Türkiye ile AB’nin mülteci haklarına aykırı olmasına karşın üzerinde uzlaştığı mutabakat doğrultusunda Yunanistan’dan sınır dışı edilen ilk grup bugün Türkiye’ye geldi. Ancak hükümet, ne sığınmacıların getirileceği limanları, ne yerleştirilecekleri yerleri ne de nasıl bir prosedür ile karşılanacağını açıkladı.

Sığınmacılar için ilk durak Kırklareli

Bu sabah 08.00’den itibaren 3 ayrı grupta 400 Pakistanlı ve 100 Suriyeli Dikili’ye gelecek. Türkiye’den de 40 Suriyelinin Almanya’ya gönderilmesi bekleniyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, Yunanistan’da olduğu gibi Türkiye’de de bu pazarlığa dahil olmayı reddetti. Dikili’nin yetmediği durumlarda Çeşme Limanı’nın da kullanılacağı öğrenildi. AB ile yapılan anlaşma, başta Cenevre olmak üzere uluslararası sözleşmelere aykırı olmasına karşın “toplu gönderim”le başlayacak. İşte Türkiye-AB anlaşmasında yanıt bekleyen sorular:

Kaç kişi gelecek?

Bakan Ala, ilk grup olarak 500 kişi istediklerini Yunanistan’ın ise 400 kişinin isminin verdiğini belirterek bu sayının artabileceğini söyledi. Ancak önümüzdeki aylar boyunca onbinlerce kişi Türkiye’ye gönderilecek.

Günlük kapasite ne?

Türkiye’nin, geri göndermeden sürekli bir kabul yapmasını önleyecek bir mekanizma AB ile yaptığı anlaşmada yok. Türkiye’nin kapasitesi ise açıklanmıyor.

Ayrım nasıl yapılacak?

Türkiye sadece Suriyelilere geçici koruma sağlıyor. Diğer ülkelerden gelenler geri gönderilemeyecek. Uluslararası sözleşmelere göre Türkiye’nin sadece ekonomik nedenlerle kaçmaya çalışanları geri gönderme hakkı bulunmasına karşın, Bakan Ala “Afganistan, Pakistan ve Iraklıları da kendi ülkelerine göndereceğiz. Bunların hepsinin ayrı prosedürü var” dedi. Türkiye, Irak’ta IŞİD işgalinden kaçanlar hariç Suriyeli olmayanlara hukuki hak da tanımıyor.

Mülakat nasıl olacak?

Bir göçmenin mülteci statüsünün belirlenmesinde saatlerce süren mülakatların uygulanması ve hayat hikâyelerinin alınması gerekiyor. Bunun ilk adımı Yunanistan’da yapıldı ancak Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği bu sürece dahil olmayı reddetti.

Kim tercüme edecek?

Görüşmelerin yapılmasında sığınmacı ve göç konularında eğitim almış kişilerin görev yapması şart. Göç İdaresi’nin tercüman kapasitesi ise açıklanmıyor. Tercümanların yanı sıra bu süreçte kullanılacak araç, gemi, personel sayısı da açıklanmadı.

Peki ya anlaşmasızlar?

Türkiye’nin yasa dışı göçe kaynak olan ülkelerle Geri Kabul Anlaşması bulunmuyor. Her ne kadar Türkiye, bu kişileri AB’nin vereceği para ile ülkelerine göndereceğini açıklasa da bu ülkelerin gönderilen şahsı kabul etmeme ve geri gönderme hakkı bulunuyor.

Kaç kişi alınacak?

Bu sorunun yanıtı Türk yetkililer de bilmiyor. Sadece mutabakatın caydırıcı olmasını ve sayıların azalmasını umut ediyor. Ancak Türkiye ve Yunanistan arasındaki Geri Kabul Anlaşması’nın tarihi 2002 olduğu için, AB-Türkiye mutabakatından önce Yunanistan’a geçen Suriyeli olmayanların da gönderilmesi bekleniyor.

