Geçtiğimiz hafta Bağdat Caddesinde genç bir kadına tecavüz edilmesi çok tartışılmış, kadınların yaşadığı toplumsal sorunlar ve bunlara karşı alınması gereken önlemler üzerinde durulmuştu. 

Ancak bu vahim olayı fırsat bilen gericiler kadın düşmanlıklarını sergilemek için zaman kaybetmemiş, işi "o saatte ne işi var sokakta" sorusuyla başlayan bir dizi saldırı sonrasında neredeyse mağdur genç kadını suçlayacak noktaya kadar vardırmışlardı. Bu saldırılara bir yenisi daha eklendi. 

Dinci Vahdet gazetesinde yazarlık yapan Mehmet Şevki Eygi "Hiçbir Kadının Fâhişe Kıyafetiyle Gezmeye Hakkı Yoktur" başlığını attığı bugünkü yazısında şu çirkin ifadeleri kullandı: 

Bazı kadınların ve kızların, bazı erkekleri delirtecek, çıldırtacak, kudurtacak tarzda seksî ve şehevî kıyafetlerle dolaşmalarının  tecavüz vak’alarını çoğalttığı inkar edilemez bir gerçektir.

Bundan birkaç sene önce bir liseli kız, dekolte bir kıyafetle yabancı bir erkeğin evine gitmiş, orada  feci şekilde öldürülmüş, cesedi parçalara ayrılmış ve çöpe atılmıştı. Bu cinayette, dolaylı şekilde de olsa kızın ana babasının, bizzat kendisinin suçu yok mudur?

Bir insanlık suçu olan tecavüz konusunda bile suçu kadınların üzerine yıkmaya çalışan Eygi, şöyle devam etti:

Fahişe olmayan, fahişelik yapmayan bazı kadın ve kızların fahişe kıyafetiyle gezmeleri kabul edilemez.

Hürriyetler mutlak değildir.  Azdırıcı, kışkırtıcı seksî kıyafetler için hürriyet var, o şekilde gezsin denilemez.

Türkiye’nin nüfusu Müslümandır, kimliği ve kültürü İslam’a dayanır. Kadın kız kıyafetleri iffet hayâ konusunda İslamî kriterler göz önüne alınmalıdır.