24 Şubat’ta bir deklarasyonla yola çıkan Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi ilk kitlesel toplantısını İzmir Tepekule Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdi.

Toplantı, ilk çağrıcılar Barış Terkoğlu, Enver Aysever, Hüseyin Aygün, Kemal Okuyan, Orhan Gökdemir ve Özlem Şen Abay'ın katılımıyla yapıldı.

"15 YILLIK DESPOTİK REJİMİN BAŞARISIZLIĞI OLACAĞIZ"

İlk konuşmayı gazeteci-yazar Barış Terkoğlu yaptı. Terkoğlu şunları söyledi:

Bu topraklarda, gericilikle mücadele için zemin var, buna inanıyoruz. Nefes aldığımız her yeri bu gerici anlayıştan temizleyeceğiz. Bunu yaparken ne emperyalistlerden, ne büyük sermayeden hiçbir şekilde korkmayacağız. Bu 10-15 yıllık despotik rejimin başarı olarak kaydettiği ne varsa, biz o despotik rejimin başarısızlığı olacağız.

"İMAM HATİPLEŞME PROGRAMININ ÜÇ ADIM SONRASI IŞİD'TİR"

İkinci konuşmayı yapan CHP eski Milletvekili Hüseyin Aygün ise şunları söyledi:

Gericilik uzun yıllar yasaklanan bir sözcüktür. Gericilik dendiğinde dinadarlar incinir deniyordu. Oysa gericiler ve gericilik vardır. İnsanların kafasını kesiyor, Diyanet'in içinde yuvalanıyor, sapıkça fetvalar veriyor. Gericinin var olduğunu göstermek için, insanlığın birikimini yok etmek isteyen bir güç olduğunu kanıtlamak için, bu hareketin adını Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi koyduk. Gericilik ilericiliğin zıddıdır ve insanlığın akıl mantık yoluyla tüm birikimini yok etitler. İsamcı faşizm sözü bile pek çok soruşturmaya konu oldu. Faşizmin en saf, en rafine hali İslamcı faşimzdir. Biz bunu söylemekten imtina etmeyeceğiz. Şu andaki imam hatipleşme programının üç adım sonrası IŞİD’tir. Ilımlı İslamı ABD yarattı. Dünyanın başına bela oldu. Biz ılımlı islam olmadığını söylemeliyiz. İslamcılığın siyasallaşmış her türlüsü faşizmdir ve son hali insanların kafasını kesmeye adaydır. Din sadece insanların vicdanlarındadır. 

"GERİCİLİĞİN ENSESİNDE BOZA PİŞİRECEĞİZ"

Kemal Okuyan konuşmasında şunları vurguladı: 

Çok somut olacağız bu mücadelede. Tüm okulları imam hatip mi yapmaya çalışıyorlar? İmam hatipleri kapatacağız. Zorunlu din dersi mi koydular? Mücadeleyi ortaklaştıracağız, zorunlu derslere karşı mücadele edeceğiz. Diyanet İşleri denilen münasebetsizlikle mücadele edeceğiz. Yeni kimlik kartlarının çiplerine insanların din kayıtlarını mı gizlemeye çalışıyorlar? Devletin elinde insanların inancına dair tek bir kayıt bırakmayacağız. Dinselleşmeye karşı, bu halkın özgücüdü. Örgütlü gücümüz dışında hiçbir şeye güvenmemeyi öğreneceğiz. Güvene güvene bu hale geldik. 27 Mayıs sonrasında dahi dinselleşmenin önünün açılmasında TSK’nin payı vardır. Herkes Kenan Evren’e bağlar ama ondan önce de 'din dersi almayanlar anarşist oluyor' diyen Cevdet Sunay vardı. Dinin siyasal alana girişinin nedeni, insanların uyanmasını engellemektir. Sermaye sınıfı bunun için dinselleşmeden yanadır. TSK de düzen bekçisi de son tahlilde. İçinde yurtsever, antiemperyalist kişiler olabilmiştir ama TSK’den laikliğe sahip çıkmasını beklemek kuzuyu kurda teslime etmek demektir. TSK’den laikliğe dönük bir hamle beklemiyoruz zaten. Sanılıyor ki tırnak içinde çağdaş sermaye, gericiliğe karşı bir güvence. Böyle bir şey yok. TÜPRAŞ’ın özelleştirilmesidir gericilik. Siz hiç bu insanların emekçinin hakkından bahsettiğini duydunuz mu? Ama onlar emekçilere patronun rızkını yiyorsunuz diyorlar. Nerde bir işçi direnişi, İslamcılar bildiri dağıtıyorlar. Gericiliğin arkasında para vardır ve emperyalizm vardır. Ilımlı islam diye bir şey yok. İnsanların vicdanlarında inanma ve ibadet etme hakkı var o kadar, ılımlı islam gericiliktir. Bunun kavgasını vereceğiz ve avantajımız çok büyük. Türkiye'de bu konuda büyük bir tepki var. Biz bu tepkiyi açığa çıkarmak için çıktık yola. Gericiliğin ensesinde boza pişireceğiz."

"CUMHURİYETİ ÇOKTAN ÖLDÜRDÜLER, ÖLÜYÜ KALDIRMAK İÇİN İMAMLARI İKTİDARA GETİRDİLER"

Orhan Gökdemir de konuşmasında şunları ifade etti:

Cumhuriyeti öldüren sadece AKP değil. Cumhuriyeti Kenan Evren ve yandaşları öldürdüler, ölüyü ortada bıraktılar. Ölüyü kaldırmak için imam gerekiyordu. Bu imamları iktidara getiridler. 90’lı yıllarda 'Huzur islâm'da' diye arabaların arkasına yazarlardı. Böyle diyerek geldiler, Ortadoğu'yu kan gölüne çevirdiler. Bu gericilik karşısında ya bir yol bulacağız ya bir yol açacağız.

"BU ÜLKENİN KADINLARININ FITRATINDA BOYUN EĞMEMEK VARDIR"

Özlem Şen Abay ise şöyle konuştu: 

Bu karanlıktan en fazla nasibi alanlar, karanlık içinde boğulan kadınlar. İlki Cansel. Cansel Kayseri'de babasının tabancasıyla intihar etti. Çünkü taciz edilmek bir çeşit suçtu ve karalanmaktı. Aynı kader İstanbul'un orta yerinde bir başka kadın arkadaşımızı başına geldi. O kadın arkadaşımızın başına gelen değil de, o arkadaşımızın neden o saatte dışarda olduğu tartışıldı. Gerçek failleri gizlemek içindir bu tartışmalar. Gerçek fail ise bu düzenin kendisidir. Asıl fail, gerici düzenin ta kendisidir. Bir yandan kadınlar ucuz işgücü olarak görüp sömürülüyor, bir yandan da evlere hapsedilmek isteniyor. Özgürlüğü ve eşitliği savunan, sokağa çıkan kadın ise namussuuz olarak yaftalanıyor. Bu cinayetlerin failleri iyi hal indirimleriyle adeta affediliyor. Bu ülkenin kadınlarının fıtratında boyun eğmeme var. Tüm boyun eğmeyen kadınları Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi'nde örgütlenmeye davet diyorum. Bu gericiliği bu topraklardan hep birlikte def edeceğiz. Bu karanlıktan nemalananları da hiç unutmayacağız. Zorunlu din dersi okullardan kalkmadan gericilikle mücadele olmaz. Resmi evraklardan din hanesi kaldırılmadan gericilikle mücadele olmaz. Ülkemizi bu karanlığa mahkum eden herkesten hesap soracağız. Tüm hak ihlallerini hukuki ve siyasi zeminde mücadele edeceğiz. İl il, sokak sokak dolaşarak tüm hak ihlallerine karşı örgütleneceğiz. Bu karanlıktan ancak örgütlenerek çıkarız. 

"BU HAREKETİ İMZA TOPLAMAK İÇİN DEĞİL SOMUT MÜCADELE SÜRDÜRMEK İÇİN KURDUK"

Enver Aysever konuşmasında şunları söyledi: 

Biz bu hareketi beş yüz kişiden imza alalım sonra eve gidelim diye kurmadık. Twitterdan sallamak için de kurmadık. Moda olan bildirilerden değil bu. Kimseden dilencilik yapmayacağız. CHP’den de HDP’den de bir şey istemeyeceğiz. Peki napacağız? Somut işler yağacağız. Elimizde bir gündem var. İmam hatiplerin eski haline dönmesi, bir ihtiyaç varsa imam okullarının ihtiyaç kadar olması için mücadele vereceğiz. Resmi evraklardan din hanesinin kaldırılmasının için mücadele edeceğiz. Zorunlu din derslernin kaldırılması için mücadele eedeceğiz. Bunun için tüm hukuki girişimlerde bulunacağız. Türkiye’nin her yerinde, gericilik yönünde atılan adımları teke teker takip edeceğiz ve hukuki girişimlerde bulunacağız. Bu toplantıları Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştireceğiz. Ve buradan bir adım bile geri adım atmayacağız. 

Kaynak: Haber.sol.org.tr