Antalya Edebiyat Günleri'nde geçen yıl Füruzan'a verilen 'Onur Ödülü'ne bu yıl Zülfü Livaneli değer görüldü. Geçen yıl kasım ayında 50'nci sanat yılını kutlayan Livaneli'ye, Antalya Edebiyat Günleri Onur Ödülü, bir kuşaktan bir kuşağa uzanan 300'ün üzerinde bestesi, 40 dilde yayımlanan romanları, dünyada barış ve demokrasinin kökleşmesi, gelişmesi için verdiği mücadeleler nedeniyle değer görüldü. Livaneli'ye ödülü, belediye konferans salonunda düzenlenen törende sunuldu. Zülfu Livaneli'nin 'Serenad' adlı kitabının bir bölümü, 12 kişilik keman orkestrası, piyano ve bale eşliğinde yorumlandı. Zülfü Livaneli, gösteriyi izledikten sonra sanatçıları tek tek kutladı. Gençlik ve Spor eski bakanlarından Fikret Ünlü'nün de katıldığı törende ödülünü Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal'ın elinden alan Livaneli, Serenad adlı eserinin bale ve müzik eşliğinde gösteriminin kendisi için büyük bir sürpriz olduğunu söyledi. Kendisine bir plaket verilip döneceğini tahmin ederek geldiğini anlatan Zülfü Livaneli, "Burada Serenad romanının ilk sahneye uyarlanışını gördüm. Gerçekten ilginç bir şey. Müzikle, baleyle, tiyatroyla hepsi birleştirilmiş. Arkadaşlarımızın emeğine çok teşekkürler. Bana gerçekten büyük sürpriz oldu. Romanda yazdığım karakterleri sahnede görmek ilginç bir şey" dedi.

ANTALYA HOLLYWOOD'TAN HIZLI ÇIKTI

'Serenad'ın yakında filminin çekileceğini de anlatan Livaneli, "Almanlarla Amerikalılar romanın haklarını aldı. Çok büyük bir prodüksiyon yapıyorlar. Bir Hollywood filmi yapıyorlar. Ben O'nu beklerken Antalya'daki arkadaşlar elini çabuk tutmuş, Hollywood'tan önce burada sahneye koydular" dedi. Livaneli, "Tabi ben Avrupa ve Amerikalılar derken 'Eyy' falan demiyorum. Fakat gerçekten Antalya elini daha çabuk tuttu. Eserin ilk sergilendiği yer burası oldu. Türkiye'den ilk defa bir roman bu kadar büyük bir uluslararası prodüksiyonun konusu olacak" dedi.

Bu ödüle layık görüldüğü için teşekkür eden Livaneli, "Bizim gücümüz sanattan geliyor. Sanatı elimizden almak istiyorlar. Biz bunu biliyoruz. Ama bizim arkamızda o kadar sağlam bir sanat var ki, bizim arkamızda Yunus Emre'ler, Pir Sultan Abdallar var. Karacoğlanlar, Yaşar Kemal'ler, Tevfik Fikret'ler, Ahmet Arif'ler var. Bunun karşısına çıkarmak istedikleri şairler ise çok cılız kalıyor" dedi.

TÜRKİYE ŞİİR RUHUYLA KURULAN BİR DEVLET

Konuşmasında Türkiye toplumunun çok enteresan olduğunu da anlatan Livaneli, "Batıdaki toplumlar bilimsel eserlerle dönüşür. Ama bizim fazla bilimsel kitapla ilgimiz olmadığı için bizim toplumda rejimler şiirle değişir. Örneğin Namık Kemal 'Vatan' şiirini yazıyor. İnsanları o kadar etkiliyor ki, Manastır Askeri lisesinde okuyan genç çocuklar da bundan etkileniyor. Bunlardan biri de Mustafa Kemal. Namık Kemal şiirleriyle yetişiyor. Hatta kendisi de şair olmak istiyor. Ama babası 'Askerlikle bağdaşmaz. Sen bunu bırak' diyor. Ama şiir duygularıyla o büyük devrimi, kurtuluş savaşını ve hürriyet mücadelesini yapıyorlar. Cumhuriyetin yerleşmesi de genç şair ve şiirlerle oluyor. Daha sonra Nazım Hikmet'ler, Yaşar Kemal'ler geliyor. Bu sefer Türkiye'nin sol gençliği, sol insanlar yeşeriyor" dedi.

CUMHURBAŞKANI BALERİNİ GÖRSEYDİ HAYIR DİYE AYAĞA KALKARDI

Antalya'ya geldiğinde Cumhurbaşkanı'nın da Antalya'da olduğunu öğrendiğini söyleyen Livaneli, "Keşke buraya da davet etseydik. O da ilgiyle izlerdi. Ama, bale gösterisini görünce 'Hayır' diye ayağa kalkardı. Onun için biz de 16 Nisan'da hep beraber 'hayır' diye haykıracağız" diye konuştu. Bu sözleri uzun süre alkışlanan Livaneli, "Ben zaten Antalya'yı biliyorum. Muratpaşa'yı biliyorum. Antalya'nın çok coşkulu, çok medeni, çok aydınlık bir halkı var. Ve Herhalde 16 Nisan'da bunu bir kez daha ispat edecekler" dedi. Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal da onur ödülünü kabul ettiği için Zülfü Livaneli'ye teşekkür etti.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr