Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, bugünkü köşesinde Ensar Vakfı'na sahip çıkmaya devam ederken Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu'nu "Vakfın bile gerisinde" olmakla suçladı. Ensar Vakfı Başkanı'yla röportaj yaptığını söyleyen Hakan, "Vakıf Başkanı, yeterli bulun ya da bulmayın, en azından bir özeleştiri gayreti içinde" dedi.

"Bakan Hanım, Ensar Vakfı'nın bile gerisinde" başlıklı yazıda Hakan, "Onlarca şubesi, on binlerce gönüllüsü bulunan bir vakfın şubelerinden birinde gerçekleşen korkunç bir tecavüz ve istismar olayı karşısında... O vakfa bir biçimde bulaşmış, o vakfın bir şekilde kıyısından köşesinden geçmiş, tecavüz olayıyla hiçbir biçimde ilgisi ve sorumluluğu olmayan on binlerce kişinin 'tecavüzcü' ilan edilmesine karşı çıktım. Aynı yerdeyim!" dedi.

Ahmet Hakan, yazısında Ensar Vakfı'nı savunma gerekçelerine şunları ekledi:  

'BUNLARIN ALAYI TECAVÜZCÜDÜR DİYENLER...'

"Vakfın yandaş ya da karşıt olması... Vakfın imtiyazlı olması ya da olmaması... Vakfın dindar olması ya da olmaması... Vakfın devlet tarafından korunması ya da korunmaması... Beni zerre kadar ırgalamaz. Böyle bir olay karşısında... 'Bunların alayı tecavüzcüdür' diyenlerin dertleri, asla tecavüz falan değildir. 'Bunların alayı tecavüzcüdür' diyenlerin dertleri, tecavüzü bahane ederek siyasi hasımlarını yerle bir etmeye çalışmaktır. Demek ki neymiş? 'Bunların alayı tecavüzcüdür' denmeyecekmiş."

"Tamam, öyle denmeyecek ama hiçbir şey de denmeyecek mi? Tabii ki denecek. Mesela 'Ensar Vakfı, kendisine emanet edilen çocukları koruyamadı' denilecek. Mesela 'Ensar Vakfı, gönüllü öğretmen seçiminde özensiz davrandı' denilecek. Mesela 'Ensar Vakfı, bir tecavüzcü ve çocuk istismarcısını kurumda çalıştırmanın sorumluluğunu üstlenmeli' denilecek. Mesela 'Başka vakıf ve yurtlarda benzer olayların yaşanmaması nasıl sağlanacak?' denilecek."

Ensar Vakfı Başkanı ile röportaj yaptım.  Ve gördüm ki... Vakıf Başkanı, yeterli bulun ya da bulmayın, en azından bir özeleştiri gayreti içinde... Ve bu korkunç olayın ağırlığı altında ezilmekte... Ensar Vakfı’nın başındaki isim bile bu korkunç olay nedeniyle kendi sorumluluklarının altını çizerken ve özeleştiri yapmaya çalışırken...

'AİLE BAKANI ENSAR VAKFI'NI KORUMAYA ÇALIŞIYOR'

"Çocukları korumakla görevli olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu ne yapıyor? Şunu yapıyor: Ensar Vakfı’nı Ensar Vakfı yetkililerinden bile daha fazla korumaya çalışıyor. 'Ensar Vakfı, sorumluluğunun bilincinde olmalı ve özeleştirisini vermeli' demiyor. 'Böyle dindar bir vakıfta nasıl olur da böylesi korkunç bir olay gerçekleşebilir, bunun üzerinde durmalıyız' demiyor. 'Bu adam, bu vakfa nasıl girmiş? Her isteyen bu vakıflarda görev alabiliyor mı?' demiyor. 'Bu korkunç olay, bu vakıfların çalışma düzenini tepeden tırnağa yeniden ele almamızı gerektiriyor' demiyor. 'Bundan sonra benzer olayların yaşanmaması için bu vakıflarda denetimlerimizi arttıracağız' demiyor."

"Bunların yerine... 'Ensar Vakfı sütten çıkmış ak kaşıktır' diyor, başka da bir şey demiyor. Devletimizin koca Bakan’ı, bu haliyle Ensar Vakfı’nın Başkanı’nın bile fersah fersah gerisinde. Bakan Hanım bu haliyle... 'Benim görevim tecavüze ve istismara kurban gitmiş çocukları değil, Ensar Vakfı’nı koruyup kollamaktır' demekte. Ve hem kendisine hem de korumakla sorumlu olduğu çocuklara çok ama çok yazık etmekte."

Yazının tamamı burada.
 


Kaynak: Haber.sol.org.tr