Sayılar azaldı mı?

Türkiye’nin tezinin aksine, AB kaynakları Türkiye’den Yunanistan’a geçişlerdeki sayının beklendiği kadar azalmadığı görüşünde. 20-31 Mart arasında geçenlerin sayısı 4 bin 745. Üstelik sayıdaki bu düşüşte hava durumunun da etkili olduğu düşünülüyor.

Sığınmacılar tek ses: TÜRKİYE’YE HAYIR

Savaştan kaçan Suriyeli ve Iraklıların başını çektiği sığınmacılar, canları pahasına aştıkları Türkiye’ye geri gönderilmeye, var güçleriyle itiraz ediyor.

İtirazların isyana dönüştüğü ilk adres, Çeşme’nin karşısındaki Sakız adası oldu. Adadaki gözaltı merkezinde tutulan yaklaşık 800 sığınmacı, önceki gün kampı darmadağın edip dikenli telleri aştı. Hep birlikte Yunan anakarasına giden bir gemi bulmak için limana indiler. Ancak yetkililer, feribotları diğer limanlara yönlendirmişti. Polisin biber gazıyla müdahale ettiği sığınmacılardan üçü, izdiham esnasında bıçakla yaralandı.

Sakız’dan ayrılamayan sığınmacılar, “No Turkia” (Türkiye’ye hayır) ve “Özgürlük” sloganlarıyla eyleme başladı. Eşi ve çocuğuyla adada mahsur kalan Mustafa adlı Suriyeli, “Beni Türkiye’ye geri götürürlerse kendimi ve ailemi denize atarım. Bir cehennemden diğerine gittik” diye sitem etti. Öte yandan Yunanistan’ın başkenti Atina’nın güneyindeki Pire limanında da rakip etnik gruplar arasında çatışma çıktı. Olaylar sırasında 8 genç erkek hastanelik oldu.

Tarihi bir darbe

Yunanistan Mülteci Krizi Masası Başkanı Yorgos Kyritsis, Türkiye’ye geri gönderilmek istemeyen sığınmacıların şiddete başvurmasını beklediklerini, zira çaresiz olduklarını söyledi. “Bu insanlar savaştan kaçtı, suçlu değiller” diyen Kyritsis, sığınmacılara karşı yumuşak bir tutum benimseyeceklerini söyledi.

Anlaşmayı “insan haklarına tarihi darbe” diye nitelendiren Uluslararası Af Örgütü ise Midilli ve Sakız adalarına gözlem heyeti göndereceğini duyurdu. Türkiye’nin Suriyelileri ülkelerine zorla geri gönderdiğini ileri süren Af Örgütü’ne Dışişleri Bakanlığı’ndan “iddiaların hiçbir surette gerçeği yansıtmadığı” yanıtı geldi.

Yunanistan hâlâ hazır değil

Sığınmacı anlaşmasının yürürlüğe girmesine saatler kala, Yunanistan’daki hazırlıklar hâlâ tamamlanmamıştı. İngiliz Observer gazetesine konuşan Yunanistan Mülteci Krizi Masası Başkanı Yorgos Kyritsis, AB sınır muhafaza birimi Frontex’in yardıma göndereceği 2 bin 300 yetkiliden yalnızca 200 kadar polisin yerine ulaştığını, tercüman ve uzmanları beklemeyi sürdürdüklerini söyledi.

Kuzey Afrika'yla anlaşmak gerek

Sığınmacıların Libya-İtalya gibi rotalara yöneleceğinden endişelenen Alman İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, AB’nin Kuzey Afrika ülkeleriyle de Türkiye’yle benzer pazarlıklar yürütmesi gerektiğini söyledi. Tagesspiegel’e konuşan De Maiziere, Hâlâ yanıtlamamız gereken sorular var” diyerek, Kuzey Afrika’da kayıt merkezleri kurulması gerektiğini belirtti.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr