Suriye konusunda AKP'nin saldırgan politikalarına destek veren Deniz Baykal'a ve Başbakan Davutoğlu'nun bugünkü açıklamalarına Komünist Parti'den yanıt geldi. Komünistlerin yanıtında "Mesele Suriye meselesi değildir. Mesele Kürt meselesi de değildir. Türkiye tarafından AKP emriyle ateşlenen obüsler, havan topları, roketler... Bunlar Halep'teki Kürt güçlerini vurmuyor. Türkiye'de artık son mevzilerini savunmaya çalışan laikliği vuruyor, kardeşliği vuruyor, bağımsızlığı vuruyor" ifadeleri yer aldı.

"Laiklikle, kardeşlikle, halk iradesiyle savaşıyorsunuz!" başlığıyla yayınlanan açıklama şöyle:

“Azez Halep hattını açık tutmak için Türkiye'nin bombalama hakkı vardır. Şu anlık bu bombalamaların etkili olduğu anlaşılıyor. Güneyden Halep'e sızma planı olduğu anlaşılıyor. Halep Sünni İslam kentidir.” Deniz Baykal, CHP Eski Genel Başkanı

“Esad rejimi ve onun kuklası olan PYD'ye angajman kuralları gereği mukabelede bulunuyoruz. Güya barışa doğru gideceğiz derken, Türkiye'nin Halep'e doğru koridoru kapansın istiyorlar. Halep'in o yiğit insanlarının açlığa da direnebileceklerini hesap etmiyorlar. Sonunda zafer mutlaka inananların olacaktır. “ Ahmet Davutoğlu, Başbakan

KOMÜNİSTLERİN YANITIDIR:

Laiklikle, kardeşlikle, halk iradesiyle savaşıyorsunuz!

Mezhepçi, şeriatçı, Osmanlı özentisi diktatörün başımıza musallat edilmesinde ilk elden rol oynadı.

“Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganları atılırken miting kürsülerinde o vardı. Açıklamalar yapıyor, mecliste esip gürlüyordu.

Artık bu sloganlar atılmıyor. Kürsüde o olmadığı için değil.

Türkiye artık laik değil.

Ve adım adım bir şeriat devleti haline getirilmek istenen Türkiye Cumhuriyeti, savaş isteyenlerce, savaş kışkırtıcıları tarafından yönetiliyor.

Bu savaşın hedefi de aslında Halep değil. Suudi prensleriyle, halkı soyarak zenginliğine zenginlik katan petrol şeyhleriyle birlikte girdikleri savaşın asıl alanı Suriye değil.

Verdikleri savaş Türkiye içindir. İslam ordularının fethetmesi istenen Halep değil, Türkiye’dir. Kendi topraklarımızdır.

“Azez Halep hattını açık tutmak”tan söz ediyorlar. Bu hattan Halep halkına yiyecek gittiğini, ilaç gittiğini sanan kaldı mı! Bu hattan Suriye'de savaşan cihatçılara roketler gidiyor, havan topları gidiyor.

“Türkiye'nin Halep'e doğru koridoru”ndan söz ediyorlar. Suriye sınırında yasalar ve uluslararası hukuka uygun şekilde çalıştırılan gümrük kapısı mı kaldı! Türkiye ile Halep arasında meşru bir bağlantı yok ki!

Türkiye'nin uluslararası güçlere, Rusya'ya, ABD'ye kafa tuttuğunu söylüyorlar. “Suriye'ye kara harekatına hazırız, ABD'nin onayını bekliyoruz” diyenlerin “milli hükümet” olduğuna inanmamız mümkün değil ki!

Mesele Suriye meselesi değildir. Mesele Kürt meselesi de değildir.

Türkiye tarafından AKP emriyle ateşlenen obüsler, havan topları, roketler...

Bunlar Halep'teki Kürt güçlerini vurmuyor.

Türkiye'de artık son mevzilerini savunmaya çalışan laikliği vuruyor, kardeşliği vuruyor, bağımsızlığı vuruyor.

“Baykal da savaşa destek verdiğine göre artık başlayabiliriz” diye düşünenlere bu mevzilerin kolay düşmeyeceğini göstermek de bize düşüyor.