Barışseverler, Kadıköy Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'nde Barış Derneği'nin çağrısıyla AKP'nin işlediği savaş suçlarını tartışmak için buluştu.

Geçen yılın sonlarında AKP'nin Ortadoğu'da işlediği savaş suçlarının takipçisi olmaya devam edeceğinin ve 2013 yılında hazırlanmış olan ve kamuoyunda oldukça ilgi uyandıran Suriye Halkına Karşı İşlenen Savaş Suçları Raporu'nu son gelişmeler ışığında güncelleneceğinin sözünü veren Barış Derneği raporun güncellemesinde sona yaklaşıldığını açıkladı.

Barış Derneği üyesi Özge Demir güncellenen raporun ön sunumunu gerçekleştirdi. İlk olarak raporun son halinin odak noktasının, değişen aktörlerle birlikte işlenenler yeni suçları ve savaş ortamından kaçan insanların içine düştüğü durumu gündeme alması bakımından, ilk haline oranla değiştiğine değindi. Özgür Suriye Ordusu'nun yerini aslında ÖSO'yu oluşturan gruplardan çok farklı olmayan hatta organik olarak bağlar taşıyan IŞID'in almasıyla birlikte yeni suçlar işlendiğini ama azmettirenler bakımından bir değişiklik olmadığını, dolayısıyla bölgede hakim olan bu savaş durumunun asıl sorumlusunun emperyalizm olduğunu vurguladı. Ayrıca geçen sürede mülteci sorunun daha yakıcı bir mesele haline geldiğini söyledi. Türkiye'de savaş nedeniyle zorla yerinden edilmiş 2.5 milyon Suriyeli olduğuna ve onların  insan tacirleri ile ucuz iş gücü istihdamına karşı yaşam mücadelesi vermek zorunda olduklarına değindi.

Kamuoyuna sunulmaya hazırlanan raporun editörlüğünü üstlenen eski Anayasa Raportörü Ali Rıza Aydın bölgede uluslararası hukukun terörle mücadele ve savaş hukukuna ilişkin mevcut kurallarının bölgede yaşanan gelişmelere cevap üretemediğini ancak insanlığa karşı suçlar, soykırım suçu, savaş suçu olarak adlandırılan bu suçların işlendiğine tanık olduğumuzdan bahsetti. Hukuksuzluğun çok açık olduğu bu süreçte aslında hukukun siyaset ile ne kadar iç içe geçmiş olduğunun görülebileceğini, dolayısıyla bu suçların yargılanması ve faillerinden hesabının sorulması için başka mekanizmaların işletilmesinin düşünülebileceğine işaret etti. 

Barış Derneği Genel Başkanı görevini yürüten Zuhal Okuyan tüm açıklamalar ışığında savaş suçlarının ne olduğu, faillerinin kimler olduğu, bu suçlara ilişkin nasıl mücadele edilmesi gerektiği başlıklarının daha netlik kazandığını, uluslararası örgütlerin yapacakları yargılamanın kasap olarak adlandırılacak birkaç kişinin yargılanarak emperyalizmin bölgeye olan müdahalesinin aklanmasından öte bir anlam taşımayacağını bu sebeple emperyalizmin güdümündeki örgütlere çağrı yapmanın ya da çözümü onlara havale etmenin anlamsız olduğunu vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.

Sunum güncellenen raporun en yakın zamanda kamuoyuyla paylaşılacağı sözü ve katılımcıların katkı ve sorularıyla son buldu.