Türkiye'nin Suriye'de Beşar Esad yönetimini devirmek ve Kürt özerkliğini engellemek için desteklediği cihatçı unsurlara yeni bir "kullanım alanı" doğduğu iddia ediliyor.

İlk işaret fişeği, Rusya'nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Vitali Çurkin'den geldi. TASS'ın 18 Şubat tarihli haberine göre Çurkin, Antalya'da üslenmiş Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) şebekesine, Türk istihbaratı tarafından yardım edildiğini ve bunların yalnızca Suriye'de değil, Rusya ve diğer eski Sovyet ülkelerinde faaliyet yürütmeleri için de eğitildiğini ileri sürdü.

POLİSLERLE CTÇILAR BAĞLANTILI
BM Güvenlik Konseyi'ne gönderdiği mektupta Çurkin, eski Sovyet ülkelerinden gelen militanların Antalya üzerinden devşirildiğini söylerken, şebekenin sorumluları olan Rus ve Azeri vatandaşlarının da isimlerini verdi.

Çurkin'in verdiği isimlere göre, şebekenin lideri Ruslan Rastyamoviç Haybullov (Barış Abdül ya da ‘Hoca’ olarak da biliniyor). Ruslan,  1 Nisan 1978 Tataristan doğumlu. Ailesi ile birlikte Antalya'da yaşıyor ve sürekli oturma izni var.

Reuters haberindeki eksik: ABD IŞİD’i nasıl besledi? Ramadi nasıl düştü?

Çurkin, militan devşirmenin, Geçici Gözaltı Merkezi'nin (polis amirliği) bilgisi dahilinde yapıldığını ileri sürdü. Buna göre İslam'ı kabul eden ve "terörist faaliyet"e bulaşan militanlara polisle bir "anlaşma" öneriliyor ve bu militanlar herhangi bir suçlamadan özgür kılınıyor. Militanların avukatı ise, Tahir Tosolar isimli birisi oluyor.

Aynı zamanda bir başka Çeçen kökenli Türk vatandaşı, Sultan Keyhüsrev de gözaltı merkezindeki militanları ziyaret ediyor. 

YEMEN'DEN MİLİTAN TAŞINIYOR
Çurkin'in mektubunda, 2014 Eylülü'nde Avrupa ve Orta Asya'dan gelen 1000 IŞİD militanının Gaziantep'ten Suriye'ye sokulduğu öne sürülüyor. Mektupta, geçen Aralık'tan bu yana Türkiye'nin Yemen'deki IŞİD militanlarını askeri uçaklarla Türkiye'ye getirdiğini ve buradan Suriye'ye geçiş yapıldığını söylüyor.

Çurkin, alternatif bir yol olarak da, Aden Limanı'ndan deniz yoluyla militanların taşındığını vurguluyor. Çurkin şu anda Gaziantep'te 700 militanın tedavi gördüğünü de ileri sürüyor.

Rus diplomata göre, Türkiye'den Suriye'ye giden silah akışına dahil olan bazı dernekler de var. Çurkin'e göre bunlar İnsan Hak Ve Hürriyetleri Ve İnsani Yardım Vakfı (IHH), İmkander ve Öncü Nesil İnsani Yardım Derneği. Çurkin mektubunda silah transferine dahil olan kamyonların plakalarına da yer verdi.

ERDOĞAN'I ALNINDAN ÖPEN LİBYALI, IŞİD'LE Mİ ÇALIŞIYOR?
Aynı gün Voltairenet.org'da yaymlanan bir haberde, Rus itihbarat raporu daha ayrıntılı bir şekilde veriliyor. Habere göre Türkiye'deki şebekede, Ruslan dışıında şu isimler var: Kırgızistan vatandaşı Abdullah; Adıge kökenli Azmet; Tataristan vatandaşu Elnar; Rusya Federasyonu vatandaşı İlyas; Azerbaycan vatandaşı Adil Aliyev; Karaçay-Çerkesya kökenli Nizam.

Önemli bilgilerden birisi de, 2014 yılında MİT nezaretinde yapılan bir militan transferinin başındaki isim: Libyalı Mehdi el-Harati. Harati'nin başkanlık ettiği militanlar Libya'dan deniz yoluyla Suriye'ye sokuldu.

Mehdi el-Harati, bir ziyareti sırasında, o zamanlar Başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı "alnından öpen" militan!

ABD’nin maaşlı ‘devrimcileri’ şimdi de Suriye’de

Erdoğan'ı alnından öpen ABD'nin paralı 'devrimcisi', Libya'da başkanlıktan kovuldu

Özgür Suriye Ordusu'nun başında Libyalılar mı var?

MİT NEZARETİNDE SİLAH VE İLAÇ TRANSFERİ
Haberde, 2015 yılının başında Nusra Cephesi'nin Tataristan, Başkurdistan ve Mordovya kökenli cihatçılarının Antalya'dan Eskişehir'e nakledildiği iddia ediliyor.

Haberde aktarılan Rus raporuna göre, 21 Eylül 2015 tarihinde Halep Tel Rıfat'taki Nusra Cephesi militanlarına, Kırşehir'de eğitim alan bir "muhalefet" grubu silah teslimatı yaptı.

Raporda, 15 Eylül 2014 tarihinde, İHH öncülüğünde Bursa'dan yola çıkan bir TIR'a MİT'in eşlik ettiği, Ceylanpınar'dan Suriye'ye geçen bu TIR'lardaki silah ve ilaçların IŞİD'lilere gittiği öne sürüldü.

 

Kaynak: Haber.sol.org.tr