AKP İl Başkanlığı’nca organize edilen yemeğe, AKP Genel Başkan Yardımcısı Recep Akdağ, “Bugün Dünya’nın en zengin, en güçlü ülkesi Amerika Birleşik Devletleri başkanlıkla yönetiliyor. Biz başkanlığı istiyoruz. Çünkü başkanlıkta çok daha güçlü bir istikrar elde edeceğimizi biliyoruz. Düşünün işte 7 Haziran’daki tabloyu, 7 Haziran’daki tablo devam etseydi bugün halimiz ne olacaktı? Sıkıntı olmayacak mıydı hepimiz için? Ama başkanlık sisteminde böyle bir istikrarsızlık riski yok. 4 senede bir, 5 senede bir biz gidiyoruz, bize başkanlık yapacak kişi seçiyoruz. İki kademeli bir seçimle yapılıyor genelde bu ülkelerde, eğer bir turda seçememişsek, ikinci turda seçiyoruz. İstikrarlı bir başkan ve onun hükümeti ortaya çıkıyor. Öbür taraftan parlamentoyu seçiyoruz zamanı geldiğinde, parlamento başkanlık sistemini denetleyen, kanunları yapan, bir kurum olarak ayakta duruyor. Yada kendi vazifesini yapıyor. Şimdi bunu birden çıkıp da rejim değişiyormuş gibi, sanki demokrasiye bir zarar gelecekmiş gibi takdim etmeye çalışıyorlar” dedi.

'KILIÇDAROĞLU’NA LİDER DEMEK ZOR'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na lider demenin zor olduğuu söyleyen Akdağ, “Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi’nin lideri, başındaki Genel Başkanı, lideri demek zorda, Sayın Kılıçdaroğlu, şöyle düşünüyor. Biz milletin karşısına çıkıp, bir başkan seçtiremeyiz. Aynı düşünce Bahçeli’de de var. O da diyor ki biz başkan seçtiremeyiz. O zaman bu iş olmaz. İyi ama meşhur bir laf var. Kamyonların arkasına yazarlar biliyorsunuz. “Nazar etme ne olur, çalış senin de olur.” Yani böyle düşünmek lazım. Sadece kendi partisiyle ilgili düşünerek memleketin geleceği inşa edilir mi? Bu memleket nasıl daha kolay kalkınacak, nasıl daha hızlı yürüyecek. Nasıl koşacağız. Buna bakmamız lazım. Bizim buna odaklanmamız lazım” diye konuştu.'

'ALPARSLAN TÜRKEŞ’İN KİTAPLARINDA ‘BAŞKANLIK’ ÖNERDİĞİNİ BİLMİYOR MU?'
Recep Akdağ, “Mesela Sayın Bahçeli, Başkanlığa karşı çıkarken, başkanlık sistemine karşı çıkarken, Alparslan Türkeş’in kitaplarında ‘başkanlık’ önerdiğini bilmiyor mu? Çıkıp bir şey söylemesi lazım. Bir taraftan biz Alparslan Türkeş’i takip ediyoruz diyeceksin, diğer taraftan onun kitaplarında, ‘başkanlık sistemi’ daha iyi bir sistemdir dediği sisteme karşı çıkacaksın. Bu yaman bir çelişki” şeklinde konuştu.

Akdağ, sözlerine şöyle devam etti: 

“HDP tarafını da zaten hiç kale bile almıyorum. Çünkü benim nazarımda şuanda sicilleri bozulmuştur. Kandil’in emrinden dışarı çıkmıyorlar. Kandil ne emrederse onlar onu yapmak zorundalar. Hatırlıyorsunuz Ekim olaylarını 2014’de milleti sokağa dökmek için Kandil diyor gidin duyuru yapın, gelip milleti sokağa dökmek için duyuru yapıyorlar. Gidin çukurları savunun, gelip çukurları savunuyorlar. Yarın gidin çukurları kapatın deseler, elinde kazma-kürekle Demirtaş ve arkadaşları çukur kapamaya giderler. Kandil’in emrinden dışarı çıkmaları mümkün değildir. O zaman demokrasiye yönlerini dönünceye kadar zaten ben onları hiç kale almıyorum. Millette kale almıyor. Onu söyleyeyim, gün geçtikçe oyları eriyor. PKK’nın baskısı milletin üstünden kalktıkça göreceğiz ki ortada ne Demirtaş kalacak, ne HDP kalacak. Baskıyla geldikleri noktaya geldiler. Onun için tahammül edemiyorlar. Baskının kalması ihtimali bile onları büyük bir telaşa sevk ediyor. Çünkü baskı kalktığında kendi varlıklarının da yok olacağının farkındalar. Pek hala farkındalar.”

Kaynak: Haber.sol.org.tr