Dün Hessen eyaletinde yapılan belediye seçimlerinden “sağ popülist” Almanya için Alternatif (AfD) beklenenden çok daha büyük bir sıçramayla çıkması, Alman siyasetinde bir tür “öncü deprem” olarak değerlendirildi.

Sosyal demokratlar ve Alman sağının yerleşik ezberlerini giderek büyüyen bir kitle desteğiyle bozacağı anlaşılan AfD, Hessen eyaletindeki belediye seçimlerinden üçüncü parti olarak çıktı.

AfD’nin iki basamaklı rakamlara, hatta bazı büyük yerleşim merkezlerinde yüzde 22’yi bulan oy oranlarına ulaşması, “Alman siyasetini sıkıntılı günlerin beklediği” yorumlarına güç kazandırdı. Seçime katılım oranının eyalet düzeyinde yüzde 48’lik bir ortalamada kalması, yani her iki seçmenden birinin sandığa gitmemesi, bu arada bazı bölgelerde söz konusu oranın yüzde 28’lere kadar düşmesi, ek endişelere yol açtı.

Karmaşık seçim sistemi nedeniyle kesin sonuçlar için uzun bir süre bekleneceğini belirten eyalet seçim komisyonundan yapılan açıklamada, Hıristiyan Demokrat Parti‘nin (CDU) yüzde 28,2, sosyal demokrat SPD’nin yüzde 28  oranında oy alabildiği, bu iki büyük partiyi AfD’nin yüzde 13,2’lik bir oranla izlediği kaydedildi.

Yeşiller Partisi büyük oy kaybıyla yüzde 11,6 oranında bir oy toplayabilirken, Sol Parti’nin eyalet ortalamasının ilk belirlemelere göre yüzde 3,7’de kaldığı saptandı. Önümüzdeki günlerde bölgelere göre birkaç puanlık oynamalar gösterebileceği hatırlatılan bu sonuçlarla eyaletin üçüncü büyük partisinin AfD olarak kesinleşmesine, CDU ve SPD yöneticilerini “şaşkınlıkla şok arasında değişen” tepkiler verdiği gözlendi.

"AfD BİR PROTESTO PARTİSİ"

Bu sonuçların özellikle önümüzdeki hafta sonunda üç eyalette yapılacak eyalet meclisi seçimlerinde ortaya çıkabilecek bir depremin öncüsü olduğu ileri sürüldü. Berlin’deki iktidar koalisyonunu oluşturan CDU ile SPD’nin “Bu bir protesto partisidir. Geçici başarıları uzun süre devam edemez” şeklinde yorumlarda bulunduğu dikkat çekti., Ancak siyasal gözlemciler, 13 Mart’ta üç eyalette yapılacak seçimler ertesinde ülke siyasetine bambaşka bir “öncü depremin” daha damga vurabileceğini savundular. AfD yöneticileri, Hessen’de iktidar ortaklığı düşünmediklerini, şimdilik muhalefette kalmak ve gelişmeleri izlemekle yetineceklerini belirttiler.

Alman sağının, bir çıkmazla karşı karşıya kaldığını belirten yorumcuların sayısında ise artış gözleniyor. Yer yer aşırı sağ sloganların da öne çıktığı, bu nedenle “ırkçılıkla” suçlanan AfD’de, eski solcuların ve ulusalcıların varlığı da eleştiri konusu oluyor. Ancak parti yöneticileri, ırkçılık ve aşırı sağcılık gibi bir eğilimleri olmadığını ısrarla yineliyorlar.

Kaynak: Haber.sol.org.tr