Kızılay’daki kanlı saldırıda kullanılan bombayı Şanlıurfa’dan Ankara’ya taşıyan M.V.D. gözaltında. M.V.D.’nin Emniyet'teki ifadesinde “Vahit A. bana Şanlıurfa’da siyah bir çanta vermişti. 10 Mart günü arayarak malzemeleri getirmemi söyledi. Aynı gün otobüsle Ankara’ya yola çıktım. Ertesi sabah AŞTİ’ye ulaştığımda beni Seher Çağla Demir ile Vahit karşıladı” dediği öğrenildi.

Hürriyet gazetesinden Mesut Hasan Benli'nin haberine göre M.V.D., ifadesinde özetle şunları anlattı:

‘SİLAH VAR’ DEDİĞİ ÇANTAYI GÖMDÜK“

11 Mart 2016 tarihinden 8-9 gün kadar önce Vahit A. ile görüştük. Birlikte Şanlıurfa DSİ Barajı yakınlarında bir noktaya gittik. Burada Vahit A., bana siyah renkli spor bir çanta verdi. Çantanın içerisinde ne olduğunu sorduğumda biri 5, diğeri yaklaşık 10 kg’lık iki adet plastik kap olduğunu, bu kaplardan birisinin içinde isot biberi, diğerinde ise biber salçası olduğunu ve ayrıca isotların içerisinde bir tabanca olduğunu belirtti. Çantayı Vahit A. ile birlikte Urfa Polis Okulu Kanal Yolu yakınında bir yere gömerek sakladık. Vahit halen devam eden mahkemeleri ve düşmanları olduğu için silah edindiğini söyledi. Bu tarihlere denk gelen bir günde Vahit, beni Seher Çağla Demir ile tanıştırdı. Seher ile sözlü veya nişanlı olarak birlikte olduklarını, Seher’in ailesinden ayrı olduğunu ve kendisini aradıklarını, babasının tehlikeli olabileceğini söyledi. 

SEHER, VAHİT'İN KARDEŞİNİN EVİNDE KALDI

25 Şubat 2016 (beyanlarına göre Ankara’ya gelmeden iki hafta kadar önce perşembe günü) günü Vahit Şanlıurfa’dan yalnız başına Ankara’ya döndü. Seher Çağla Demir tahminen U.A.’nın (Vahit A.’nın kardeşi) evinde kaldı. Vahit, Ankara’ya gelmeden önce bana 100 TL verdi. 27 Şubat 2016 günü Vahit, beni kullanmakta olduğum cep telefonundan arayarak, Seher Çağla Demir için Ankara’ya otobüs bileti almamı istedi. Pazar günü saat 21.00’e bilet aldım ve Seher Çağla Demir’e U.A.’nın evinde teslim ettim.

Bombalı saldırı eyleminde kullanılan aracın satın alınması sürecinden bilgim var. Vahit, aracı almadan bir gün öncesinde S. ismi ile bildiğim, yüzünü hiç görmediğim kişiyle bir telefon görüşmesi yaptı. Bu görüşmeyi kendisinin telefonu olmadığı için 11-12 yaşlarında A. isimli bir çocuğun telefonu üzerinden yaptı. Eylemde kullanılan aracın parasını S. olarak tanıdığım şahıs Vahit A.’ya vermiş olabilir. Aracı almadan bir gün öncesinde Vahit, küçük bir kâğıt parçasına S.’ye ait telefon numarasını yazarak bana verdi. 5 Şubat 2016 tarihinde Vahit, Şanlıurfa’da bulunduğu gün yanına telefonu almadan Suruç ilçesine gitti, birkaç gün sonra geldi. 

'ÇANTANIN İÇİNDEKİLERE BAKARSAN...'

Ankara’ya gelmeden bir gün öncesinde yani 10 Mart günü Vahit beni telefonla arayarak malzemeleri getirmemi söyledi. Aynı gün otobüsle Ankara’ya gelmek amacıyla yola çıktım. Bindiğim otobüste tanıştığım bir şahsın telefonu ile Vahit’i aradım ve görüştüm. Ertesi gün sabah saatlerinde AŞTİ’ye ulaştım. 

AŞTİ’ye ulaştığımda Seher Çağla Demir ile Vahit beni karşıladı. Vahit, Seher Çağla Demir’i nişanlısı olarak tanıttı. Aynı gün çantayı Vahit’e teslim ettim ve tekrar otobüsle Şanlıurfa’ya döndüm. Çanta içinde bomba olduğunu kesinlikle bilmiyordum. Vahit A.’nın, ‘çantanın içindekine bakarsan senin için de sıkıntılı olur’ şeklinde tehdit içerikli söylemlerde bulunması nedeniyle çantanın içinde ne olduğunu kesinlikle görmedim.” 


Kaynak: Haber.sol.org.tr