Başbakan Ahmet Davutoğlu, Artuklu Üniversitesi'nde düzenlenen "Kardeşlik Buluşmaları Mardin Konferansı"na katıldı.

Davutoğlu burada "terörle mücadele eylem planı" adıyla bir açıklama yapıyor:

Bütün şehirlerimiz güzel ama Mardin diğer şehirlerin anlaşılmasını kapı açar. Mardin’i anlayan Konya’yı, Amasya’yı da anlar. Mardin medeniyetimiz için bir anahtardır. 
 
Alparslan’ın ordusunda bir Kürt olmak ile Selahaddin Eyyübi’nin ordusunda bir Türk olmak arasında fark var mı? Kim bizi ayıracaksa bilsin ki her birimiz Alparslan’ız, Selahaddin Eyyübi’yiz. Omuz omuza vererek bu tarihi yeniden inşa ederiz, bilsinler ki hepimiz bir Alparslan hepimiz bir Selahaddin oluruz. Türkiye Cumhuriyeti devleti sıradan bir devlet değildir. Bu devlet herhangi bir etnik millet üzerine değil, birleştirici bir millet üzerine kuruldu. Birleştirici ruhu hayata geçirmek için çalıştık, çalışacağız. Sömürgeciler Anadolu’yu Mezopotamya’dan koparmak için uğraştılar ve şehirleri birbirinden ayırdılar. Mardin'in, Diyarbakır'ın, İstanbul'un birleştirici ruhu sömürgecilerin parçalayıcı ruhuna karşı dimdik ayaktadır.
 
 Kütbül Amare zaferini bilirsiniz. Orada Sünni, Arap, Türk, herkes aynı safta savaştı. Kanlarının son damlarına kadar şehit olacaklarını bile bile savaştılar. Sonradan yapılan Sykos-Picot' anlaşmasında Osmanlı Devletini, insanları nasıl parçalarız dediler. Bir tarafta İngiliz bir tarafta Fransız paylaşımı. Bütün bu anlaşmanın arkasında Anadolu'yu Mezopotamya'dan koparmak, Dicle'yi Fırat'ı koparmak vardı. Bu sıradan bir anlaşma değil, bu anlamda Haçlılar neyse Moğollar odur, Moğollar neyse sömürgeci emperyalizm odur. 100 yıl sonra bugün ya Kütb ül Amare kazanacak, ya da Sykos, Picot kazanacak.

Bizde ayrı ayrı özerk bölgeler yok, bizde bir vatan var, bir gelecek var, kader var.

 

Kaynak: Haber.sol.org.tr