AKP'nin işsizliğe çare olarak sunduğu ancak sendikaların “kölelik” olarak nitelendirdikleri özel istihdam bürolarına (ÖİB) geçici iş ilişkisi kurma, yani “işçi kiralama” yetkisi veren düzenleme ile “uzaktan çalışmayı” düzenleyen yasa tasarısı TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu, tarafından kabul edildi.

"İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nda yer alan düzenlemeler şöyle:

* Türkiye’de halen 438 özel istihdam bürosu faaliyet gösteriyor. Tasarıyla özel istihdam bürolarına “geçici iş ilişkisi kurma”, yani “işçi kiralama” yetkisi veriliyor. Bu bürolar işgücü piyasası, istihdam ve insan kaynaklarına yönelik çalışmaların yanında eğitim de verebilecek.

* Ayrıca işveren, işçisini holding içerisinde başka bir yerde ya da aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde çalışmak üzere geçici olarak devredebilecek. İşveren, işçileri 18 ay geçici çalıştırabilecek.

* İşçiye ihtiyacı olan işveren özel istihdam bürolarından işçi “kiralayacak”. İşveren ile özel istihdam büroları arasında sözleşme yapılacak. İşçinin ücretini, sigortasını özel istihdam büroları ödeyecek.

* “Kiralık işçi” çalıştırmada kapsam oldukça geniş tutuldu. Mevcut işçi hamilelik, analık ve süt iznine ayrıldığında, yıllık izne çıktığında, hasta olduğunda, askere gittiğinde işveren bu işçilerin yerine ÖİB’lerden geçici işçi kiralayabilecek. Geçici işçiler, asıl işçiler dönene kadar çalışacak. Ayrıca işyerinde açık iş bulunması halinde de geçici işçi çalıştırılabilecek.

* Mevsimlik tarım işlerinde, temizlik, hasta, yaşlı ve çocuk bakım hizmetleri gibi ev hizmetlerinde süre sınırı olmaksızın geçici işçi çalıştırılabilecek.

* Özel istihdam büroları, iş arayanlardan ücret alırsa, iş arayanlara ilişkin bilgileri başka bir amaçla kullanırsa, çalışma izni bulunmayan yabancı işçi çalıştırırsa, Borçlar Yasası’nın sözleşmelerin “ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı” sözleşme düzenlenemeyeceğine ilişkin maddelerine aykırı davranırsa faliyeti hemen sona ermeyecek. Ancak iki yıl içerisinde bu yasakları 3 kez ihlal ederse faliyeti sonlandırılacak.

* Sözleşme yapmayan, işçilere sözleşmenin altında ücret ödeyen, kayıtdışı işçi çalıştıran, ayrımcılık yapan özel istihdam bürolarının yetkileri hemen iptal edilmeyecek. İki yıl içinde 3 kez bu ihlali yapmaları şartı aranacak.

* Toplu işçi çıkarılan işyerlerinde, kamu kurum ve kuruluşlarında ve madenlerde özel istihdam bürolarından “kiralanan” geçici işçiler çalıştırılamayacak.

* Grev ve lokavt sürecince işveren geçici işçi çalıştıramayacak. Ancak yasa gereği grev sırasında teknik zorunluluk, işyeri güvenliği gibi durumlarda geçici işçi çalıştırılabilecek.

* İşletmenin iş hacminin “öngörülemeyen ölçüde” artması halinde çalıştırılacak geçici işçilerin sayısı işyerinde çalışan işçi sayısının 4’te 1’ini geçemeyecek.

* Geçici işçi, işverenden özel istihdam bürolarının hizmet bedeline mahsup edilmek üzere avans veya borç alamayacak.

* İşveren, geçici işçisine talimat verebilecek.

* İşveren mevcut işçisiyle, geçici işçi arasında çalışma koşulları açısından “esaslı bir neden olmadıkça” ayrım yapamayacak. Ancak bu “esaslı bir nedenin” neye göre belirleneceği tartışmalı.

"ESNEK ÇALIŞMA"NIN DİĞER ADI: MODERN KÖLELİK!
Esneklik tartışması günümüz çalışma hayatı açısından oldukça sık karşılaştığımız bir tartışma.  Esneklik genel itibariyle “katı” olan çalışma ilişkilerinin, işverenler lehine daha “geçişken” olmasının sağlanması anlamına geliyor.

Kıdem tazminatı hakkının ortadan kaldırılmaya çalışılması, işçinin işten kolaylıkla çıkarılmasının bir adımıdır. Bu bağlamda kıdem tazminatına yönelen saldırılar işverenler tarafından kutsanan esnekliğin bir ürünüdür.

ÇALIŞANA DEĞİL, PATRONA "GÜVENCE"
Kıdem tazminatına yönelen saldırının yanında şimdiki tartışmalardan biri ise güvenceli esneklik kavramıdır. Güvenceli esneklik olarak tarif edilen kavram, aslında iş gücü piyasalarının işveren lehine daha hızlı düzenlenmesinin bir yoludur. Buradaki "güvenceli" kavramı, işçiden çok işverene sağlanan bir güvence olarak karşımıza çıkmaktadır.

TBMM’ye son getirilen yasa teklifi ile birlikte çalışma hayatına girmesi planlanan özel istihdam büroları, taşeron işçilik sisteminden daha vahim bir tabloyu da karşımıza çıkartacak gibi gözükmektedir. Özel istihdam büroları aracılığıyla, işçilerin sendikalaşma, gibi toplu haklarından kayıplar olacağı gibi bireysel iş ilişkilerinden doğan haklarından da önemli kayıplar olacaktır.

ÜCRET GÜVENCESİNİ ORTADAN KALDIRAN SİSTEM!
Bu yasa teklifiyle birlikte özel istihdam büroları tarafından istihdam edilen ve geçici iş ilişkisiyle çalışan işçinin ücretini bağlı bulunduğu özel istihdam bürolarından alması büyük sorunlara gebe olan konulardan biridir. İstihdam bürosunun tek başına ücret ödemesinden sorumlu olması, istihdam bürolarında alacakları biriken işçilerin, çalıştığı işverenden hiçbir hak talep edememesine neden olacağı gibi, işçilerinin ücret güvencesini ortadan kaldırması açısından kritiktir.

"GÜVENCELİ ESNEKLİK" YUTTURMACASI
Getirilen yasa teklifi ile birlikte geçici iş ilişkisiyle çalışan işçiler normal mesai dışında yaptıkları fazla çalışmaları için uygulamada ilave ücret alamayacak, haftalık ve yıllık izin hakları oluşmayacak, ikramiye hakkı doğmayacak, sosyal yardım ödemelerinin hiç birinden yaralanamayacak ve bu işçiler işe iade davası açamayacaklardır.

Kısacası “güvenceli esneklik” olarak yutturulmaya çalışılan yeni yasa teklifi ile birlikte iş gücü piyasası “köle pazarına” dönüştürülecektir.

 

Kaynak: Haber.sol.org.tr