Star gazetesi yazarı Fadime Özkan, bugünkü köşesinde Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in gazetecilerle toplantısında konuşulanları aktardı.

"Babanın kızına şehvet duyması haram değildir" şeklindeki sapkın Diyanet fetvasının gerçeği yansıtmadığını iddia eden Görmez’in birçok konuya ilişkin görüşlerine yer veren Özkan’ın yazısından bazı bölümler şöyle:

Diyanet İşleri Başkanlığı ne işe yarar?

"Mehmet Görmez: 'Bizi Türkiye’deki bütün kızlarımıza annelerimize babalarımıza karşı mahcup edecek bir konuda bile çarpıtma haberler yapılıyor. Anlaşılıyor ki haber önceden üretilmiş. Önce Ankara’da büyük bir gazetemize götürülüyor. Gazete eski kurul başkanımız Saim Yeprem hocayı arıyor ve 'biz böyle bir haber yapıyoruz, sizin de görüşünüzü almak istiyoruz'. Hoca Bu yanlış. Burada bir babanın kızına gayri ahlaki gözle bakması caizdir denmiyor. Bir kişi böyle bir ahlaksızlığa düşerse eşiyle nikâhı ne olur sorusunun cevabından üretilmiş bir şey diyor. Gazete hatadan dönüp haberi getirenlere iade ediyor. Bunun üzerine haber başka gazeteye götürülüyor.

Halbuki bu konuda şimdiye kadar 13 soru sorulmuş Diyanet’e. Hepsinde bunun patolojik bir sorun, sapkınlık olduğu ve hukuka başvurulması gerektiği söylenmiş. 

FETVA ALMAK İÇİN TUZAK SORULAR

Gezi olayları sırasında bir gazeteci Diyanet’i arayıp soruyor. Hocam biber gazı yutmak orucu bozar mı? O da bozmaz diyor. Ertesi gün üç gazetemizin manşeti: “Diyanet’ten biber gazı fetvası”. Yahut 17-25 Aralık olmuş. Israrla hırsızlık caiz mi diye soruluyor? Anlıyoruz tabi ne yapılmaya çalışıldığını. Yoksa hiç bir dine sorulmaz hırsızlık günah mı diye. Cevap verilmeyince bu defa kılık değiştirip “Hocam lades oynamak haram mı” diye soruyorlar. Bizimkiler de saf saf “bahiste para varsa caiz değil” deyince bu defa “Hırsızlığa ses çıkarmayan Diyanet lades haramdır diye fetva yayınladı” diye haber yapıyorlar. Bu çok kötü bir şey. Kendimizi aşağılanmış hissediyoruz.

Ülkemiz ateş çemberiyle kuşatılmış vaziyette. Şu üç konuyu behemehal çözmemiz gerekiyor. Birincisi, siyaset üzerinden aşırı ayrışma. Toplumun katmanları arasına kin nefret öfke gibi kavramların asla girmemesi için yapılması gerekenler var. İkinci, terör meselesi, Kürt meselesi. Üçüncüsü de Alevilik meselesi.Bunları konuşmak yerine ya bir takvim yaprağındaki ya bir ilçe müftülüğümüzün sitesindeki ya da Ramazan’da düzenlediğimiz kitap fuarında satılan binlerce kitaptan birinin içindeki bir cümleden dolayı “Diyanetten skandal ifadeler” diye manşette buluyoruz kendimizi. Bu konuda Türkiye’nin münevverlerinin, fikir insanlarının dikkatine ihtiyaç var. 

İslam dünyasında iktidar mücadeleleri mezhep ihtilafına dönüştürülerek bir parçalanma ve şiddet yaşanıyor. DAEŞ gibi terör örgütleri eliyle İslam dininin genleriyle oynanıyor. İslam’ın medeniyetler üreten ana yolu nevzuhur tezahürlerle işgal ediyor. Böyle bir dünyada ve böyle bir Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı giderek önem kazanıyor. Önümüzdeki 5-10 yıl içinde daha da önemli olacak. Çünkü bizim dışımızdaki dünyada din meselesi ve din hizmetleri meselesi bir güvenlik meselesine dönüştü. Diyanetin barışın itidalin merkezi olduğu için de dünyada yaşanan hadiseler Müslümanları Türkiye tecrübesine yöneltti. Lakin, belki bizim kusurumuz da vardır ama biz kendimizi kendi medyamıza anlatmakta da zorluk çekiyoruz doğrusu."

Diyanet'ten fetva: Babanın öz kızına şehvet duyması haram değil!

Diyanet 'Öz kızınıza şehvet duyabilirsiniz' fetvası tepki görünce siteyi kapattı

Diyanet'ten skandal fetvayla ilgili açıklama

 

 


Kaynak: Haber.sol.org.tr