Suriye'de Esad'a karşı savaşan silahlı örgütlerden Ahrar'uş Şam'ın Batı ülkelerindeki ilişkilerini yürüten kişinin bağlantıları önemli ipuçları içeriyor.

The Guardian'dan Marga Zambrana, Emma Graham-Harrison ve Shiv Malik'in haberine göre, Ahrar'uş Şam'ın "dış ilişkiler bakanı" Labib el-Nahhas, İspanya vatandaşı.

Babası Suriyeli bir Müslüman, annesi ise Katolik bir Hıristiyan olan Nahhas İspanya'da doğmuş. 4 yaşındayken anne ve babası bir trafik kazasında ölünce, yakınlarının yanında, Suriye'de büyümüş.

Arjantinli-Lübnanlı bir büyükannesi olması nedeniyle İspanyolca konuşmayı unutmayan Nahhas, İngilizce de öğreniş ve Britanya'daki Birmingham Üniversitesi'ne girmiş. 1999 yılında buradan mezun olmuş.

Nahhas'ın branşı "telekomünikasyon mühendisliği." Mezuniyetten sonra ABD, Fransa, Hollanda ve İngiltere'de vakit geçiren Ahrar'uş Şam üyesi, resmî olarak Londra merkezli bir şirketin müdürü olarak gözüküyor.

AKP'nin gözdesi Ahrar'uş Şam'ın mezhepçiliği

BATILI DİPLOMATIN KURTARDIĞI İSLAMCI
2010 yılında Suriye'ye geri dönen Nahhas, burada telekom sektöründe bir iş bulmuş. 

2011 yılında başlayan protestolara kardeşi ile birlikte katılmış. Nahhas'ın kardeşi de şu anda Ahrar'uş Şam şeriat konseyinin bir üyesi.

Eylemlerin birinde gözaltına alınan Nahhas, ilginç bir şekilde, Batılı bir diplomatın girişimiyle, devletle müzakere yapılarak serbest bırakılmış.

Katar ve Türkiye'nin desteklediği grubun "aşırılıkçı" değil, "aşırı muhafazakar" olduğunu ispat için ABD'li ve Avrupalı diplomatlarla görüşen Nahhas, Ahrar'ın "cihad"ı Suriye dışına taşıma hedefi gütmediğini de savunuyor.

Nahhas, geçen yıllar boyunca çok sayıda Batılı ve bölge ülkelerinden olan diplomatlarla görüşme fırsatı yakaladıklarını söylüyor.

Nahhas, "demokrasilerde" bulunan, halkın kendi temsilcilerini ve liderlerini seçme mekanizmaları ile İslâm arasında bir çatışma olmadığını düşünüyor.

Ahrar'uş Şam'dan ABD'ye: Biz El Kaide gibi değiliz, yardım edin

AHRAR'UŞ ŞAM'IN EL KAİDE BAĞLANTISI
Ahrar'uş Şam'ın kurucusu Halid es-Suri (Muhammed el-Bahaiye), IŞİD-Nusra ihtilafı esnasında, Zevahiri tarafından “özel temsilci” olarak atanmıştı.

Suri’nin, 11 Eylül saldırılarında da Dünya Ticaret Merkezi’ne ait keşif görüntülerini sağlayan kişi olduğu düşünülüyor.

Geçen sene İdlib’i ele geçiren “Fetih Ordusu” isimli koalisyonun da içinde yer alan Ahrar’uş Şam, buradaki çatışmalarda çok sayıda yabancı savaşçısını kaybetmişti.

Ordunun öldürdüğü Ahrar’cılardan birisi, Ebu Hafs el-Mısri, 1988 yılında Afganistan'da El Kaide'yi kuran 15 kişilik ekibin içinde yer alıyordu.

Ebu Hafs'ın Suriye'ye gelerek savaşa katılmadan önce, Mısır'daki Müslüman kardeşler teşkilatının yasal partisi Adalet ve Özgürlük Partisi'nde faaliyet yürüttüğü de ortaya çıkmıştı.

Mini mini IŞİD'ler: Batı, El Kaide bağlantılı Ahrar'uş Şam'ı 'ılımlı' olarak pazarlıyor

 

Kaynak: Haber.sol.org.tr