Next Stop: Utopia (Apostolos Karakasis) sosyo ekonomik krizden ötürü Selanik’teki VIO.ME fabrikasının kapanmasının ardından işçilerin yönetimi ele almalarını anlatıyor. Basın toplantısında kapanıştan (Şubat 2013) iki gün önce çekime başladıklarını belirten Karakasis, iki yıl boyunca fabrikada işçilerle birlikte yaşadıklarını, tüm evreyi saptadıklarını söyledi. “Öz yönetim biçimi Yunanistan’da çok yeni bir olgu. Arjantin’de işçilerin yönettiği 350 şirket var, bu şirketlerde 16 bin işçi çalışıyor. Bu sabah VIO.ME’nin elektriklerini kestiklerini öğrendim, çok üzgünüm” diyen yönetmen açıklayıcı, bilgi dolu bir belgesel yapmak istemediğini, yaşları ellinin üstünde olan fabrika işçilerinin düşüncelerini aktarmak istediğini, bir günde ellerinden herşeyleri alınan, umutlarını yitiren bu insanların ana erk, otorite olmaksızın dayanışma üstüne kurdukları dünya içerisinde savaşımlarını aktardığını belirtti. Selanik’teki fabrikaların % 25’i kapandı, 1 milyon nüfusun % 27’si işsiz, % 35’i yoksulluk sınırında yaşıyor.

Ludlow, Greek Americans in the Colorado Coal War (Leonidas Vardaros) ABD’indeki en kanlı emek eyleminin öyküsü. Söyleşiler ve arşiv belgelerden oluşan belgesel 1941’de başkan Rockefeller’le Amerikan Birleşmiş Madenciler Sendikası arasındaki şiddetli çatışmayı betimliyor. Ludlow Katliamı’nın öcünü almak için sendikanın 500 Yunanlı maden işçisinden oluşan ordusu bu kanlı mücadelenin bel kemiğini oluşturuyor. 20 Nisan 1941’de Amerikan hükümetiyle yapılan bu savaşta Yunan lider Louis Tikas ve 20 Yunanlı çocuk ve kadın yaşamlarını yitirdiler. Vardaros’un çalışması hiç bilinmeyen bu katliamı gazete haberleri, fotoğraflar, şarkılar, arşiv görüntülerle, grevcilerin akrabaları, tarihçilerle yapılan söyleşilerle aktarıyor.

Beneath the Olive Tree (Stavroula Toska), Yunan Sivil Savaşı’nda (1946–1949), toplama kampı olarak kullanılan Trikeri adasındaki bir zeytin ağacının dibine gömülmüş gizli defterlerin sıradışı öyküsü. Bu gizli defterler Trikeri’ye sığnmacı olarak gönderilen Yunanlı kadınların inanılmaz yaşamlarını belgeliyorlar. Belgesel aynı zamanda tarihin bu kesitine Amerikan ve İngiliz hükümetlerinin nasıl dahil olduklarını da göstererek geçmişle gelecek arasında ilinti kuruyor ve dünyanın hemen hemen hiç bilmediği bir savaş suçuna ışık tutuyor. Yunan kökenli Amerikalı oyuncu Olympia Dukakis’in seslendirdiği bu hüzünlü öykü Yunan tarih kitaplarında yer almamaktadır.

The Longest Run’da (Marianna Economou) Suriye ve Irak’tan Yunanistan’a kaçan iki çocuk sığınmacı yasa dışı suç işledikleri için Volos’taki Çocuk Islah Merkezi’ne yerleştirilirler. İki yıl öncesine kadar bu tutukevi insan tüccarları tarafından sömürülen sığınmacılarca dolup taşıyordu. Son yıllarda, polis ve sahil koruma sığınmacıların yaşadığı zorlukları göz önünde bulundurarak çocuk sığınmacılara daha dikkatli davranmaya başlamıştır. Sığınmacıların telefon konuşmalarına tanık olduktan sonra yönetmen Economou belgeselinin başka bir yönde ilerlediğini belirtiyor. “Hem sığınmacılar hem de aileleri tuzağa düşürülmüşlerdi. Çocuklar tutukevindeydiler, aileleri ise çatışma, savaş içindeki ülkelerindeydiler. Birbirlerinden yardım diliyorlardı” diyor Economou.

Shadow on the Soul (Dimitris Pliagkos, Marios Polyzogopoulos) mübadele sırasında yurtlarından, evlerinden uzaklaştırılan Türk ve Yunanlı sığınmacılara yapılan bir saygı duruşu.

21. Yüzyılın Görüntüleri etkinliği yarın akşam Olympion sinema merkezinde gerçekleştirilecek olan ödül töreni ile bitiyor. Kapanışta İzleyici Ödülü’nü alan belgesel gösterilecek.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr