Komünist Parti, Beşiktaş'ta son dönemde yaşanan olaylar ve Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın yaptıklarına dair bir açıklama yayımladı.

Beşiktaş halkını mücadeleye çağıran açıklamanın tam metni şöyle:

BEŞİKTAŞ GERİCİLİĞE TESLİM EDİLEMEZ

Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar umre dönüşü belediye işçilerini havalimanına toplayarak kendini alkışlattı. Bu hem din istismarı, hem de emek sömürüsüdür.

Beşiktaş Çarşısı'ndaki Vidinli Meyhanesi’nde bir gece yarısı kadınlara saldırıldı.

Soygunculuk ve kadın düşmanlığı Vidinli'de birleşti.

Bu iki olay aynı toplumsal gerçeğe bağlıdır: GERİCİLİK.

Üstelik her iki olayda adı geçenler pek çok konuda ortak ve birliktedir.

Bunlardan birinin, "solcu" belediye başkanı Murat Hazinedar'ın, AKP karanlığı karşısında kendisine umut bağlayanların oylarıyla seçilmiş olması da acıklıdır.

Beşiktaş'ta “odunu koysam seçtiririm” rahatlığıyla halkımızın umutlarına ipotek koyanların AKP karanlığı karşısındaki tavırları ikiyüzlücedir.

“AKP yeter ki gitsin” diyerek kabul edilip sineye çekilenler, felakete giden yolu hep birlikte açıyor. Hazinedar'ı halkımıza dayatmak, AKP karanlığının “uyumlu” bir parçası olmayı kabul etmektir.

Üstelik, Hazinedar 2014 yılında Beltaş işçilerini vahşice dövdüren belediye “patronunun” ta kendisi!

2014 yılında dövdürdüğü “emekçi kardeşlerine” bu kez umre dönüşü kendini alkışlatan “hacı başkan” AKP karanlığının uzantısıdır.

Turgut Vidinli'de saatlerce rehin tutulan kadınlara uygulanan şiddeti herkes biliyor. Bu meyhanenin işletmecisi olan Erdal Yel'le, din istismarcısı, işçi düşmanı “solcu” başkan Hazinedar'ın dernek açılışlarında bir araya geldiklerini hatırlatmayı görev biliyoruz.

Umre şovmeni başkanın, kadın düşmanı esnafın, kendi deyişiyle “gelişimine katkı koymak” için çalışıp çabalaması kimseyi şaşırtmayacaktır.

İşçi ve kadın düşmanı, din istismarcısı, “solcu kurtarıcı” Başkan'ın 7 Haziran milletvekili seçimlerinde, her sandıkta fotoğraf çektirmeye kalkışması, seçim gününü kendi bireysel şovuna çevirmeye kalkışması da...

Ve bu ahlak ve yasa dışı acayipliğe itiraz eden Komünist Parti müşahidine korumalarını saldırtması da...

Karanlığı uzaklarda aramayın!

Beşiktaş Cumhuriyet'in kalesidir, doğrudur. Bu ilçede oy kullananların genel olarak ilerici ve özgürlükçü fikirlere yakın oldukları da doğrudur.

Ve bu “kalede” Murat Hazinedar gericiliği hüküm sürmektedir.

Laikliğin bekçisi geçinirken, gericilikle bütünleşmiş olanlar bu durumun sorumlusudur.
Hazinedar'la aynı partiden, CHP'den milletvekili olan Hüseyin Aygün'ün Beltaş işçilerini dövdürten Hazinedar'dan hesap sorarken yalnız kalması da unutulmamalıdır.

“AKP karanlığı Beşiktaş'a ilişemez” diye düşünenler çoktur, farkındayız. Sosyal demokrat belediye yönetiminin bunun garantisi olarak görüldüğünün de farkındayız.

Cumhuriyet'in kalesi Beşiktaş'ın, kalebentler eliyle gericiliğe teslim edildiğini ise söylemek zorundayız.

Ayrıca, İstanbul ve Ankara'da Refah Partisi'ni Belediye yönetimlerine taşıyan en önemli nedeni de unutmayalım. Önceki dönemde yönetimde olan SHP'liler “istediğimizi yaparız, seçmen bize mahkum” kafasıyla hareket ettikleri için bu iki büyük kent 1994 yılında gericilerin eline geçti!

İlan ediyoruz!

Türkiye de, Beşiktaş da bu karanlığa sığmaz, sığdırılamaz diyoruz. İşçi düşmanlığının, kadın düşmanlığının, din istismarının olduğu her yerde AKP gericiliği de, onunla çoktan uzlaşmış Hazinedar gibiler de karşılarında ülkemizin aydınlık insanlarını bulacaklar.

Beşiktaş halkını gericiliğe karşı gerçek bir aydınlanma mücadelesine çağırıyoruz!

Kaynak: Haber.sol.org.tr