Başbakan Ahmet Davutoğlu Brüksel'e giderken açıklama yaptı.

Davutoğlu'nun açıklamalarının satırbaşları şöyle:

1 Kasım sonrası attığımız reform adımlarının birçoğu Schengen'e dahil olmakla ilgili. Önemli çalışmalarımız var. Ziyaretimizin dördüncü önemli ayağı ise Suriye'de yaşananlar ve mülteci krizi. Biz bunu bir insani mesele olarak görüyoruz. Bu yükü Türkiye tek başına taşıyor. Avrupa'da gördüğümüz duyarlılıktan memnunuz. Tusk'u ağırladık bu eylem planlarını gözden geçirdik, ateşkes sonraki durum, 3 milyar euroluk fonun kullanımı kapsamlı bir gündemi gözden geçirmiştik.

Bugün üçlü bir görüşme yarın Schulz ile görüşeceğiz. Daha sonra Sayın Çipras'la ve daha sonra 28 ülke üyesiyle görüşeceğiz. AB-Türkiye zirvesi çalışmalarını tamamladıktan sonra NATO Genel Sekreteriyle görüşeceğim. Yarın akşam İzmir'e ineceğiz. Salı günü Türkiye-Yunanistan yüksek işbirliği toplantısını yapacağız. Salı akşamı Ankara'ya döneceğiz.

İran görüşmesi: Irak Savaşı 2003'te olduğunda bölge ülkelerinin konuşması gerektiğini savunduk. Suriye'de de farklı bir tutum takınmadık. Türkiye ve İran'ın özel konumları var. Türkiye ile İran'ın Suriye konusunda ortak perspektif geliştirmeyi masaya yatırdık. 5 konuda ortak tavır sergileyebiliriz. Önümüzdeki günlerde Ürdün'e bir seyahatimiz olacak. İkinci nokta ateşkesin sürdürülmesi konusu. Üçüncüsü Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanması. Parçalanmış bir Suriye istemiyoruz. Bölgenin küçük parçalara bölünmesine izin vermemiz lazım. Dördüncüsü yeni oluşacak Suriye'de kimsenin dışlanmadığı bir Suriye oluşsun. Irak'ta bu yapılamadığı için huzurun sağlanamadığını görüyoruz. Beşincisi de DAEŞ ve diğer terör örgütlerine karşı birlikte hareket etmede mutabık kaldık. Görüşmeleri sürdüreceğiz ve bu çerçeveye sadık kalınması için çalışacağız. 

Dokunulmazlık tartışması: Dokunulmazlıklar konusu bir dönemdir gündemde. Terörü kutsayan açıklamalar, taziye gibi uygulamalar tepkiler doğurdu. Dokunulmazlıkları savunuyoruz, savunacağız ancak hukuk dışına çıkma özgürlüğü de değildir. Yükselen bir toplumsal tepki var. MHP ve CHP'ye çağrıda bulundum, buna karşı tavırlarını görmek istiyorum. Meclis'in itibarını korumak ortak meselemiz. HDP için de hala çağrımı yapıyorum. Bütçe görüşmelerinden sonra Meclis Başkanı'yla görüşeceğim.

Anayasa çalışmaları: Sayın Bahçeli daha önce de olduğu gibi, konuşmasında sonuç çıkarmakta zorlandım. Daha açık, daha net ifadeler kullanması atılacak adımlar konusunda önemli. Tutumunu açık ve net görmek isteriz. Hem komisyon hem de referandum konusunda. CHP'nin başkanlık sistemi olursa ben gelmem demesi, diğer partilere örnek olmamalı.

 

Kaynak: Haber.sol.org.tr