Dünyanın en iyi üniversiteleri arasında yer alan ve Londra’nın en kalabalık üniversitelerinden biri olan University College London’a (UCL) bağlı iki yurtta öğrenciler yüksek yurt ücretlerini ödemeyi reddetti. Öğrenciler yurt ücretlerinin düşürülmesi konusunda imza kampanyası başlattı. 25 Ocak’ta UCL öğrenci yurtları arasında yer alan Max Rayne House’ta kalan 200 öğrenciden 150 öğrenci yurt ücretlerini ödemeyeceklerini açıkladı. Ardından Campbell House’taki öğrencilerin bir kısmı da boykota destek verdiklerini ve ücretleri ödemeyeceklerini ilan ettiler.

Boykota destek olan öğrenciler, UCL’in dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olması sebebiyle çok başarılı öğrencilerin okuma hakkı kazandığını, ancak yüksek fiyatlı yurtlar nedeniyle emekçi çocuklarının bu haktan yoksun kalmaya başladığının altını çiziyor. Öğrenciler genel olarak Londra’da yaşam masrafları ve yüksek barınma ücretleri nedeniyle iki işte birden çalışmak zorunda kaldıklarını ve eğitim hayatlarının oldukça uykusuz ve zorlu geçtiğini vurguluyor.

Üniversitenin en uygun fiyatlı yurdu olan Max Rayne House’da odaların haftalık ücreti yaklaşık olarak 450 TL ve 1100 TL arasında değişmekte. Öğrenciler UCL yurt ücretlerinde 2009 yılındaki ücretlere oranla %56 artış olduğunu söyleyerek üniversite yönetimini yurt ödemeleri üzerinden %40 kar elde etmekle suçluyor. Bu nedenle yurt ücretlerinde %40 indirime gidilmesini talep ediyor. Ancak üniversite yönetimi yurtlardan kar elde etmediğini ve UCL’in kar odaklı bir kuruluş olmadığını söyleyerek alınan ücretlerin Londra’daki özel barınma imkanlarının altında olduğunu ve yurtların şartlarının iyileştirilmesinde kullanıldığını iddia ediyor. Bu süreçte boykotu yürüten Cut the Rent grubu ile görüşmek istediğini söyleyen okul yönetiminin, boykottaki tüm öğrencilerle görüşmemek için verilen randevuyu ertelediği ve sadece boykot temsilcileriyle görüşmek istediğini ilettiği bildiriliyor.

Görüşlerine başvurduğumuz University College London Öğrenci Birliği Yurt ve Konaklama Birimleri Temsilcisi Angus O’Brien geçen yıl iki yurtta öğrencilerin yine yurt şartlarına karşı eylem yaptıklarını ve yurt yönetimiyle konuşarak şartları iyileştirmeyi başardıklarını söyledi. Sonbahar döneminde de öğrencilerin eylemler yapmaya başladığını ancak şimdiki boykotun daha güçlü ve organize olduğunu ifade etti. Ayrıca Londra’daki barınma fiyatlarının çok yüksek olması nedeniyle herkesin bu şekilde eylemler beklediğini ve bu nedenle bu boykotun hem toplumda hem de medyada büyük ilgi uyandırdığını ifade etti. Şimdi ülkenin dört bir yanından e-posta ve mesajlar aldıklarını, bu boykotun hem üniversitenin diğer yurtlarına hem de Londra’ya yayılabileceğini ekledi. 

Boykot kampanyasının organizatörlerinden Jad ise, geçen yılki eylemlerden sonra bu yıl da yoksul öğrencilerin artık yurt ücretlerini karşılayamamasından dolayı böyle bir eylem yapmayı planladıklarını ve bu boykota böyle karar verdiklerini ifade etti. Ardından en yoksul öğrencilerin yaşadığı Max Rayne House’ta kapı kapı gezerek bu boykotu örgütlediklerini söyledi. Şimdi ise öğrencilerin %75’inin boykotta olduğunun altını çizdi. UCL Barınma Ofisi görevlisini görüşmeye çağırdıklarını ve onların da diyalogda olmayı önemsediklerini, bu nedenle görüşme yapacaklarını belirtti. Ayrıca yaz döneminde bu boykotu üniversitenin diğer yurtlarına da yaymayı planladıklarını söyledi. Ücretsiz eğitim ve ücretsiz barınmanın insanlık hakkı olduğunu ve bu mücadeleye devam edeceklerini ifade etti.

Ayrıca öğrencilerin yaygın olarak kullandığı bir internet sitesinde yapılan ankette yurt ücretleri öğrencilerin en çok şikayetçi olduğu başlık oldu. Öğrencilerin yüzde 45'i üniversitedeki en kötü şeyin yurt ücretleri olduğunu belirtti.

UCL öğrencilerinin boykotu hem İngiltere’de hem de dünyada büyük ilgi görüyor. Üniversitede eğitim gören öğrenciler dünyanın pek çok farklı ülkesinden geliyor. Boykot, yabancı öğrenciler aracılığıyla İngiltere dışında pek çok ülkenin yayın organlarında da yer almakta.   

Kaynak: Haber.sol.org.tr