Başbakan Ahmet Davutoğlu, televizyonlarda yayınlanan "Yeni Türkiye Yolunda" isimli ulusa sesleniş konuşmasında, ocak ayının iç ve dış temaslarla dolu ve ekonomik meselelerin ağırlık kazandığı bir ay olduğunu söyledi.

'Kürtlerin olmadığı bir masa eksik olacaktır ancak biz PYD'nin masaya oturmasına karşı çıkıyoruz'

Davutoğlu, Türkiye ve Almanya Hükümetleri arasında ilk defa gerçekleştirilen Hükümetler Arası İstişare Toplantısı'nda Merkel ile bölgesel pek çok konuda fikir ortaklığında olduklarını, Avrupa Birliği'ne vizesiz geçiş için hazırlık çalışmalarının sona erdirileceğini kaydetti. Suriye için kurulacak masanın "sağlıklı bir şekilde" oluşturulmasını önemsediklerini belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu net duruşumuza rağmen belli çevreler maksatlı bir şekilde bizim Suriye’de Kürtlere yönelik ön yargılı bir tutum içinde olduğumuzu söylemeye devam ediyor, bu sözleri gerçeği yansıtmıyor. Biz Suriye’de Kürtlerin masada olmadığı bir çözümü ilkesel olarak zaten kabul etmiyoruz. Sadece Kürtlerin değil Türkmenlerin, Arapların, Sünnilerin, Nusayrilerin, Hristiyanların olmadığı bir masa tam bir Suriye masası olmaz. Bütün etnik ve mezhebi kökenlerin bir masa etrafında buluşması şarttır. Bunun için hep söyledik, Kürtlerin olmadığı bir masa eksik olacaktır ancak biz PYD'nin masaya oturmasına karşı çıkıyoruz, bunun için de çok haklı gerekçelerimiz var. Bir terör örgütünün muhalif hareketlerin arasına katılarak bu müzakerelere katılması, bizim açımızdan kabul edilebilir değildir. PYD'yi illa ki masanın kenarına oturtmak isteyen birileri varsa, PYD’ye o masada yakışan yer insanlık onuru adına mücadele eden muhaliflerin yanı değil Suriye halkına büyük acılar yaşatan rejimin yanıdır çünkü onlar hep rejimle işbirliği yapageldiler. Gitsinler katil Esad rejiminin yanına otursunlar, onlara yakışan budur. Halkına karşı katliam yapan bir rejimle yaptıkları işbirliğinin doğal sonucu da bu olmalıdır."

'Başkanlık sistemini tartışabilmeliyiz'

Davutoğlu olumsuz küresel şartlara rağmen hedeflerinde en ufak bir sapma olmadan çalıştıklarını ifade ederken bu hedeflerin en önemlisinin yeni anayasa olduğunu dile getirdi. Davutoğlu, "Türkiye darbe mahsulü bir anayasayla daha fazla yol alamaz, almamalı. Vatandaşlarını bir bütün olarak görmeyen, devleti milletten sakınan, vatandaşlık hukukunu esas almayan buyurgan bir anayasa Türkiye'nin anayasası, Türkiye'nin yol haritası olamaz. Temel önceliğimiz, demokrasimize yakışmayan mevcut Anayasa'nın yerine, demokratik, özgürlükçü, yeni bir anayasa hazırlamaktır" dedi. Davutoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Başkanlık sistemi de dahil olmak üzere her şeyi demokratik bir olgunluk içinde tartışabilmeliyiz. Doğruyu bulmanın yolu, her meseleyi samimiyetle, olgunlukla ve elbette makul çerçevede konuşmaktan geçer. Türkiye demokrasisiyle, tarihi birikimiyle, sosyal zenginliğiyle bunu başarabilecek olgunlukta bir ülke. "

Kaynak: Haber.sol.org.tr