Portekiz'de genel seçimlerin ardından cumhurbaşkanlığı seçimleri de tamamlandı.

Oyların yüzde 52.4'ünü alan hukuk profesörü Marcelo Rebelo de Sousa Portekiz'in yeni cumhurbaşkanı oldu.

"Merkez sağ" olarak bilinen Sosyal Demokrat Parti'nin liderlerinden Saousa'nın rakiplerinden Antonio Sampaio da Novoa yüzde 22.89 oranında oy aldı.

Ülkede cumhurbaşkanlığı makamı sembolik olsa da, azınlık sol hükümet tarafından yönetilen parlamentoyu feshetme ve başbakanı görevden alma yetkisi cumhurbaşkanında.

"Bağımsız bir cumhurbaşkanı" olacağını söyleyen Sousa, hedefinin "ulusal birlik" olduğunu vurgularken, ülkenin derin bir ekonomik ve toplumsal krizin içerisinde olduğunu belirtti.

Meclisteki sol partiler Sousa'nın "halk karşıtı ekonomi siyasetine geri dönmeyi" arzulayabileceğini söylerken, yeni başkan seçim kampanyasında "sosyal adalet" gibi söylemlere başvurdu.

Portekiz Komünist Partisi (PCP) ve Radikal Sol Blok'un desteklediği sol azınlık hükümeti, kemer sıkma politikalarına karşı çıkıyor, ancak "ulusal birlik" söyleminin ülkeyi nereye götüreceği meçhul.

PCP'nin adayı Edgar Silva, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 3.95 oranında oy aldı. Sol Blok'un desteklediği Marisa Matias ise oyların yüzde 10.1'ini aldı.

Azınlık hükümetinin başbakanı António Costa'nın Avrupa Birliği içerisinde kalarak kemer sıkma politikalarına karşı çıkmasının, hükümeti zor durumda bırakabileceği konuşuluyor.

Hükümet bazı özelleştirmeleri iptal ederek şimşekleri üzerine çekerken, Banco Internacional do Funchal isimli bankanın satılması sırasında PCP ve Sol Blok hükümete itiraz etmiş, hükümet çareyi muhafazakarla işbirliğinde bulmuştu.

Hükümetin geçen cuma hazırladığı bütçe tasarısında da, avro bölgesinin sınırların içerisinde kalınırken vergi indirimleri ve kamu sektöründe ücret artışına gidilmesi taahhüt edilmişti.

Başbakan Costa'nın, merkez sağ bir cumhurbaşkanının seçilmesinden kendi sol müttefiklerinin baskısını azaltacağı için hoşnut olduğu yorumları yapılıyor.

 

Kaynak: Haber.sol.org.tr