır olmadığını söyledi. İstanbul'da yaşayan ve iki yıldır görmediği kız kardeşini beklediğini aktaran 30 yaşındaki Yusuf, eşi ve çocuğunun Madaya'da yaşadığını, ancak bombalardan korktukları için diğer aile üyeleriyle birlikte hükümet kontrolündeki bölgelere taşındıklarını belirtti. "Eşim de ayaklanmayı destekliyor, ancak şu anda o bölgede olması daha iyi" diyen Yusuf, aralarındaki iletişimin gizlice kurulduğunu ifade etti.

Şu anda bir başka militan ve akrabasına baktığını söyleyen Yusuf, kendisinin ve diğer militanın tedavisi bittiğinde Suriye'ye geri döneceğini vurguladı. Yusuf, gitmek istediği yerin "Ahrar'uş Şam'ın güçlü olduğu İdlib" olduğunu aktardı. İdlib şu anda El Kaide'nin Suriye kolu Nusra Cephesi ve Ahrar'uş Şam öncülüğünde kurulan Fetih Ordusu'nun kontrolü altında bulunuyor.

‘SAVAŞA BAŞKA YOLDAN DAHİL OLACAĞIM'
Yaklaşık dört buçuk ay önce Zabadani'de yaralanan 52 yaşındaki Muhammed adlı militan ise Al Monitor'a kaldığı otelde konuştu. Muhammed, kendisinin, Yusuf'un ve Zabadani'deki silahlı militanların yüzde 90'ının cihatçı örgüt Ahrar'uş Şam'a bağlı küçük taburlardan olduğunu da sözlerine ekledi.

Ahrar'uş Şam'ı ‘ılımlı, ortalama Suriyeli' olarak tanımlayan Muhammed, bölgedeki herkesin örgütü desteklediğini iddia etti. Yaralarının aktif olarak savaşmasına izin vermeyeceğini belirten Muhammed, "savaşa başka bir yoldan dahil olacağını ve örgütün yanında yer almayı sürdüreceğini" ifade etti. Militan, Türkiye'deki konaklama ve tedavi masraflarının da örgüt tarafından karşılandığını da açıkladı.

 

Kaynak: Haber.sol.org.tr